101
öncelikle, bu maça inanmayan "taraftarların" olması bana çok mantıksız geliyor. bir galatasaraylı turun geçilebileceğine niye inanmaz ki ? sen taraftarsın, işin takımına inanmak. yoksa desteklemenin anlamı ne ? en kötü durumda bile bir umut ışığı varsa sen onu kovalayacaksın.
"real madrid'e yemeden 4 tane nasıl atacaksın abi" demek değil taraftarın işi. "real madrid'e 4 tane golü atarız, savunmayı da tüm stat beraber yaparız" diye düşünmen lazım. öyle bir atmosfer yaratacaksın ki takımı zorla kaleye iteceksin, öyle bir atmosfer yaratacaksın ki özil'e zorla pas hatası yaptıracaksın. hepsi insan, galatasaray taraftarının istediği zaman baskı altına alamayacağı takım yok bu dünyada.
"real madrid'e 4 tane atamazlar yeaa, ama gidelim ronaldo'yu izleriz" diye maça gidecek olanlar istanbul'u terketsin o akşam. bu kafadakiler nereye gidiyorsa siktirsin gitsin ama gelmesinler ali sami yen arena'ya. boşuna kalabalık etmesinler. böyle düşünen adamın kazanılan hiçbir zafere sevinme hakkı yok zaten. maça gidecek galatasaraylının görevi 9 nisan günü o topu zorla madrid kalesine sokmak olacak. o inançla gitmeli herkes maça.
son olarak, olumsuz düşünmenin kimseye bi faydası yok, bunun bilincinde olalım. gerçekçi falan olmak da taraftarın işi değil bu durumlarda. kimse böyle geri dönüşlere inanmasaydı o efsane maçlar nasıl olacaktı, böyle düşünmek gerek; hele hele sahada fatih terim gibi geri dönüşlerin kitabını yazmış bir adam varken...
şansımız düşük mü düşük, kabul. fakat tüm dünyayı şaşkına çevirecek, yıllar boyu konuşulacak bir iş yapmak istiyorsak, o küçük ihtimalin peşinden gitmeli, gerçekleştirmek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız.
(bkz: galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır)
"real madrid'e yemeden 4 tane nasıl atacaksın abi" demek değil taraftarın işi. "real madrid'e 4 tane golü atarız, savunmayı da tüm stat beraber yaparız" diye düşünmen lazım. öyle bir atmosfer yaratacaksın ki takımı zorla kaleye iteceksin, öyle bir atmosfer yaratacaksın ki özil'e zorla pas hatası yaptıracaksın. hepsi insan, galatasaray taraftarının istediği zaman baskı altına alamayacağı takım yok bu dünyada.
"real madrid'e 4 tane atamazlar yeaa, ama gidelim ronaldo'yu izleriz" diye maça gidecek olanlar istanbul'u terketsin o akşam. bu kafadakiler nereye gidiyorsa siktirsin gitsin ama gelmesinler ali sami yen arena'ya. boşuna kalabalık etmesinler. böyle düşünen adamın kazanılan hiçbir zafere sevinme hakkı yok zaten. maça gidecek galatasaraylının görevi 9 nisan günü o topu zorla madrid kalesine sokmak olacak. o inançla gitmeli herkes maça.
son olarak, olumsuz düşünmenin kimseye bi faydası yok, bunun bilincinde olalım. gerçekçi falan olmak da taraftarın işi değil bu durumlarda. kimse böyle geri dönüşlere inanmasaydı o efsane maçlar nasıl olacaktı, böyle düşünmek gerek; hele hele sahada fatih terim gibi geri dönüşlerin kitabını yazmış bir adam varken...
şansımız düşük mü düşük, kabul. fakat tüm dünyayı şaşkına çevirecek, yıllar boyu konuşulacak bir iş yapmak istiyorsak, o küçük ihtimalin peşinden gitmeli, gerçekleştirmek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız.
(bkz: galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır)