yıllarca ortak olduğum dramdır.
üniversite yıllarında genellikle yaz aylarının akşamlarında yaşanırdı bu sorun. herkes memlekette, beraber vakit geçirmeler, akşam sefaları, bazen halı saha organizasyonları... gündüzleri cafe, çay bahçesi vs. mekanlar, akşamları bilardo, kağıt gibi zaman geçirgeçleriyle uğraşılan saatler.
neyse efendim olaya dönecek olursak; ne zaman kağıt oynamaktan sıkılsak mutlaka cin fikirlinin birisi ortaya atılır "hadi olum maç ayarlayalım, saat daha erken" derdi. tabi bu söylemin saat 22:00 den aşağı ortaya çıktığı görülmemiştir.
x- bak olum valla ya, gidek..
y- olum geç oldu.
z- ya kimi bulacaz bu saatte?
x bak abi yazıyorum; masada 4 kişiyiz, 4 de sinek etti mi sekiz?
y- eee?
x- cava..(yan masaya seslenilir, arkadaşın lakabı cava..)
cava: ne var..?
x- ortağım maç yapıyoz yazıyım mı sizi de?
cava: kaç kaç? (saati kastediyor)
y- aramadık daha, arayalım haber ederiz..
cava: olur, ortağım..
x- hacı abi, iyi geceler.(hacı abi halı sahanın sahibi sakallı bir amca)
hacı: aleykum selam gençler, hayırlı geceler.
x- hacı abi 12-1 boş mu
y- olum ne 12-1 i, 11-12 yi sorsana?
x- ya bi sus amk... yok hacı abi sana demedim pardon, hacım 11-12 boş mu?
hacı: açık sahada var boş yer (yan yana iki saha var birisinin üzeri kapalı değil o zamanlar)
x- olum açık saha var onu alıyım mı 11-12?
z- yok olum geçen de götümüz dondu, oynamam ben amk...
s: ya olum bişi olmaz işte gidelim..
...bla bla bla...
11-12 açık saha alınır, yan masa teklifi kabul etmiştir. ama toplamda 12 kişi vardır. saha boyutlarına göre genelde 7-7 oynandığı için geçmişteki maçlar, 6 ya 6 zorlu geçer diye tahmin edilir ve 2 adam daha bulmaya gelir sıra... derken öyle yada böyle bir kişi daha bulunur. sıra son adama gelmiştir. bütün olasılıklar denendiği halde hala bir kişi eksiktir.
x: sabri'yi arayalım
[ evet sabri diye bir arkadaşımız vardı, sabri sarıoğlu'ndan eksik kalmasın, çok severdik, galatasaraylıydı. iri kıyım ve oldukça dengesiz olduğu için, genelde oynadığı maçlarda bir kaç sakat çıkarırdı sahadan, bildiğin kasap yani.. ama çok iyi niyetli, temiz kalpli ve saf bir arkadaşımız olduğu için yine de severdik kendisini]
y: ara hemen...
x: alo..
sabri: efendim.
x: ortağım nerdesin bekliyoz..
sabri: hayırdır?
x: olum maç var ya..
sabri: ne maçı haberim yok..
x: olum haber vermediler mi sana?
sabri yok arayan olmadı valla.
arkaya dönerek;
x: ahmeetttt, hani sabri'yi arayacaktın olum adama neden haber vermedin?
[gülüşmeler]
sabri: sorun değil kardeşim, siz beni alın geçerken.
x: tamam sabrim, geliyoz yarım saate.
sabri: görüşürüz...
evet genelde son adam bu şekilde bulunurdu ve genellikle aynı kişi olurdu. 2-3 arabaya dağılarak hızla bütün evlere gidilir, üst baş alınır ve halı sahanın yolu tutulur. tabi çekilen bu zahmetler ve koşturmacalar, maç başladığı andan itibaren yerini heyecanlı bir 60 dakikaya bırakır.
http://vincasports.blogspot.com/...a-calsan-gencin.html