50
şimdi bu adam rıdvan dilmen'e hasta. ciddiyim yahu hasta. aslında onu çok seviyor, oturup iki muhabbetin belini kırmak istiyor. hayellerinin yorumcusu, futbolcusu ve saçlısı... fakat içinde bastırmış bu sevgiyi. bastırmış, bastırmış, saklı tutmuş... arkadas baskısı, eş dost çevre baskısı, kalıtımsal baskı, a4 baskı fotokopi, mahalle baskısı, forma arkası baskı derken bir türlü dışa vuramamış bu sevgiyi. psikolojide biz bu duruma etkiye tepki diyoruz. bir sonraki evresi ket vurma. daha da vahimi bir zaman sonra rıdvan'ı kötüleyerek kendili ödüllendirecek. ama ben ne yapıyorum? hemen olaya müdahalede bulunup bir çırpıda ntv'deki ''rıdvan'ın odasıdır maç saatlerinde rahatsız etmeyin '' yazan yere onu götürüyorum. o gelmez ise bir atlet alıp arkasına keçeli kalem ile rıdvan dilmen yazıyorum ve rıdvandan aldığım imza ile doğru koşuyorum ups'e. o gelmezse ben gönderiyorum. bir adet rıdvan fotoğrafı, bir adet keçeli kalemli atlet, bir tane de şampuan.
son olarak kapa gözlerini ve haykır. bunu inkar etme. *
son olarak kapa gözlerini ve haykır. bunu inkar etme. *