• 1
    esas itibarıyla selâmlamalarından tekniklerine kadar judoya benzeyen aikido, sakatlanma ya da öldürmeden çok, boyun eğdirme düşüncesi ile geliştirilmiş bir savunma sanatıdır.

    aikidonun amacı, insanın ruh dinginliğine (sakinliğine) ulaşması ve kendi bedeni üzerinde denetim kurabilmesidir. aikidonun kelime anlamı; ai; toplama, ki; aranılan gerçekyaratıcı güç, do; doğal gücün uyumlu bir şekilde toplanmasıdır. 20. yy başlarında, uzakdoğu sporları uzmanı olan marihei ueshiba, "aikido" adını verdiği yeni bir sistem kurarak, bunu japonya’da yaygınlaştırdı. ueshiba’nın öğrettiği biçimiyle aikidonun tamamen savunmaya yönelik olması nedeniyle öğrenciler, kendi aralarında bile karşılaşma yapamıyorlardı. daha sonra ueshiba’nın öğrencilerinden tomiki kenci, tahta ya da kauçuk bir bıçağın kullanıldığı yeni bir stil geliştirdi. bu stilde, bıçak rakibin vücuduna değdirilerek sayı yapılmaya; rakip ise savunmada kalarak diğerinin silâhını düşürmeye çalışır. aikido sisteminin yaşatılarak dünyaya yayılmasını, ueshiba’nın oğlu kisshomaru ueshiba sağladı. aikido karşılaşmaları, en az 9x9 m ölçülerinde olan bir minder üzerinde yapılır. sporcular, üzerlerine judogi ya da judoginin altına "hakeme" adı verilen çok bol paçalı pantolon giyerler. bele, iki kez dolanılarak önde düğümlenen kuşaklar bağlarlar. kuşak renkleri sporcunun rütbesini gösterir. aynı rütbelerde karşılaşma yapan oyunculardan biri kırmızı diğeri beyaz kuşak bağlar. oyunda, oyuncuların durumlarını belirtmek için kırmızı ve beyaz bayraklar kullanılır. oyuncunun kuşağı rengindeki bayrak, alan kıyısını gösterecek biçimde sallanırsa, bu oyuncunun alan dışında kaldığını gösterir. eğer bayrak havada tutulur, diğer el alan kıyısını gösterirse o zaman oyuncu alan içinde demektir. oyuncunun rakibine yaptığı bir teknik soncunda; tekniği yapan oyuncunun kuşağının rengindeki bayrak havaya kaldırılırsa; oyuncunun o teknikten puan aldığı anlamına gelir. bayrakların her ikisi de bacakların önünde sallanırsa, oyunun görülmediği anlatılır. kazananı belirtmek amacı ile kırmızı ya da beyaz, eşitlik durumunda her iki bayrak da kaldırılır.

    aikido’nun resmî karşılaşmalarına "kata" adı verilir. karşılaşmalar saldırı ve savunma programlarından oluşur. oyunculardan biri saldırı (uke) diğeri savunma (tori) durumundadır. oyuncular oyuna başlamadan önce yüzleri hakeme dönük, birbirlerine 4 m uzaklıkta durarak hakemi selâmlarlar. sonra yüz yüze dönerek, hakemin "hajime" (başla) komutu ile karşılaşmaya başlarlar. karşılaşma bitiminde, yardımcı hakemlerin vermiş oldukları puanlar toplanır ve puanı fazla olan yarışmacı karşılaşmayı kazanır.

    not: alıntı.
  • 5
    küçüklüğümden beri içimde ukde olarak kalan spor. tabi ukde olarak kalmasının sebebi tamamen tembelliğim. belki bir doktor "bir kaç ay ömrün kaldı trouble, kalan zamanını sevdiklerinle sevdiğin şeyleri yaparak geçir" derse düşünürüm. gerçi o da saçma olur 3 ay ömrüm kalmış ne işim var aikido antremanlarında, kimi dövecem diğer tarafta. bakın gördüğünüz gibi dövmek fiilini kullandım. oysa bu bir savunma sporudur. bu işin felsefesini özümsemediğimi gösterir. ama haklı sebeplerim var. bu sporu bana ve birçoklarına tanıtan süper baba dizisidir. fiko'nun bir oğlu vardı. alim. işte bu alim kız arkadaşına asılan züppeye kafa tutar ama dayak yer. bunun sonucunda intikam için aikidoya başlar ermiş bir hocanın eşliğinde. tabi o zaman "ya bizim sevdiceğimize de aynı şeyleri yaparlarlarsa"diyerekten gaza gelip yapmaya yeltendik, yeltenmekle de kaldık. diziden şunu öğrenmiştim, aikido total kavgadır. belli bir sistem, düzen, tertip vardır. oysa biz gençliğimizi kaos kavgasıyla geçirdik. gerilerden şişirilen tekmeler, hava hakimiyeti nedeniyle kafayla indirme gibi. ama bu sistemde çok açık veriyorsun, iki kavga iyiysen 3.sünde eline verirler dişlerini. ama aikido öyle mi?
App Store'dan indirin Google Play'den alın