359
(bkz: #1527839)
(bkz: #1527844)
(bkz: #1527861)
(bkz: #1527890)
(bkz: #1530472)
(bkz: #1530487)
devam ediyoruz. başlamadan önce tekrar geri dönüşleriniz için teşekkür etmek istiyorum. ne yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum :)
barnsley'den istifa etmemden kısa bir süre sonra brezilya 1. liginde fluminense'nin başına geçtim. kariyerimde ilk defa 1. ligde çalışma şansı buldum. fluminense beni teknik direktörlüğe getirdi ama getirmeden önce mülakatta her şeyime karışıldı. istediğimiz taktikle oynayacaksın istediğimiz mantaliteyi kuracaksın falan filan. 5-6 tane madde sıraladılar. yiyeceğim yemeğe kadar karışıldı resmen :/
ben tabii oo brezilya'ya gidiyorum. şimdi orada samba futbolu oynatırım. göze hoş gelen, hücuma dayalı, tekniğe dayalı oynatırım, endüstriyel futboldan zaten hem gerçek hayatta bıkmışım üzerine yıllarımı endüstriyel futbolla geçirmişim diyorum. samba yapa yapa takımı karşılayayım dedim. emre belözoğlu'nun gol sevincinde yapmaya çalıştığı sambadan beter oldu mk.(http://www.youtube.com/watch?v=28nLnKBaWcg ) ulan bir de ne göreyim? takımda kanat oyuncusu yok, 1 tane bile kanatta oynayabilen adam yok. ilk defa böyle bir şey gördüm. 14 yıldır fm oynarım... neyse taktiğe bir baktım 4 klasik defans 2 ön libero 2 orta sahanın ortası 2 santrafor. oyun taktiği de paso uzun top. yağmurdan kaçarken meteor yağmuruna tutulduk mk. ingiltere alt liglerindeki oyundan bıktık dedik gittik daha beterini bulduk. hem de brezilya'da. e yönetim de çok katı, para da yok ki gideyim en az 4 tane kanat alayım. bu sefer diğer temel ihtiyaçlar bitecek. kaldık yine uzun toplara, karambol futboluna...
ocak ayında orada böyle bölgesel bir lig gibi bir şey başlıyor. yönetim hedef olarak üst sıralarda bitirmeyi belirledi. tamam dedik başladık transferlere. 17 adam gönderdim 18 adam aldım. aldığım adamlar arasında tanıdık isimler de var: luis gustavo, gary medel, josue gibi... ben geldiğimde birkaç maç oynanmıştı ve çok puan kaybedilmişti. lig de öyle bir lig ki ilk 8 takım hariç gerisi çöp. kolay kolay puan kaybedilmiyor yani. ben gelmeden yediğim puan farkını kapatmam çok zor oldu. ilk 4'e kalan play off oynuyor. ligi flamengo haftalar öncesinden 1.liğini ilan etti. biz ise son haftaya 3. girdik, son maçı yardımcıya yaptırdım gitti yenildi. en kötü berabere kalsa biz yine 3.ydük. sağolsun kaybedince 4. bitirdik. öyle olunca da play offta flamengo ile eşleştik ve elendik. yönetim sonuçlardan memnundu ama ben memnun değildim kendi kurduğum takımla şampiyon olamamak moralimi bozmuştu. hiç istemediğim bir taktikle oynatılmam da cabası. ben bu taktiğe daha fazla dayanamam hacı siz kendinize yeni bir aykut kocaman bulun dedim ve bastım istifayı. brezilya maceram da böyleydi.
devam edecek
(bkz: #1527844)
(bkz: #1527861)
(bkz: #1527890)
(bkz: #1530472)
(bkz: #1530487)
devam ediyoruz. başlamadan önce tekrar geri dönüşleriniz için teşekkür etmek istiyorum. ne yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum :)
barnsley'den istifa etmemden kısa bir süre sonra brezilya 1. liginde fluminense'nin başına geçtim. kariyerimde ilk defa 1. ligde çalışma şansı buldum. fluminense beni teknik direktörlüğe getirdi ama getirmeden önce mülakatta her şeyime karışıldı. istediğimiz taktikle oynayacaksın istediğimiz mantaliteyi kuracaksın falan filan. 5-6 tane madde sıraladılar. yiyeceğim yemeğe kadar karışıldı resmen :/
ben tabii oo brezilya'ya gidiyorum. şimdi orada samba futbolu oynatırım. göze hoş gelen, hücuma dayalı, tekniğe dayalı oynatırım, endüstriyel futboldan zaten hem gerçek hayatta bıkmışım üzerine yıllarımı endüstriyel futbolla geçirmişim diyorum. samba yapa yapa takımı karşılayayım dedim. emre belözoğlu'nun gol sevincinde yapmaya çalıştığı sambadan beter oldu mk.(http://www.youtube.com/watch?v=28nLnKBaWcg ) ulan bir de ne göreyim? takımda kanat oyuncusu yok, 1 tane bile kanatta oynayabilen adam yok. ilk defa böyle bir şey gördüm. 14 yıldır fm oynarım... neyse taktiğe bir baktım 4 klasik defans 2 ön libero 2 orta sahanın ortası 2 santrafor. oyun taktiği de paso uzun top. yağmurdan kaçarken meteor yağmuruna tutulduk mk. ingiltere alt liglerindeki oyundan bıktık dedik gittik daha beterini bulduk. hem de brezilya'da. e yönetim de çok katı, para da yok ki gideyim en az 4 tane kanat alayım. bu sefer diğer temel ihtiyaçlar bitecek. kaldık yine uzun toplara, karambol futboluna...
ocak ayında orada böyle bölgesel bir lig gibi bir şey başlıyor. yönetim hedef olarak üst sıralarda bitirmeyi belirledi. tamam dedik başladık transferlere. 17 adam gönderdim 18 adam aldım. aldığım adamlar arasında tanıdık isimler de var: luis gustavo, gary medel, josue gibi... ben geldiğimde birkaç maç oynanmıştı ve çok puan kaybedilmişti. lig de öyle bir lig ki ilk 8 takım hariç gerisi çöp. kolay kolay puan kaybedilmiyor yani. ben gelmeden yediğim puan farkını kapatmam çok zor oldu. ilk 4'e kalan play off oynuyor. ligi flamengo haftalar öncesinden 1.liğini ilan etti. biz ise son haftaya 3. girdik, son maçı yardımcıya yaptırdım gitti yenildi. en kötü berabere kalsa biz yine 3.ydük. sağolsun kaybedince 4. bitirdik. öyle olunca da play offta flamengo ile eşleştik ve elendik. yönetim sonuçlardan memnundu ama ben memnun değildim kendi kurduğum takımla şampiyon olamamak moralimi bozmuştu. hiç istemediğim bir taktikle oynatılmam da cabası. ben bu taktiğe daha fazla dayanamam hacı siz kendinize yeni bir aykut kocaman bulun dedim ve bastım istifayı. brezilya maceram da böyleydi.
devam edecek