galatasaray kadın basketbol takımının şimdilik son lig şampiyonluğu maçı. o sezon askerde olduğum için herhangi bir anım yok malesef, sadece dubljevic'in gece nöbet yerinde bir telefondan izleyip gözümden bir damla yaş düşüren maç sonu röportajını hatırlıyorum. eylül'ün üçünden beri götümüzü yırttık bunun için diyordu. galatasaray geleneklerine uygun bir sezondu. bir önceki sezon yaşanan tarihi üçlemenin cezası kesilmeye başlanmıştı, ne de olsa galatasaray'da hiçbir başarı cezasız kalamazdı. ama işte aynı galatasaray'ın saha içi geleneği de sıkıntı çektikçe kupa çıkarmaktı. o sezon da öyle olmuştu.
10 sene yatırım yapan fenerbahçe'nin elinden kupayı almışsın, bir sezon daha yatırım yapıp kadroyu tutup başarıyı tekrarlasan belki de yeni serilere yelken açacaksın. daha f8 öncesi kadro dağıtılmıştı. ilk beşten elde bir tek sancho lyttle kalmıştı, zellous da maaş alamamaya yarım sezon dayanabilmişti. "iyi basketbolcu ama..." nuria martinez
*, sakatlıklarla boğuşmasa belki kariyeri daha bir noktaya gelecek ayşegül günay, şimdi kimselerin hatırlamadığı queralt casas, sahaya çıkabilmek için takımın yaptığı antreman kadar fizik tedaviden de geçen nevriye yılmaz, yürüyen yürek dubljevic, ekaterinburg fatihi şebnem kimyacıoğlu ve
kelsey bone bone bonedan oluşan bir kadro vardı. o kadro da sezon boyu sabit bir 5 bile yakalayamamıştı diye hatırlıyorum. zaten o sezon başlayan takımın skorerinin sezon ortası kaçırma geleneği 3-4 sezon istikrarla devam etmişti...
yaşamadığım hatırlamadığım sezonun hikayesini yazmak olmaz ama dubljevic'in şu açıklaması anlam kazansın diye bir girizgah olarak yazdım aslında...
https://gss.gs/RTf.mp4 (bkz:
we worked our ass off for this from september 3rd)
(bkz:
no team in this country and europe could deserve this more than us)
(bkz:
tarihte bugün)