türkiye'de
* hiç bir stad hiç bir kulübün değildir bilgisine istinaden söylüyorum sonuna kadar doğrudur.
yarın devlet dese ki büyük kulüplere "sittirin lan buraları stad değil piknik alanı olacak" başını eğer gidersin gık bile diyemezsin. o stadlar bizlere sadece kullanılmak ve süresi dolduğunda geri vermek üzere kiralandı.
çıkartın at gözlüklerinizi.
bütün spor kulüpleri normal şartlar altında kamu yararına derneklerdir. var mı çevrenizde kamu yararı gözeterek çalışan bir kulüp. ulan daha aidiyet hissettiğimiz kulübümüze üye bile olamıyoruz dünyaları istiyorlar üye olabilmek için.
bilmeyenler kulüp yöneticilerini kendi sosyal çevresinde tanınabilmek,
* devlette imtiyaz sahibi olmak v.s için değil de ülke sporuna katkı sağlamak için bu kulüplerde görev aldıklarını zannederler.
*üst düzey kulüplerin hangisi ülke futboluna katkı sağlayabiliyor ya da ülkeye
* artı bir değer katabiliyor. oradan arazi kapakla, buradan vergi kaçır devlet nasıl olsa tüm bunlara göz yumacaktır.
ve bu düzen bu şekilde gittikçe bu ülke sporundan da bir bok olmayacaktır. 70 milyonluk ülkeden sol bek çıkmaması, atletizmde devşirme sporculardan medet umması, milli takımımızda brezilyalıların oynaması hep bu yüzdendir.
velhasıl kelam ali sami yen stadı galatasaray'ın, inönü beşiktaşın, kadıköy fenerbahçenin değildir. ve bu şartlarda olmamalıdır da.
bizim oralarda bir söz vardır "ne verdin elime, ne süreyim yüzüne" derler. kulüpler bu ülkeye sportif anlamda yaptıkları katkı ile bu stadları, tesisleri kesinlikle hak etmiyorlar.