• 2
    maçtan saatler önce başlayan yağmura rağmen tribünlerin dolu olduğu maçtı. maça yaklaşık bir saat kala güneş açmış, bir müddet yüzünü gösterdikten sonra başlama düdüğüne az zaman kala yerini tekrar sağanağa bırakmıştı.

    ilk yarı iyi bir oyun ve iki güzel golle öne geçtik. yağmur zamanla adana 5 ocak stadı'nın zeminini feci şekilde ağırlaşmış, topu sürmek, hareket ettirmek epey zorlaşmıştı. öyle ki -futbolcuyu yanlış hatırlama payımı saklı tutarak söylüyorum *- bir pozisyonda kaleciyi geçen kubilay türkyılmaz'ın kaleye yuvarladığı top boş kaleye giderken biriken sudan hızını kaybetmiş, durma noktasına gelmek üzereyken kaleci tarafından yakalanmıştı. adana alışık olmadığı yağmurlu günlerinden birini yaşıyordu.

    hamit'in golü neticesinde adana demirspor son on dakika inanılmaz bir baskı kurmuş, kalemizi fazlasıyla bunaltmıştı. adana demirspor, topu ağlara göndermeye birkaç kez çok yaklaşmıştı.

    maç sonunda nedeni bilinmeyen, muhtemelen tribünden gelen cisim nedeniyle ciddi ciddi kelleşmeye başlayan kafası yarılan suat kaya, kanlar içinde sahayı terketmişti. duş almamış mıydı, pansuman yapılmamış mıydı bilinmez, takım otobüsüne giderken kanamaya devam ediyordu.

    5 ocak stadı'nda oynanan son adana demirspor - galatasaray maçıdır aynı zamanda.
  • 3
    gönlümün iki sevdasını birarada izlediğim son maçtır. kuzenimin sırf ıslanmayalım ve galatasaray tribününde oturalım diye kapalıdan bilet almasına rağmen, adana tarihinin muhtemelen en yağmurlu günlerinden birisi olması sebebiyle yine de sucuk gibi olmuştuk. ama o gün oradaki çocuk, hem galatasarayını ilk defa izlediği için, hem de o dönemki kahramanı hakar şükür'ün otobüsün camından bizzat kendisine el sallaması sebebiyle, evine çok mutlu dönmüştü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın