• 1
    galatasaray'ımızın er ya da geç öğrenmesi, keşfetmesi, geliştirmesi gereken felsefe.

    son 20 yılın başarılarında %80 fatih terim gerçeği mevcut. bunu mutlulukla karşılayabiliriz tabi. kendi bünyemizden, kendi camiamızın evladıyla yakaladığımız akıl almaz başarılar kıskandırıcı ve imrendirici gözükebilir.

    ancak, terim'in yokluğu durumunda düşülen kaos hayra alamet değil. dışarıdan bakan özellikle sarı laci bir göz "terim olmazsa galatasaray bizimle mücadele edemiyor ya" şeklinde konuştuğunda verilebilecek cevap kısıtlı.

    son 20 sezondaki galatasaray dominasyonu gözle görülür durumda. ancak gözle görülen bir gerçek daha var, o dominasyonun büyük bir bölümü fatih terim'in eseri. 6 lig şampiyonluğu kazanmış. onun dışında gerets ve lucescu var şampiyonluk kazanan. bir de kalli sonrası cevat güler'le gelen bir şampiyonluk daha var.

    görülen o ki galatasaray fatih terim'siz dönemlerde ligi domine etmekte hayli zorlanmış. bu da koca bir camiayı tek bir bayrak adama endeksli hale getiriyor ki benzer bir kaosun örneğini alex ferguson sonrası manchester united'da görmek mümkün.

    benim tahminim, manchester united'ın kaostan van gaal ile de çıkamayacağı yönünde. david moyes de gayet başarılı bir teknik adamdı, ancak son 30 senesini alex ferguson'a emanet etmiş bir manu'dan bu adamların yararlanması için takım dinamiklerini topyekün değiştirmeleri bekleniyor.

    umudum, prandelli gibi sıradışı bir teknik adamla, kendisine sabredilerek, süre tanınarak başarı yakalanması.
    terimseverler tepki göstermeden önce "terim'e endeksli" hale gelen başarılarımızın yaratacağı tehlikeleri görmeliler.
  • 2
    kesinlikle galatasarayin icinden cikmasi gereken olgu. gecen gun ev arkadasimla aramizda gecti ve acikcasi onun siz terimsiz cok daha gucsuzsunuz sampiyonluk yolunda tezini curutemedim. terimin galatasaray kudreti asla azimsanamaz. o gelince ozguven depolanmasiyla herkesi bertaraf ediyoruz. ama esas problem onun yoklugunda getirdigimiz teknik adam profilinin uygunsuzlugu. turk insani tutkuludur. ve bu tutkuyu arttirabilen kisiye saygi duyar. bizim kodlarimizda var bu gaza mantigi. ve mancini yada reijkaard gibi örneklerin basarisizliginin altında tam olarak bu yatiyor. o tutkuyu gostermeyen karakterin turkler uzerinde dominasyon saglamasi cok zor. ya kalli gibi asiri disiplinli biri lazim, yada son zamanlarda bilicte gördüğüm saha kenarinda oyunu yasayan hirsli bir karakter. turk liginin anahtari bu.

    ayni sey cogu zaman dunyada da gecerli. simeonenin hirsi ve saha kenarinda maci yasamasi oyuncularini ekstra motive ediyor. mourinho bir gol atildiktan sonra takim elbiseleriyle elli metre depar atip cimlerde kayarak sevince ortak oluyor. teknik adam ne kadar takimin oyununda aktif gorunurse o kadar takim tarafindan benimseniyor.

    velhasil mancini golden sonra atkisina sarinir ve otururdu. bu onun burada basarili olamayacagini gosteriyordu ve olamadi da. terim ise gerekirse topu firlatir ve tribune cikardi. gözlerinden alevlerin ciktigini goren oyuncular maci cevirirdi. velhasil terimden ziyade terim karakterinde dominant bir teknik adam bize esas gereken. prandelliyi yeni yeni tanıyoruz ve efendi görünümü biraz on plana cikiyor. umarim o temiz yuzunun altinda zaman zaman gozlerinden alev cikan bir yani da gizlidir. cunku turk liginde insanlar gazla calisir. galatasaraya da o gazi atesleyebilcek teknik adamlar gerekli. terimin yillar yili suren dominasyonunun sirri da buydu zaten.
  • 3
    aslında bu camianın da bir sorunu. sadece fatih terim değil, mesela yıllarca yeni bir "hagi" aradık, 2007'deki lincoln'e kadar.

    sonra bıraktık o arayışı ancak o zaman da takım dibe çöktü ve fatih terim ile tekrar toparladık, zirveye çıktık.

    türkiye ile oldukça benzer galatasaray'ın da bu problemi. nasıl ki başka bir atatürk yok keza belki başka bir fatih terim'de olmayacak.

    sürekli yeni x'ler aramak yerine doğru seçimlerle takımı başarıya götürecek teknik adam, yönetim, ve futbolcular seçilmeli. mesela 1. post-fatih terim döneminde galatasaray tarihinin tartışmasız en başarılı ve vizyonlu başkanı faruk süren'in lucescu tercihi gibi tercihler lazım.

    o lucescu'nun ki ilk senesinde şampiyon olamamasına rağmen ertesi sene çok çok daha düşük kadroyla şampiyonluk ve cl başarısı yakalaması gibi ileri görüşlülüğe, vizyona sahip başkanlar lazım.

    bu yüzden 3. post-fatih terim döneminde mancini tercihi saçma sapan bir tercihti. şimdi prandelli daha doğru bir tercih ama futbol oynamaya elverişli kadro vermek lazım eline. burak yılmaz'ı tek forvet oynattıracak kadrolarla bir cacık olamayız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın