273
günaydın mı?!
galatasaraylı kabuslara girişi 101
2017-2018 sezonu açılış maçı. sami yen'de antalyaspor'a karşı oynuyoruz. johan elmander'in beşiktaş'a attığı gol sonrası sevincin yaşandığı köşe gönderine yakın yerimde oturuyorum. herkes oturmuş sohbet ediyor, tek bir marş tek bir beste yok tribünlerde. telefondan sözlüğe bakıyorum , bir gariplik var ama nerede. yanımdaki iri göbekli , ak saçlı dayı "n'aptı etti özbekspor'a çevirdi koca galatasaray'i" diye dertleniyor. o sıra bir hengame , ayaklanıyoruz takım sahaya çıkıyor. ananı - avradını sikeyim! 11 tane dursun özbek sahada. yedek kulübesine bakıyorum 6-7 tane de orada var. rıza çalımbay bizim kulübeye doğru gidiyor, bir an seviniyorum. bari teknik direktör kendisi değil diye. ama kot pantolunlu ceketli bir dursun özbek daha gördüm. boy-ebat aynı tudor. ama kafa yamuk, kulaklar kepçe, surat yağlı! ahaa "yarrraa yedik" diyorum içimden.
az evvel dertli dertli söylenen dayıya dönüyorum. "n'oluyor amına koyim?" diye soracam, ananıskim dayı da iri göbekli , ak saçlı , özbek kafalı!
yirmi beşinizi birden gönderirim dediği gün, "ister misin tüm takımı özbeklerden kursun" diyen iddaa bayi çalışanı. eğer sen de henüz o muhteşem kafaya sahip değilsen cidden belanı sikmeye geliyorum!
komikli çizgi filmlerde bir sahne vardır ya, 8. kat merdivenlerindden iner kedi/köpek vs. bir alt katta yine 8. kat tabelası görür. birkaç defa tekrarlanır bu sahne. aynen hayatımın geri kalanı o koltukta, o takımı izlemekle kısıtlı sandım.
şairin dediği gibi aslında "ölüm gibi bir şey oldu ama, dursun gitmedi"
galatasaraylı kabuslara girişi 101
2017-2018 sezonu açılış maçı. sami yen'de antalyaspor'a karşı oynuyoruz. johan elmander'in beşiktaş'a attığı gol sonrası sevincin yaşandığı köşe gönderine yakın yerimde oturuyorum. herkes oturmuş sohbet ediyor, tek bir marş tek bir beste yok tribünlerde. telefondan sözlüğe bakıyorum , bir gariplik var ama nerede. yanımdaki iri göbekli , ak saçlı dayı "n'aptı etti özbekspor'a çevirdi koca galatasaray'i" diye dertleniyor. o sıra bir hengame , ayaklanıyoruz takım sahaya çıkıyor. ananı - avradını sikeyim! 11 tane dursun özbek sahada. yedek kulübesine bakıyorum 6-7 tane de orada var. rıza çalımbay bizim kulübeye doğru gidiyor, bir an seviniyorum. bari teknik direktör kendisi değil diye. ama kot pantolunlu ceketli bir dursun özbek daha gördüm. boy-ebat aynı tudor. ama kafa yamuk, kulaklar kepçe, surat yağlı! ahaa "yarrraa yedik" diyorum içimden.
az evvel dertli dertli söylenen dayıya dönüyorum. "n'oluyor amına koyim?" diye soracam, ananıskim dayı da iri göbekli , ak saçlı , özbek kafalı!
yirmi beşinizi birden gönderirim dediği gün, "ister misin tüm takımı özbeklerden kursun" diyen iddaa bayi çalışanı. eğer sen de henüz o muhteşem kafaya sahip değilsen cidden belanı sikmeye geliyorum!
komikli çizgi filmlerde bir sahne vardır ya, 8. kat merdivenlerindden iner kedi/köpek vs. bir alt katta yine 8. kat tabelası görür. birkaç defa tekrarlanır bu sahne. aynen hayatımın geri kalanı o koltukta, o takımı izlemekle kısıtlı sandım.
şairin dediği gibi aslında "ölüm gibi bir şey oldu ama, dursun gitmedi"