10 nisan 2005 galatasaray trabzonspor maçı *

• 1

  trabzonspor'un 2-0 galip tamamladığı türkiye süper ligi 2004 2005 sezonu 27. hafta karşılaşması. fenerbahçe ile birlikte şampiyonluk mücadelesi veren 2 takımı karşı karşıya getiren maç nispeten dengeli başladıysa da trabzonspor'un aşırı olmasa da bir üstünlük kurduğu hissediliyordu. 23. dakikada türkiye'ye gelmiş geçmiş en ilginç isimli yabancılardan olan miroslaw szymkowiak sahanın kapalı tribüne yakın tarafında topla buluştuktan sonra biraz ilerlemiş, kaleyi görünce de yaklaşık 30 metreden yaradana sığınıp vurarak yeni açık tarafındaki kaleyi koruyan mondragon'u avlamayı başarmıştı. ali sami yen'in maçın önemine oranla inanılmaz şekilde boş kaldığı maçta fenerbahçe ile puan farkının açılmaması için kazanmak zorunda olan galatasaray'ın telaşlı oyunu sonuç getirmemiş. dakikalar geçtikçe tükenmeye başlayan umutlar maçın sonlarında gökdeniz'in golüyle tamamen tükenmişti.
• 2

  100. yıl için üretilen sarı-kırmızı parçalıyı ilk kez son dakikada yediğimiz golle 2-2 berabere biten kayserispor maçında giydikten sonra, 100. yıl için üretilen berbat beyaz renk formayı da ilk kez bu trabzonspor maçında giymiştik.
  skor 1-0 iken necati ateş ikinci yarıda yüzde yüz bir golü kaçırmıştı. boş kaleye göndereceği topu yeni açık üste göndermişti. sonra da hagi tarafından oyundan alınmıştı. seyirci de doğal olarak kendisini protesto etmişti. ama necati formasını öperek numaralıdaki taraftara aklınca posta koymasını bilmişti.
  
  necati ateş... aslında başlığına yazmak gerek ama haydi başladım bitireyim. inanılmaz potansiyelli bir futbolcuydu. misal 5-1'lik fenerbahçe maçında ribery'e verdiği ara pasını türkiye'de hiçbir forvet veremez. orta saha oyuncusu zekası da vardı kendisinde. alex'in 85'teki frikiğiyle kaybettiğimiz 2-1'lik fenerbahçe derbisinde volkan arslan ile birlikte orta sahayı bile kontrol etmişti. ne bileyim uzaktan hayvani abanarak golleri vardı (ankara'da gençlerbirliği'ne, ali sami yen'de rize'ye) ve de kafa golleri mevcuttu... amma ve lakin düzenli yaşamadı ve bir şekilde kendi sonunu kendisi hazırladı. bu trabzonspor maçı da seyirciyle arasındaki ilk ciddi kıvılcımdı. zaten bir sonraki sezon konya deplasmanı dönüşü fiili müdahale ile de karşılaştı ve artık yok. iyi futbolcuydu ama artık değil. olmaması da normal.
• 3

  an itibari ile istanbul'da oynadığımız karşılaşmalarda trabzonspor'un galip geldiği son karşılaşmadır.
• 4

  bu maçın oynandığı sıralarda yatılı okuldaydım. şimkovyak bir koymuştu ki... takımı büyük heyecanla, tutkuyla takip ettiğimi bilen yavşak arkadaşlar da yalnızca benimle taşak geçerdi.
  "hashüs kooş cimbomu öpüyorlar (anladınız)" diye bağırdıklarında öylesine kahrolmuştum ki, öleceğim yıldan 5 yıl sonrasını göremememin nedeni 5 yıla bedel o 3-5 saniyedir. sonraki haftalarda kadıköy'deki fenerbahçe ve iç sahadaki gençler mağlubiyetleri bile bu kadar kahretmemişti beni.
• 5

  trabzon'u bir önceki sezon şampiyonluk iddiamız olmamasına rağmen deplasmanda 4-2 yenmiş ve büyük şikecileri 1 hafta erkenden şampiyon yapmıştık. trabzon'u bu sezon da yine deplasmanda baliç'in golüyle yenmiştik. tüm bunlardan dolayı trabzon bize bilenerek maça çıkmıştı. adını bile yazamadığım şimkovyak ve gökdeniz'in golleriyle maçı kaybettik ve fener ile puan farkı 7 oldu. gazetelerde 'fenerbahçe şampi...' manşetleri hala gözümdedir bu maç yüzünden. tabi ertesi hafta bjk fener'i pancu'nun kaleci olduğu maçta 4-3 yenecek ve biz tekrar umutlanacaktık.
  ayrıca trabzon sadece 10 gün sonra mabedimize bu sefer türkiye kupası yarı finali için gelecek ve ifadesini alacaktık.
  (bkz: 20 nisan 2005 galatasaray trabzonspor maçı)
  
  edit: http://www.ligtv.com.tr/...mkowiakin-nefis-golu
  hahaha bu arada maçta sabri, erdinç yavuz ile kavga etmiş.