şampiyonluk için kötü oynadığınız maçları da kazanmanız gerekirken galatasarayımız artık iyi oynadığı maçları bile kazanamaz hale geldi. bu maç da bu zincirin sadece bir halkası.
kaldı ki taçtan gol yiyip bireysel hata ile bunu süslememizin ardından 2-0 geriye düşünce zor olan alanya deplasmanını kendimiz için daha da zor hale getirdik. taçtan yediğimiz gol gerçekten kabul edilemez bir hata. marcao ve donk peşpeşe uyuyup cisse'ye kolay bir gol attırmış oldular.
son haftalarda rakibi sürklase eden bir oyun ortaya koyuyoruz. ligin 2. yarısında pandemiden önceki dönemde ne kadar iyi oynuyorsak en az o kadar verimli ve istekli bir oyun ortaya koyduk bu maçlarda; üstelik temmuz sıcağına rağmen. pas oyunu deseniz var, uzaktan şutu hiç olmadığı kadar bu maçta denedik, son çizgiye indik; ligin ilk yarısındaki kısır ve sancılı futbolumuzu bırakmış, üzerimizdeki ölü toprağını atmış bir galatasaray var son periyotta.
fakat gelin görün ki kazanmayı unuttuk. fatih hocamın dediği gibi o topu o kaleye sokmamız lazım. sivasspor'un kaybettiği haftada biz de kaybetmiş ve fırsatı onlara sunmuş olduk. üstelik arkamızdaki beşiktaş da kazanırsa bizim üst sıramıza çıkacak.
kısa kısa birkaç futbolcumuza da değinmek istiyorum:
taylan antalyalı: top saklaması, yeri geldiğinde top sürmesi ile kalitesini ortaya koydu. rotasyondan gelip böyle oynaması sevindirici. gelecek sezon çok daha fazla şans bulacağını düşünüyorum.
emre akbaba: birkaç haftadır takımın en iyilerinden biri, belki de en iyisi. ceza sahasına giriyor, gol arıyor, topu ileri taşıyor ve ayağına aldığı hemen her topu doğru ve faydalı kullanıyor. kardeşimsin emre!
jean michael seri: son haftalardaki performansını sürdürüyor ve orta sahayı yönetiyor. fakat bu sene bunu birçok kez yaptı maalesef. oynadığı bölge hatayı kaldırmayacak bir bölge ve 1-0'ken bu şekilde yaptığı büyük bir hata ile maçın 2-0 olması bizi baya zora sokmuş oldu. kendisine çok güveniyorum ama hata yapınca da maalesef bu büyük bir hata oluyor.