ligde bir onceki haftaki puan durumuna gore besiktas, galatasaray ve fenerbahce'nin bir puan onunde liderdi. bu arada galatasaray'in averaji fenerbahce'den iyi oldugu icin biz ikinci siradaydik, fener ucuncuydu. (bkz:
hasan üçüncü)
biz bir onceki hafta bala göte ankaraspor'u 1-0 yenmistik. spor yorumculari artik fikstur avantajinin bizde oldugunu soyluyorlardi. bu da beni tirstirmaktaydi. gizli lider, fikstur avantaji gibi laflar galatasaray'in tarihinde hep kaybedilen sampiyonluklar demekti benim icin. neyse yine de denizli macindan cok umutluydum. haftanin basinda fener kazanmis, bizden bir gun once ise besiktas kaybetmisti. bu maçi 3 farkli falan kazanirsak lider olacaktik. mac oncesi skor tahminim de 4-1 falandi. gittim yeni açiga konuslandim.
maç basladi ama dogrusu cok da iyi bir futbol yoktu sahada. ali sami yen de dolu degildi zaten. itiraf ediyorum ozellikle ilk yari ben de çekirdekçi tayfaya bagladim. koltuga tüneyerek izledim maçi. gol yiyince kufur, gol atinca sevinc sesleri cikardim, o kadar. ikinci yariysa genel olarak kufurle gecti. neyse maca doneyim; 20. dakika civari denizli bize bir tane gol atti. kimin attigini hic hatirlamiyorum. golden sonra galatasaray canlandi ve okan buruk galatasaray kariyerindeki son golu kaydetti. tabii biz daha bunun son golu olacagini bilmiyorduk. sonra ikinci yari oyunu tamamen rakip yari sahaya yiktik. kenarda sanki kalli yoktu diye hatirliyorum ama yanilabilirim de. kalli hastaydi ve yerine ahmet akcan vardi sanki. neyse hangisiyse artik, hucun emrini stoperleri ileri cikarip top sisirmek olarak vermisti. servet ve hakan sukur'e top sisiriyorduk. ama toplari sisiren sabri sarioglu'ydu ve dolayisiyla pek de sisiremiyorduk. olusan karambollerde umit karan inen toplari tiklatmaya calisiyordu ama bir turlu beceremiyorduk. izdirap dolu anlardi. sonra suleymanu hamidu buyuk bir hata yapti. sol taraftan volkan yaman garip bir orta açti. kafayla birisi iceri doldurdu. umit karan garip bir sey yapti. sanirim topu kaleye atmaya calisti ama atak bitti kalecinin elinde kaldi diye hayiflanirken hamidu topu alayim mi yoksa celeyim mi derdine dustu. top diregin ustunde dolasti. servet'in kafasina geldi ve gol oldu. acikcasi golun boyle oldugunu mac sonu spor programlarinda gormustum zira o kisacik anda anlamsiz bir suru sey olmustu.
maç sonu 3 puani zor bela kurtarmistik. yine ikinciydik ligde ama fener ile aramizda yalnizca bir averaj fark vardi.