her ne kadar futbolculuğundan pek bir şey anlamasak da kendisinin yedek olarak kadroda olduğu bir lig maçında yaşadığım ve aradan yıllar geçmesine rağmen hala hatırlayıp güldüğüm bir anım olan futbolcudur.
muhtemelen 8-9 sene önce bir lig maçında ali sami yen stadına gidilmiş, yeni açık üst tribünün numaralıya yakın tarafında en ön sırada
* konuşlanılmıştır. bir süre sonra genç ile orta yaş arası , esmer , takım elbiseli , elinde cep telefonu olan janti bir "abi" ile yanında daha genç yirmili yaşlarda (o zaman bizim yaşlara daha yakın) bir "eleman" hemen bir koltuk yanıma otururlar ve macera başlar. (adını bilmediğim için kendisine bu yazıda "abi" yanındaki genç arkadaşına da "eleman" diyeceğim)
bazı insanlar vardır, farklı bir
* elektrikleri vardır, bir topluluğa girdiklerinde hemen dikkat çekmeyi başarır ve popülaritelerini büyük bir hızla artırırlar. işte abi de öyle biriydi, zira daha geldiği andan itibaren yanındaki genç elemana sormaya başladığı enteresan sorularla benim ve yakındaki birkaç kişinin dikkatini çekmeyi hemen başardı. futbola çok fazla içli dışlı olmadığı
* anlaşılıyordu, belli ki maça eğlenmeye gelmişti. onu bilmem ama ben çok eğlenmiştim. (u: kime benziyordu bu abi? derseniz o anda ilk olarak nevizade de keman ya da darbuka çalan elemanları çağrıştırmıştı bana ama sormadım ne iş yaptığını , adını vs.)
numaralı tarafındaki köşede bulunan tribüncü tayfadan bir eleman setin üstünden yürüyüp önümüze gelene kadar kendi aramızda oldukça güzel eğleniyorduk ama onun gelmesiyle her şey değişti. tribüncü "kalksanıza ulan , bağırın ulan , mnıza korum haa, hedede hödödö" şeklinde ki kolpa tehditlerle dolu goygoyuna rağmen birkaç kişiyi bile ayağa kaldırmamanın verdiği göt olmuşlukla geri dönmek üzereyken bizim abi bir anda sete çıktı ve "kalksanıza ulan , bağırın ulan , mnıza korum haa, hedede hödödö" nün aynısını hafiften elemanı da taklit ederek ve makaraya alarak söylemeye başladı. artık abi beklenen patlamayı gerçekleştirmişti. bir anda millet ayaklandı hep beraber "lay lay lay lay lay lay laaaaaay ooooo cim bom bom" ortalık toz duman...
abinin artık belli bir hayran kitlesi oluşmuş ve popülaritesi hızla tribünün üstlerine ve yanlara doğru yayılmaya başlamıştı. her esprisine gülünüyor her tezahüratına millet büyük bir istekle katılıyordu, gazı alan abi de kesinlikle olayın hakkını çok iyi veriyordu. devre arası oldu ikinci yarı başladı. yedekler ısınmak için kale arkasına, yeni açığın önüne geldiler
faruk atalay'da diğer oyuncularla beraber geldi ve ısınmaya başladı. bizim abi yanındaki elemana "şu kim lan? adı ne?" diye sordu. eleman da "faruk" dedi. tribünlere sığmayan abi şovu büyütmüştü artık. o andan itibaren bizim abi kısa aralıklarla aynı ses tonu ile ama devamlı surette "faruuuuuuuuuk" "faruuuuuuuuuk" şeklinde bağırmaya başladı. yanındaki eleman ne kadar "abi bırak, yapma etme , uğraşma duymaz , rezil olduk" filan dese de ben ve yandaki birkaç kişi de gaz verme amaçlı faruk diye bağırmaya başladık ancak ısınmakta olan faruk tabi ki bakmadı. dolayısıyla bizler de kısa süreli bir bağırmadan sonra maça döndük.
ama abi kararlıdır ve hiç durmadan kısa aralıklarla bağırmaya devam eder "faruuuuuuuuuk" "faruuuuuuuuuk" , özellikle de tribünün sustuğu veya pozisyondan dolayı sessizlik olduğu o kısa sürede de durmadan bağırır. ısrarla , inatla.
artık maç sonu gelmektedir, takım öndedir, keyifler yerinde maç izlenirken abi faruk diye bağırmaya devam etmektedir . ve en sonunda amacına ulaşır muhtemelen artık dayanamayan faruk dönüp abiye bakar. bir anda etrafımızda bir sessizlik olur herkes faruk ile abi ye bakmaktadır , dakikalardır "faruuuuuuuuuk" "faruuuuuuuuuk" diye bağıran abi ne diyecektir. işte onu burada anlatmam tabi ki. hadi dağılın.
*abi elini ceketin iç cebine sokar ve cebinden bir çift siyah çorap çıkarır (u: evet bildiğiniz siyah erkek çorabı , işportada , pazarda her yerde satılan bildiğimiz siyah çorap). "gol at sana bunları vereceğim" diye bağırır. faruk bir süre abiye bomboş bakar -ki hala gözlerimin önündedir bön bön bakışı- döner ve ısınmaya devam eder.
ardından abi ile yanındaki elemanla arasında şöyle bir diyalog geçer.
eleman: abi n!aptın ya rezil ettin bizi. bik.bik.bik
abi (elindeki cep telefonunu göstererek) : n'olcaktı lan, bunu mu verecektim mna koyim
der , etraftakiler komaya ben komaya ve tribe girerim. gülünür , eğlenilir maç biter eve gidilir.
*