1
http://jaimelesport.blogspot.com/...e-de-gitsek-mac.html
--- alıntı ---
bitse de gitsek maçı
arda'sından, topal'ına, sabri'den, sarp'a herkes bitse de gitsek havasında bir maç çıkardı. dün akşamı hatırlayalım, beşiktaş - manisaspor maçını. galatasaray için antalya maçı ne kadar önemsizse, beşiktaş için de o kadar önemsizdi o maç. şimdi, önce oynanan futbollara bakalım. dünkü maçta savaşan, isteyen, en önemlisi top oynamak, zevk almak, seyircilere zevk vermek isteyen bir beşiktaş vardı sahada. rıdvan, necip gibi genç oyuncular da sahadaydı ayrıca. taraftar desen hem eğlendi, hem eğlendirdi. fener'e göndermeler yaptı küfür etmeden. en önemlisi gerçekten zevk aldılar. maçtan sonra takımı tribünlere çağırıp, şampiyon olmuş gibi desteklediler. bugünkü maça bakalım bir de. rijkaard'ın, sahaya anlam veremediğim kadro çıkarması. emre çolak'ı oynatmış, iyi düşünmüş de kaleye neden ufuk'u koymazsın, serdar eylik, anıl dilaver, cem sultan gibi tonca genç oyuncuyu neden oynatmazsın? şampiyonluk iddaası mı var acaba takımın, hedef falan mı var ortada bilmediğimiz? jo'nun oynamasındaki amaç? vedaymış, bırak ne hali varsa görsün, gitsin bu takımdan artık. alem mi yapar, ne yaparsa yapsın. koy santos'u arda'nın yerine, arda'yı niye oynatırsın ki? zaten bitirmiş kafasında sezonu, küsmüş bir de. moralsiz vs. zorla oynadı zaten bu maçta. en önemlisi, sami yen'deki son maçına çıkacak olan emre aşık'ı neden 90 dakika oynatmazsın be rijkaard? son 2 dakika dalga geçer gibi koydun oyuna. yine de helal olsun emre'ye, hiç ses etmedi. gerçek bir aslan, gerçek bir profesyonel!
maç hakkında söylenecek bir şey yok. keita ile neill dışında adam gibi oynayan kimse yoktu, sadece mecburiyetten sahadalardı sanki. gerçi rijkaard da kabahat, koysaydı gençleri, hem oyuncuları görürdük, hem mücadele eden takım çıkardı sahaya. çok gereksiz bir maç oldu. ya caner'e ne demeli? bir kanat oyuncusu, nasıl olur da bir tane isabetli orta açamaz? jo'ya değinmiyorum zaten, yolcudur abbas. yalnız arda niye bu kadar moralsiz anlamıyorum. taraftara kızdı, tavır yaptı, gitmedi tribünlere ama uzatmasının bir anlamı yok yani. aykut'a gelecek olursak, bugün son bir kaç haftadır gösterdiği performansından uzaktı. özellikle 2. golde hatalıydı. mustafa sarp'a neler olmuş anlam veremiyorum. sezonun ilk yarısındaki o savaşçı halinden eser yok. gerçi hangisinin var ki(!)?
(helal olsun sana keita!..)
antalyaspor'un kalesinde oynayan ne yapmaya çalıştı anlayabilen var mı? bir ara 'şebek' izliyormuşum gibi geldi. sanırım böyle şebeklik yapmasındaki amacı, annesine küfür yemek. valla ne diyeyim sana ömer, anneler gününde, annene küfür hediye etmek istedin sanırım.yazık, sizin gibi çirkefler futbolcu oluyor. gerçekten yazık.
kapalıda pankart vardı: "seneye; hep birlikte galatasaray ruhuyla!" güzel bir pankart. umarım mesaj gitmesi gereken yere gitmiştir. bu seneyi atlattık, önümüzdeki seneye bakıyoruz artık. umarım bu sene yapılan yanlışlar, bu seneki ruhsuz futbolcular, formanın hakkını vermeyenler ya seneye düzelir, ya da bu formayı çıkartırlar, yerlerine hakkedenler gelir. galibiyet, mağlubiyet önemli değildir bir noktadan sonra, spor bu, kaybetmek de var kazanmak da. ama mücadele, hırs, istek olmalı, zorunda. en çok can acıtan da budur zaten. alınan tonca paranın karşılığı bu değil. bu forma, bu renkler bunu hakketmiyor. bu forma kolay kazanılmıyor, kazanılmamalı!
--- alıntı ---
--- alıntı ---
bitse de gitsek maçı
arda'sından, topal'ına, sabri'den, sarp'a herkes bitse de gitsek havasında bir maç çıkardı. dün akşamı hatırlayalım, beşiktaş - manisaspor maçını. galatasaray için antalya maçı ne kadar önemsizse, beşiktaş için de o kadar önemsizdi o maç. şimdi, önce oynanan futbollara bakalım. dünkü maçta savaşan, isteyen, en önemlisi top oynamak, zevk almak, seyircilere zevk vermek isteyen bir beşiktaş vardı sahada. rıdvan, necip gibi genç oyuncular da sahadaydı ayrıca. taraftar desen hem eğlendi, hem eğlendirdi. fener'e göndermeler yaptı küfür etmeden. en önemlisi gerçekten zevk aldılar. maçtan sonra takımı tribünlere çağırıp, şampiyon olmuş gibi desteklediler. bugünkü maça bakalım bir de. rijkaard'ın, sahaya anlam veremediğim kadro çıkarması. emre çolak'ı oynatmış, iyi düşünmüş de kaleye neden ufuk'u koymazsın, serdar eylik, anıl dilaver, cem sultan gibi tonca genç oyuncuyu neden oynatmazsın? şampiyonluk iddaası mı var acaba takımın, hedef falan mı var ortada bilmediğimiz? jo'nun oynamasındaki amaç? vedaymış, bırak ne hali varsa görsün, gitsin bu takımdan artık. alem mi yapar, ne yaparsa yapsın. koy santos'u arda'nın yerine, arda'yı niye oynatırsın ki? zaten bitirmiş kafasında sezonu, küsmüş bir de. moralsiz vs. zorla oynadı zaten bu maçta. en önemlisi, sami yen'deki son maçına çıkacak olan emre aşık'ı neden 90 dakika oynatmazsın be rijkaard? son 2 dakika dalga geçer gibi koydun oyuna. yine de helal olsun emre'ye, hiç ses etmedi. gerçek bir aslan, gerçek bir profesyonel!
maç hakkında söylenecek bir şey yok. keita ile neill dışında adam gibi oynayan kimse yoktu, sadece mecburiyetten sahadalardı sanki. gerçi rijkaard da kabahat, koysaydı gençleri, hem oyuncuları görürdük, hem mücadele eden takım çıkardı sahaya. çok gereksiz bir maç oldu. ya caner'e ne demeli? bir kanat oyuncusu, nasıl olur da bir tane isabetli orta açamaz? jo'ya değinmiyorum zaten, yolcudur abbas. yalnız arda niye bu kadar moralsiz anlamıyorum. taraftara kızdı, tavır yaptı, gitmedi tribünlere ama uzatmasının bir anlamı yok yani. aykut'a gelecek olursak, bugün son bir kaç haftadır gösterdiği performansından uzaktı. özellikle 2. golde hatalıydı. mustafa sarp'a neler olmuş anlam veremiyorum. sezonun ilk yarısındaki o savaşçı halinden eser yok. gerçi hangisinin var ki(!)?
(helal olsun sana keita!..)
antalyaspor'un kalesinde oynayan ne yapmaya çalıştı anlayabilen var mı? bir ara 'şebek' izliyormuşum gibi geldi. sanırım böyle şebeklik yapmasındaki amacı, annesine küfür yemek. valla ne diyeyim sana ömer, anneler gününde, annene küfür hediye etmek istedin sanırım.yazık, sizin gibi çirkefler futbolcu oluyor. gerçekten yazık.
kapalıda pankart vardı: "seneye; hep birlikte galatasaray ruhuyla!" güzel bir pankart. umarım mesaj gitmesi gereken yere gitmiştir. bu seneyi atlattık, önümüzdeki seneye bakıyoruz artık. umarım bu sene yapılan yanlışlar, bu seneki ruhsuz futbolcular, formanın hakkını vermeyenler ya seneye düzelir, ya da bu formayı çıkartırlar, yerlerine hakkedenler gelir. galibiyet, mağlubiyet önemli değildir bir noktadan sonra, spor bu, kaybetmek de var kazanmak da. ama mücadele, hırs, istek olmalı, zorunda. en çok can acıtan da budur zaten. alınan tonca paranın karşılığı bu değil. bu forma, bu renkler bunu hakketmiyor. bu forma kolay kazanılmıyor, kazanılmamalı!
--- alıntı ---
