42
arkadaşlar şu futbolda yemin ediyorum herşey istikrar ve uyum. şu onbirde sakatlıktan dolayı az oynamış oyuncular birkaç hafta daha oynayınca daha da ısınacaklar birbirlerine. o zaman bu şiir gibi ofansif oyun daha da devamlılık gösterecek. az önce maçın tekrarını izledim. normalde olsa sadece golleri izlerdim. ancak sözlüğe söz verdiydim izledim oturup baştan sona. galatasaray geçen haftadan farklı dizilmemişti. iki büyük fark ayhan'ın yerine oynayan mehmet güven ve kewell'ın yerine oynayan nonda'ydı. diziliş defansta özellikle arda'nın ve lincoln'ün geri dönüşleriyle 5-3-2 ancak oyun kurma aşamasında 3-4-3 gibiydi. 3-4-3'ü açarsak lincoln'ün orta sahaya pek yanaşmayıp ileride beklemesiyle 3-4-1-2 çoğu zaman nonda'nın orta alana yakın oynaması sebebiyle 3-4-2-1 gibiydi. gençlerbirliği ise belli ki galatasaray'ı 7 defans oyuncusuyla durdurmak istiyordu. 4-3-2-1 taktiğiyle sahaya dizilen gençler özellikle orta alanda sık faul yaparak oyuncularımızı sindirmeye çalıştı. özellikle belirtiyorum ilk golümüzle diğer iki golün arasında zaman farkının geçen haftaki zaman farkından nispeten uzun olmasının sebebi bu yapılan bir kısmı kartlık fauler ve hakemin abuk sabuk aleyhimize çaldığı fauller. mehmet güven ilk 25 dakika kusursuz oynadı. golden önce 2 defa top kaptırdı ve gençlerbirliğinin iştahı o sırada açıldı. dikkat ettim ilk golü atan gençlerbirliği takımı gol pozisyonu ve ondan önceki iki akında da 6 kişiyle gelmişler. gençlerbirliği iyi takım ancak şu biz anadolu takımıyız bizim yaptıklarımız faul olmasın onların her yaptıkları faul olsun zihniyetinden çıkmaları gerekiyor. zira her hakem halis özkahya gibi çıkmaz. mehmet güven'in ayhan'dan farklarını özetlemek gerekirse iki nokta öne çıkıyor. mehmet güven sağ ayaklı olduğundan sağ açığa çıkma kapasitesine sahip bir de daha önemli farkı topu fazla ayağında tutmadan dikine ve çaprazlara uzun oynayabiliyor. belli ki skibbe'nin yararı olmuş bizim güven'e, çok güçlenmiş çünkü. kolay kolay yıkılmıyor. mehmet topal biraz daha koymuş üzerine. geçen hafta %30 diyorduk bu hafta %40'a çıkarmış performansını. lincoln'e attığı top kolay top değil. nonda üzerinde biraz konuşmakta fayda var. nonda'nın oynaması sanırım baros lincoln arda üçlüsüne tek paslarla yardımcı olabilmesinden kaynaklanıyor. önyargılardan arınmış bir şekilde izlediğimde nonda tabii ki kewell'ın ayarında değil ancak ümit karan'ın yaptığı "orta sahada gezinme ve top dağıtma" görevini ilk devre güzel becermiş. nitekim bir de asisti var. ancak takıma adapte değil nonda. zamanla oynadıkça olacak. ben nonda'ya halen inanıyorum. yine de oyundan çıkarılması biraz gecikmiştir. o anlamda skibbe'yi eleştirebilirim. aydın çok iyi bir oyuncu. mücadeleci genç koşuyor yıpratıyor. biraz pas kalitesini yükseltirse lincoln'ün baros'un ve arda'nın zihniyetine uyum gösterebilirse haftasonu banko ilk onbir oynar. bu hafta oynamamasının tek sebebi değindiğim gibi "uyum". hatırlarsanız son ali sami yen maçında çok pas hatası yapmıştı. bu onun nitelilerinden değil hücumdakilerle henüz beyin olarak uyuşmadığından. ama eli kulağında. arda ise kewell gibi içeri katetmeyi düşündüğü anda golü buldu. arda içeri katetmiyor fazla çünkü asli görevi defansa yardımcı olmak. de sanctis yine yıldızlaştı. enseye patlattığı tokat ise muazzamdı. ulan de sanctis bir italyan'a göre bayağı delikanlısın. zaten morgan de sanctis italyanca'ya aykırı bir isim. moragan ne? "de" eki de ne ola? neyse... bir dahaki maçta bir galibiyet analizi daha yaparım inşallah. haydi aslanlar.
edt: şu entry'i özene bezene yazmışım. ofsayt verip haftanın en ofsayt entry'sine sokan arkadaş rahat uyur umarım.
edt: şu entry'i özene bezene yazmışım. ofsayt verip haftanın en ofsayt entry'sine sokan arkadaş rahat uyur umarım.