• 74
    23 kasım 2020 galatasaray kayserispor maçındaki talihsiz puan kaybından sonra gündeme gelmesi gereken.

    hepimiz daraldık, bir sorumlu bir sebep bulmak zorundaymışız gibi geliyor. 2020-2021 sezonunda ilk 8 haftadaki bütün puan kayıpları istisnasız hocaya yazar. hatta ve hatta bazı galibiyetler de rezil oyuna rağmen şansla elde edildi. tamamen kabulüm. hatta itiraf ediyorum; 8. haftadaki sivas maçına kadar hocadan geçti artık, yavaş yavaş bıraksa iyi olur diye düşünüyordum.

    ancak görmezden gelmeyelim, hoca bir şeyler yapmaya çalışıyor. doğru şeyleri denediği de ayan beyan ortada. evet hatalı değişiklik oldu, evet ömeri oyuna almak da hataydı ancak biz değil miydik hep kaybediyosak isteyen oyuncularla kaybedelim, iyi oynayarak kaybedelim, bir ışık görelim en azından diyen? hoca oğulcan yerine ömerle, akbaba yerine etebo'yla başlayıp aynı tas aynı hamam da dedirtebilirdi. ne yalan söyleyeyim ben bunu bekliyordum açıkçası.

    karşımızda teknik direktörü yeni gelmiş ve çıkış arayan bir anadolu takımı vardı. ne kadar kötü durumda olsa da kadrosunda aaron lennon, manuel fernandes olan bir takım vardı. açık konuşayım ben iyi bir oyun da puan da beklemiyordum. kayserispor çıkışa geçecektir zaten bu maçtan sonra, bu da ortada. her şeye rağmen ilgili maçta xg değerimiz 4,5.

    fakat top yuvarlak işte. olamadı.

    şimdi soruyorum, sezon başındaki futbolumuzu düşünürsek ekstra motive olan bu takıma karşı hangimiz bekliyorduk bu oyunu? hangimiz bekliyorduk çalışılmış duran topları? donk'un direkten dönen kafası gol olsaydı "bak çalışınca oluyormuş duran toptan da" diyerek övecektik. zaten o gol olsa oyun kopacak, hakkımız olan skoru alacaktık.

    futbol oynanmadığı vakit sarıyoruz hocaya, oyunculara. haklı olarak da sarıyoruz ancak şanssızlıktan başka bir şey söz konusu değilken futbolcuya sararsak küstürmez miyiz? hocaya sararsak "yine kısır futbolla 1-0'a yatalım camia mutsuz" demez mi haklı olarak?

    sezon başından beri oyun olarak katedilen mesafeyi düşünürsek, artan tempoyu düşünürsek doğru yoldayız dememek mümkün mü? tabii ki yetmez, tabii ki daha iyisi lazım ancak hoca bir yerden tutturdu mu sistemini gerisi gelir. bunu hepimiz biliyoruz.

    vakit destek vaktidir. bu maçı hakettiğimiz gibi farklı kazanmış olsaydık iyi oynadık kazandık diyerek destek olmak kolay olacaktı. bu oyun 4-0, 5-0'lık bir oyundu. bu skoru elde etsek destek olmak çok kolaydı ki zaten.

    mevzu skordan bağımsız olarak doğru yoldayız diyerek destek olmakta yatıyor. zaten stadyuma gidemiyoruz, zaten takımı ne yolcu edebiliyoruz ne karşılayabiliyoruz. en azından destek havasını uzaktan da olsa takımın ve hocanın hakettiği kanaatindeyim. özellikle sivasspor deplasmanında yakalanan çıkışı ve milli maç dönüşü sayısız eksik olmasına rağmen üstüne koyulmuş bir oyun görmüşken destek olmalıyız.

    2019-2020 sezonunda ikinci yarıya kadar futbol oynamıyorduk, havlu atmış gibiydik. ikinci yarıda anca ışık vermeye başladık, ona rağmen 34 haftalık lig devam etseydi şampiyonluğa gidiyorduk.

    biz galatasarayız. her hafta oyunumuzun üstüne koyarken, 42 hafta olan ligde, maç eksiği olan liderle aramızda 3 puan varken, 9. haftada havlu atmak bize yakışıyor mu allah aşkına ya?

    kenetlenin arkadaşlar. doğru yoldayız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın