10
ardalar, selçuklar, buraklar, emreler, çöpler, çıkarlar, menfaatler, menajerler, primler, tff, aziz, demirören, terim, akp, siyaset olduğu sürece bu takım türkiye'yi temsil edemez. bunlardan başarı beklemek mantık dışı. bunlar çekilmedikçe bu takıma bir aidiyet hissetmek mümkün değil. takım içinde eskiler(terim) ve yeniler(arda) başta olmak üzere birçok grup var. senelerdir eski ile yeninin mücadelesini izliyoruz. ve bu mücadelenin kazananı olmayacak, kaybedeni ise türkiye olacak.
dünyanın neresinde olursa olsun futbola, basketbola, spora siyasi ve ekonomik çıkarlarınız için müdahele ettikçe başarılı olamazsınız. bizim gibi brezilya, ingiltere, italya gibi ülkelerin ulusal ve kulüp takımlarının başarısızlığının nedeni de bu. onlarda da menajerler çok yanlış yapıyor. ve bu menajerler, federasyonlar, hakemler, yayıncı kuruluşlar, fifa, uefa, bahis şirketleri arasındaki ortaklıkların ve rekabetlerin bedeli bu. altyapılarını mantıkla inşa eden ve doğru işler yapan almanya ve ispanya takımlarının başarılarını ise yıllardır izliyoruz. tabi burada başarıdan kastım kupa.
terim bu maça ardacı çöplerle çıkarsa, olabilecek oynamamaları sonrası aksi sonucu düşünmek bile, ülke futbolunun içinde olduğu çıkmazın ta kendisi. ha terim bir şekilde bu maçı alsa bile, bu yazının ilk cümlesinde geçen bir sürü kişiyle mücadeleye devam edecek. tekrar ediyorum bu mücadelenin kazananı yok ve kaybedeni bu ülke olacak. şu an kimse geri adım atacak gibi durmuyor. gücü yeten sözünü geçirecek.
artık milli takım ve prim kelimesini yanyana duymak mide bulandırıcı. birşeyler yapılacaksa, bence işe milli takım futbolcularının, para almadan mücadele edecekleri kararını alarak başlamak gerek. zira hiçbiri açlıktan ölmüyor. benim kafamda kurduğum denklem ise; terim bu maçı gurbetçilerle alıp ardacı çöplere yol versin. sonraki adım ise terim, demirören, aziz türk futbolundan silinsin. ha bunu kim yapacak bilmiyorum. bunları gönderen ardacı çöpleri geri getirirse kısır döngü devam eder.