52
yaşım yaşına oldukça yakındır. dolayısıyla görmüş geçirmiş, konu hakkında öğüt verecek birisi değilim. ama aynı şeyleri birkaç sene önce dibine kadar yaşamış bir kel kardeşin olarak, söyleyeceklerim aklında bulunsun isterim.
sınava çok az bir süre kaldı, malum. aklımca yapman ve yapmaman gerekenler konusunda fikir olurum belki:
bilgisayar yahut televizyon başında olma. mesela kafa dağıtmak için oynadığın call of duty'de geçemediğin herhangi bir bölüm, sınavda paragraf sorusu okurken durduk yere aklına gelir, soruyu piç eder. ya da televizyonda es kaza bir diziye denk gelirsin, dizi en heyecanlı yerde biter. yine hiç olmadık yerde, sınav ortasında '' ulan haftaya ne olacak acaba? '' derken bulursun kendini. en iyisi çık sen. dışarı çık. hep gitmek isteyip de vakitsizlikten gidemediğin bir mekana git. ne bileyim kafe olur, bar olur, bağ bahçede piknik olur.
hani olur da bir hadise olursa, kimseye posta koyma. yenilen tekme beli ağrıtır, '' seni bulacam olum. '' tribine sokar, sınav filan umurda olmaz.
sevgilin ne derse desin alttan al. kafaya takarsın yoksa. değmez onun için boşa giden bir seneye.
hemcinsim için söylüyorum; son gün porno izleme. o hot blonde'nin perfect götü biyoloji çözerken aklına gelir, mayışırsın.
tepedeki güneşe aldanma, sıkı giyin. bildiğim kadarıyla; yeni kurala göre binaya bir şişe sudan başka bir şey sokmuyorlar. içeride verdikleri peçete de fare siki kadar affedersin. sile sile ıslanır, sümükten kullanılmaz hale gelir, sabah annenin binbir zahmetle ütülediği güzelim kazağın kolunu feda edersin.
yazdığım bu yazının noktalamasına, imlasına takılma. elbet yanlışım var. maazallah türkçe'de yazım kuralları çözerken '' ulan bu kelime nasıl yazılıyordu? '' dersin, yazım aklına gelir, oradan soru kaybetme.
sık dişini. kazandığında o kadar çok boş vaktin olacak ki; sözlükten sıkılacaksın, alkolden sıkılacaksın, muhabbetten sıkılacaksın. daha neler neler.
ne olur sene kaybetme. ne yap ne et sene kaybetme. sen dershanede matematikçi kovalarken, final tatilinde memlekete gelmiş akranlarınla, eş dostla karşılaşırsın illa ki.
'' abi vizeler çok zordu ya. ''
'' bizde bir prof var, bir bok bilmiyor. ''
'' kyk'da kalınmaz abi. ''
'' hoca cc verse geçiyorum. ''
gibi muhabbetlere bir girerler, senin anlatacak bir şeyin olmaz. gönlün öyle bir bulanır ki; kendini boş adam gibi hissedersin, için içini yer.
ege'ye gelmek gibi bir düşüncen varsa haber et. uzun zamandır ev arkadaşı arıyorum zaten. karnımız açken deplasmana koşarız belki. olmadı son paramızla yeni sezon parçalısını beraber asarız evin baş köşesine. fena mı olur lan?
sık dişini be aslan. güzel günlerin yakındır.
ayrıca not: üniversitede kızlar teklif etmiyor, bilakis eskisinden daha çok kovalıyorsun.
ekleme: sever misin bilmem. ama bir kulak kesil derim dost. livaneli'ye göre genç olmak:
http://www.youtube.com/watch?v=vTX9sjbZFYA
sınava çok az bir süre kaldı, malum. aklımca yapman ve yapmaman gerekenler konusunda fikir olurum belki:
bilgisayar yahut televizyon başında olma. mesela kafa dağıtmak için oynadığın call of duty'de geçemediğin herhangi bir bölüm, sınavda paragraf sorusu okurken durduk yere aklına gelir, soruyu piç eder. ya da televizyonda es kaza bir diziye denk gelirsin, dizi en heyecanlı yerde biter. yine hiç olmadık yerde, sınav ortasında '' ulan haftaya ne olacak acaba? '' derken bulursun kendini. en iyisi çık sen. dışarı çık. hep gitmek isteyip de vakitsizlikten gidemediğin bir mekana git. ne bileyim kafe olur, bar olur, bağ bahçede piknik olur.
hani olur da bir hadise olursa, kimseye posta koyma. yenilen tekme beli ağrıtır, '' seni bulacam olum. '' tribine sokar, sınav filan umurda olmaz.
sevgilin ne derse desin alttan al. kafaya takarsın yoksa. değmez onun için boşa giden bir seneye.
hemcinsim için söylüyorum; son gün porno izleme. o hot blonde'nin perfect götü biyoloji çözerken aklına gelir, mayışırsın.
tepedeki güneşe aldanma, sıkı giyin. bildiğim kadarıyla; yeni kurala göre binaya bir şişe sudan başka bir şey sokmuyorlar. içeride verdikleri peçete de fare siki kadar affedersin. sile sile ıslanır, sümükten kullanılmaz hale gelir, sabah annenin binbir zahmetle ütülediği güzelim kazağın kolunu feda edersin.
yazdığım bu yazının noktalamasına, imlasına takılma. elbet yanlışım var. maazallah türkçe'de yazım kuralları çözerken '' ulan bu kelime nasıl yazılıyordu? '' dersin, yazım aklına gelir, oradan soru kaybetme.
sık dişini. kazandığında o kadar çok boş vaktin olacak ki; sözlükten sıkılacaksın, alkolden sıkılacaksın, muhabbetten sıkılacaksın. daha neler neler.
ne olur sene kaybetme. ne yap ne et sene kaybetme. sen dershanede matematikçi kovalarken, final tatilinde memlekete gelmiş akranlarınla, eş dostla karşılaşırsın illa ki.
'' abi vizeler çok zordu ya. ''
'' bizde bir prof var, bir bok bilmiyor. ''
'' kyk'da kalınmaz abi. ''
'' hoca cc verse geçiyorum. ''
gibi muhabbetlere bir girerler, senin anlatacak bir şeyin olmaz. gönlün öyle bir bulanır ki; kendini boş adam gibi hissedersin, için içini yer.
ege'ye gelmek gibi bir düşüncen varsa haber et. uzun zamandır ev arkadaşı arıyorum zaten. karnımız açken deplasmana koşarız belki. olmadı son paramızla yeni sezon parçalısını beraber asarız evin baş köşesine. fena mı olur lan?
sık dişini be aslan. güzel günlerin yakındır.
ayrıca not: üniversitede kızlar teklif etmiyor, bilakis eskisinden daha çok kovalıyorsun.
ekleme: sever misin bilmem. ama bir kulak kesil derim dost. livaneli'ye göre genç olmak:
http://www.youtube.com/watch?v=vTX9sjbZFYA