türk basketbolu için, efes pilsen için,
ergin ataman için,
shane larkin için,
vasilije micic için... şampiyonluk maçı.
açıkça söylemek gerekirse rakibin madrid değil de moskova olması benim kafamdaki final senaryosunda olmayan bir şeydi. moskova'nın ispanya'da madrid'e karşı o konsantrasyonu gösterebileceğini düşünmemiştim. madrid'in liga acb'deki istikrarı da böyle düşünmeme sebepti bir noktada; ancak inanın böylesi efes adına çok daha güzel oldu. açalım.
kadro yapıları itibarıyla efes'e en ters gelen takım real madrid oldu bu sezon euroleague'te. cska moskova'ya karşı da real madrid'e karşı da 0/2 yapsa da efes, oynanan karşılaşmalarda işin özellikle savunma tarafında real madrid'e karşı ekstra zorlanmıştı. bunun en büyük sebebi ise real madrid'teki iki oyuncunun efes'e karşı ciddi eşleşme sorunu yaratmasıydı. iki oyuncu?
anthony randolph'tan ve
walter tavares'ten bahsediyorum. randolph'un atletizmi ve rakibin iç-dış dengesini bozabilen şut yüzdesi, tavares'in ise avrupa basketboluna hakaret edercesine anormal bir kalıba, uzun bir boya sahip oluşu büyük sıkıntıydı. bunun yanında
facundo campazzo-
sergio llull ikilisinin ön alan baskısında larkin-micic ikilisine ters gelebilen tarzda guard'lar olması bir başka problem. bir de şu var; avrupa basketbolunu az çok bilen, takip eden birine, "campazzo, felipe reyes,
pablo laso,
rudy fernandez gibi isimler sana iki kelimeyle neyi çağrıştırıyor" diye sorsanız cevap olarak adım gibi eminim şunu söyler:
"orospu çocukluğu"
real madrid basketbol takımı, kadrosundaki oyuncuların kişilik yapıları itibarıyla avrupa basketbolunun en itici basketbol takımı, itiraz kabul görmez. :( şöyle düşünün; bu takımda jan vesely antipatiğinden, emre belözoğlu türlü türlüsünden, volkan demirel budalasından dört tane var. efes'in oyuncu grubu tamamiyle basketbol oynamaya, basketbol sanatını icra etmeye komutlanmış bir ekip. real madrid gibi pis işleri iyi bilen bir takım efes gibi görece naif bir topluluğa ters gelir psikolojik minvalde. kısacası eşleşme sorunu bir yana, oyunun psikolojik yönü açısından da rakibin real madrid olmaması isabet oldu.
----------
cska moskova basketbol takımıfinalde efes'in rakibi olmasını istediğim lakin olamayacağına inandığım takım(dı), şaşırttılar. euroleague normal sezonu içerisindeki inişli çıkışlı grafiklerinden, vtb'deki kısmen sallantılı performanslarından eser yoktu f4 yarı finalinde. bu durumu hem f4 motivasyonuna hem de rakibin daha favori olarak görülen real madrid olmasına bağlıyorum, reaksiyon gösterdiler. bunun yanında koç itoudis'in son şansı bu mücadele, kaybederse sezon sonu bitecek olan kontratı yenilenmeyecek (ki şampiyon olsa bile yenilenmeyebilir, ayrı mesele). sadece itoudis'in değil, bu oyuncu grubunun da son şansı. biten oyuncu kontratları, yaşı ilerleyen isimler vs. sezonun bitimiyle birlikte orta çaplı bir revizyona gidecek çeska. baskı hissedeceklerdir.
çekinmiyorum çeska'dan. beni asıl ürküten şey saha dışı yapılanma. çeska'nın başkanının euroleague'le ve euroleague hakemleriyle birtakım bağlantıları söz konusu. örneğin 3 sezon önce fb, finalde çeska'ya kaybederken damir javor isimli hakem eliyle bir şeyler dönmüştü parkede. bazı ilişkiler sonra sonra ortalığa dökülmüştü fakat fb adına iş işten geçmişti tabii. işte bu durumdan tırsıyorum doğrusunu söylemek gerekirse. bu tezimi kuvvetlendiren bir detay da f4 yarı finalinde
* çeska lehine zaman zaman çok kolay düdükler çalınmasıydı. diyeceğim o ki, umarım efes'e karşı bir darbe olmaz parke dışında.
----------
eşleşmelerdunston, pleiss-hines, hunter
(~anderson), moerman, motum-antonov, bolomboy, kurbanov, peters
anderson, simon-clyburn, peters
bobua, doğuş, larkin, micic, simon-de colo, hackett, higgins, rodriguez
garip versus'ler değil mi? şu eşleşmeler içerisinde çeska'nın efes'e ağır üstünlük kuracağı hiçbir nokta yok. yalnız çeska'nın clyburn (salt 3) haricinde son derece versatil bir 3-4 rotasyonuna sahip olması efes'in başını ağrıtabilir biraz. yarı finalde datome'nin yokluğu ve kalinic'in soru işaretli hali (14 sayı buldu) efes adına artıydı; çeska bu detayda sıkıntısız. fark şu; antonov da, bolomboy da, kurbanov da hatta peters da datome-kalinic ikilisi gibi skora dayalı oynayan tipte oyuncular değiller, belki biraz peters. bu oyuncuların odakları ribaund katkısı ve savunma sertliği. so what? yani, bu isimler moerman'la motum'u potadan olabildiğince uzak tutmayı görev edinecekler maç içerisinde. peki bu bir sorun mu efes için? hücumda hayır zira moerman da motum da dış şutlarla rakibi mahveden tipte 4 numaralar. sorun işin ribaund kısmında. moerman ribaund'ları dışarıdan içeri dalarak, o ivmeyle toplayan bir uzun forvet. moerman'ın ribaund'taki (bilhassa hücum ribaund'ları) koşu yollarına bariyerler koyacaklarına adım gibi eminim. motum ise savunmada zaten çok yumuşak bir karakter. normalinin üstüne çıkması elzem ki final amk, çıksın bi' zahmet.
----------
larkin & micic corp.avrupa basketbolunda görebileceğiniz en kaliteli guard çarpışmasına sahne olacak bu mücadele. bir tarafta larkin'le micic, diğer tarafta de colo'yla rodriguez. doğrusunu söylemem gerekirse, de colo'dan ziyade rodriguez'den çekiniyorum. larkin'in oyun tarzını çok andırıyor stili ki oyununa hayran olduğum guard'lardandır ispanyol. yalnız o tipik ispanyol şovenizmi kendisinde de mevcut bi' fernandez kadar olmasa da. lafı çok uzatmaya gerek yok aslında, larkin ve micic ikilisi larkin ve micic gibi oynarsa efes koparır.
----------
higgins ve simondikkatlerin üst paragraftaki guard'larda olacağı bir akşamda fark yaratabilecek isimler. buraya bobua'yla hackett da sıkıştırılabilir ancak önce bu ikisi. belirleyici olacaklar. oyun aklı kısmında simon, hücum potansiyeli noktasında higgins daha avantajlı.
----------
anderson ve clyburnsezona son derece vasat giren, sezonu son derece vasat devam ettiren fakat barcelona playoff eşleşmesiyle birlikte enteresan bir form tutan, tuttuğu bu formu final four'a da taşıyan adam oluyor
james anderson. efes adına yarı finalin
* x faktörüydü kesinlikle. ergin ataman olsam bu mücadelede hiç simon vs clyburn falan uğraşmam, direkt kitlerim anderson'ı clyburn'e, bakarım keyfime. psikolojik olarak gayet iyi durumda james, altından kalkar.
----------
isolation ve
transition hücumları
bol bol göreceğiz ama bayağı bol bol. iki takımın da oyun felsefesi bu iki mantalite üzerine kurulu. efes işin isolation kısmıyla, çeska ise işin transition kısmıyla haşır neşir daha çok. her ikisi de modern basketbolun farklı normları. bir anlamda da bu iki takım nba basketboluna en yakın basketbolu oynayan iki avrupa takımı. ciğer lazım bu karşılaşmada ciğer.
----------
entry bitiyor: efes'te kafalar rahat, özgüvenler tavan, oyuncular mutlu. baskı yok. ergin ataman gibi winner bir karakter bu noktada bırakmaz, alacağını alır. yeter ki hakem trio'sunun banka hesaplarında anomaliler olmasın.
bir önceki euroleague normal sezonunu sonuncu sırada bitirip hemen akabindeki sezonda euroleague finali oynayan bir
anadolu efes, büyük hikaye.
efes'in, ergin hocanın avrupa basketbolunu lacivert beyaza boyaması dileğiyle...
final sonu: canın sağ olsun ergin hoca, teşekkürler efes.