3472
vakti zamanında sözlüğün en bi favori ismiydi. sadece sözlükte değil, bilimum sosyal mecralarda hakkında güzellemeler yapılırdı. torrent’i eleştirelenler gömülür, ekseriyetle futbolu bilmemekle suçlanırdı. görmesek, okumasak neyse. birebir yaşandı bunlar.
şimdilerde, kimisi utancından sildi o yazıları, kimisi torrent uğruna sözlüğe rest çekip ayrıldı, (yazar ismi vermeyeceğim de çoğu kişi biliyor kim olduğunu. torrent için sözlüğe rest çekti herif. torrent’in babası bile böyle bir hareket yapmaz aq) kimisi de şimdilerde üç maymunu oynamakta, ben yapmadım ki modunda takılmakta. tıpkı zamanında feto’nun kucağında gezip şimdilerde en büyük feto düşmanı kesilen malum kesim gibi işte. dediğim gibi görmesek, okumasak bilmeyeceğiz ama “ulan hepiniz oradaydınız be”.
neticesinde torrent gitti, giderken de hayatı boyunca kazanamadığı parayı kazanıp gitti. en önemlisi de galatasaray gibi bir takımın teknik direktörü olup barcelona maçına çıktı. torunlarına falan anlatır artık bunları. torunları da “kral aq” falan der muhtemelen. o derece olağandışı bir durum.
belmas yönetimi zaten çapsız ve bu konuda 100% suçlu, hiç itirazım yok buna ama en az belmas yönetimi kadar suçlu olan o dönemin torrent fan’larıdır. kusura bakmasın kimse. o kesime hıncım hiç bitmeyecek. yer yer hatırlatacağım ki utansınlar, bir daha futbol konuşmasınlar diye.
peki bunu neden yapıyorum? kulübün en büyük efsanesi tefe konup gönderilirken bu kesim göbek atıyordu resmen. imparator zaten sezon sonu bırakacaktı. bize yakışan da buydu ama bu kesimin sosyal medyadaki tatavaları yüzünden avrupa serüvenimiz devam etmesine rağmen imparator’la yolları ayırdık. üstelik hakettiği tazminatı bu yönetime rağmen almayıp çok klas bir şekilde son imzam diyerek, buruk bir şekilde çok sevdiği kulübümüzden ayrıldı adam. imparator’un tazminatı da torrent’e ödendi. bunları dönem dönem hatırlatacağım ki bu kesim utansın. eğer o duyguları halen mevcutsa tabi.
bu utanç sözlüğe yeter bence.
şimdilerde, kimisi utancından sildi o yazıları, kimisi torrent uğruna sözlüğe rest çekip ayrıldı, (yazar ismi vermeyeceğim de çoğu kişi biliyor kim olduğunu. torrent için sözlüğe rest çekti herif. torrent’in babası bile böyle bir hareket yapmaz aq) kimisi de şimdilerde üç maymunu oynamakta, ben yapmadım ki modunda takılmakta. tıpkı zamanında feto’nun kucağında gezip şimdilerde en büyük feto düşmanı kesilen malum kesim gibi işte. dediğim gibi görmesek, okumasak bilmeyeceğiz ama “ulan hepiniz oradaydınız be”.
neticesinde torrent gitti, giderken de hayatı boyunca kazanamadığı parayı kazanıp gitti. en önemlisi de galatasaray gibi bir takımın teknik direktörü olup barcelona maçına çıktı. torunlarına falan anlatır artık bunları. torunları da “kral aq” falan der muhtemelen. o derece olağandışı bir durum.
belmas yönetimi zaten çapsız ve bu konuda 100% suçlu, hiç itirazım yok buna ama en az belmas yönetimi kadar suçlu olan o dönemin torrent fan’larıdır. kusura bakmasın kimse. o kesime hıncım hiç bitmeyecek. yer yer hatırlatacağım ki utansınlar, bir daha futbol konuşmasınlar diye.
peki bunu neden yapıyorum? kulübün en büyük efsanesi tefe konup gönderilirken bu kesim göbek atıyordu resmen. imparator zaten sezon sonu bırakacaktı. bize yakışan da buydu ama bu kesimin sosyal medyadaki tatavaları yüzünden avrupa serüvenimiz devam etmesine rağmen imparator’la yolları ayırdık. üstelik hakettiği tazminatı bu yönetime rağmen almayıp çok klas bir şekilde son imzam diyerek, buruk bir şekilde çok sevdiği kulübümüzden ayrıldı adam. imparator’un tazminatı da torrent’e ödendi. bunları dönem dönem hatırlatacağım ki bu kesim utansın. eğer o duyguları halen mevcutsa tabi.
bu utanç sözlüğe yeter bence.