11
şimdi büyük ihtimalle bu yazıyı okuyanlar birkaç saniye sonrasında nickaltıma gelip beni duygusuz olmakla falan suçlayacak ama bazı şeyleri açığa kavuşturmak gerek.
burda murat kardeşimizi takip ediyoruz, ben de ettim, onu sevindirmeye çalışıyoruz ama ona kesinlikle iyilik yapmıyoruz. biz murat kardeşimize gerçekliği olmayan, samimiyetsiz, bilgisayarının off tuşuna bastığında tamamen kaybedeceği bir bağımlılık veriyoruz. evet bu çocuk hasta, hasta olduğu için böyle bir şey yapıyoruz ama biz kendisine tamamen diyaliz makinesi gibi bir seçenek oluşturuyoruz. bilgisayar bağımlılığı veriyoruz ve onu mutlu ettiğimizi sanıyoruz.
kendisini takip edip "d gulcuk" yazdığımızda ne oluyor ? mutlu mu oluyor ? çok mu mutlu oluyor ? evet mutlu oluyor ama 5 saniye sonra elektrik kesilse tamamen kaybedeceği bir mutluluk kaynağında mutlu oluyor murat.
halbuki gitsek evine, halini hatrını sorsak, store'dan aldığımız hediyeleri kendisine versek, bir çaylarını içsek, bir pasta kessek, sonra alsak murat'ı ali sami yen sokak'a götürsek, orda eğlendirip alsak tribünde takımını izlemesini sağlasak, belki sonra selçuk ve burak abileriyle tanıştırsak, drogba'yla sohbet edip sneijder'le fotoğraf çektirse, hatta florya'da bir gün ziyaretçi olsa, tüm takımla yemek yese, eğitim alıyorsa aramızda para toplayıp eğitim giderlerini karşılasak, kulüp mümkünse hastalığının tedavi masraflarına yardımcı olsa, hatta dışarı çıkmasında bir engel yoksa gidip kulübün satranç takımına vs. katılıp bir hobi edinse, taraftarımız da çeşitli yollardan murat - galatasaray spor kulübü arasındaki bağlantıyı sağlasa, murat'a evde tabletinden "d gulcuk" yazmak yerine arkadaşlarıyla kahkaha atma imkanı versek, inanın çok daha iyi bir yol izlemiş oluruz.
bizim kendisini takip edip "d gulcuk" yazmamız, onun da buna cevap vermesi bir iletişim yolu değil. biz murat'a kendisini tatmin etme, bir nevi mastürbasyon yapma imkanı veriyoruz. belki şimdi 45 bin küsür takipçisi var ama gece başını yastığa koyduğunda 45 tane arkadaşı yok murat'ın.
yanlış yapıyoruz, murat'ı daha da hasta ediyoruz.
burda murat kardeşimizi takip ediyoruz, ben de ettim, onu sevindirmeye çalışıyoruz ama ona kesinlikle iyilik yapmıyoruz. biz murat kardeşimize gerçekliği olmayan, samimiyetsiz, bilgisayarının off tuşuna bastığında tamamen kaybedeceği bir bağımlılık veriyoruz. evet bu çocuk hasta, hasta olduğu için böyle bir şey yapıyoruz ama biz kendisine tamamen diyaliz makinesi gibi bir seçenek oluşturuyoruz. bilgisayar bağımlılığı veriyoruz ve onu mutlu ettiğimizi sanıyoruz.
kendisini takip edip "d gulcuk" yazdığımızda ne oluyor ? mutlu mu oluyor ? çok mu mutlu oluyor ? evet mutlu oluyor ama 5 saniye sonra elektrik kesilse tamamen kaybedeceği bir mutluluk kaynağında mutlu oluyor murat.
halbuki gitsek evine, halini hatrını sorsak, store'dan aldığımız hediyeleri kendisine versek, bir çaylarını içsek, bir pasta kessek, sonra alsak murat'ı ali sami yen sokak'a götürsek, orda eğlendirip alsak tribünde takımını izlemesini sağlasak, belki sonra selçuk ve burak abileriyle tanıştırsak, drogba'yla sohbet edip sneijder'le fotoğraf çektirse, hatta florya'da bir gün ziyaretçi olsa, tüm takımla yemek yese, eğitim alıyorsa aramızda para toplayıp eğitim giderlerini karşılasak, kulüp mümkünse hastalığının tedavi masraflarına yardımcı olsa, hatta dışarı çıkmasında bir engel yoksa gidip kulübün satranç takımına vs. katılıp bir hobi edinse, taraftarımız da çeşitli yollardan murat - galatasaray spor kulübü arasındaki bağlantıyı sağlasa, murat'a evde tabletinden "d gulcuk" yazmak yerine arkadaşlarıyla kahkaha atma imkanı versek, inanın çok daha iyi bir yol izlemiş oluruz.
bizim kendisini takip edip "d gulcuk" yazmamız, onun da buna cevap vermesi bir iletişim yolu değil. biz murat'a kendisini tatmin etme, bir nevi mastürbasyon yapma imkanı veriyoruz. belki şimdi 45 bin küsür takipçisi var ama gece başını yastığa koyduğunda 45 tane arkadaşı yok murat'ın.
yanlış yapıyoruz, murat'ı daha da hasta ediyoruz.