• 5
    tam ısınacam milli takıma, ülke sporunun bir yanından kalleşlik akıyor.

    federasyon, 17 klüp ve milli takım hocası bir olmuş galatasaray'a hukuksuz şekilde saldırıyor.
    umarım aklını yabancı sınırı ve galatasaray'la bozmuş milli takım hocası şenol güneş tarihi bir tokat yer. zira bu zihniyet başarısızlığa mahkum. bu zihniyetin başarı almasını istemiyorum. başarıyı hakedenler almalı. bizim ülkemiz şu an başarı haketmiyor. kim ne derse desin gönlüm milli takımla değil. çünkü bana göre bu takım milli değil. 30 milyon galatasaray taraftarının dışlandığı bir ülkede hiç bir takım milli olamaz.
  • 110
    fenerbahçeli arkadaşlarımın, şenol güneşin takımını “çocukların basireti bağlandı, hem böyle maçlarda rakip küçük olsada herşeyini veriyor” gibi sözlerle savunduğu müsabaka.

    bunların alayını galatasaray kompleksiyle adeta kardeş yaptık ya, böyle bir şer ittifakı hayatımda görmedim.

    şu maçta milli takımın hocası fatih terim olsaydı maç sonunda ne eleştiriler okuyorduk düşünebiliyormusunuz? hepsi yerden yere vuruyordu şuanda takımı ve özellikle hocayı.

    neyse maç 1-0 kazanıldığına göre onlar şimdi yabancı sınırı, 29.şampiyonluk ve diğer sahte gündemleriyle türk futbolunun kanını emmeye devam edebilir.

    bu virüslerle aynı takımı adında milli kelimeside geçse asla tutmayacağım!
  • 107
    şenol'dan bi yol olmayacağını uzun vadede anlatan maçtır. arkadaşlar bu adam maç içinde cesur ve radikal kararlar alabilecek bi hoca değil. 2002'de bile böyleydi de fatih hocanın oyuncularıyla götürdük o turnuvayı. sen kapanacağı gün gibi belli olan andorra'ya karşı bir tane bile kanatla çıkmıyorsun, ilk kanadını da dk. 80'de alıyorsun. kafan mı iyi hoca? imparator'a saracağına biraz takımı yönet!

    (bkz: 7 eylül 2019 türkiye andorra maçı)
  • 6
    2020 avrupa şampiyonası elemeleri h grubu 5. maçı. 21.45'te başlayacak ve trt 1'den naklen yayımlanacak maç vodafone park'ta oynanacak.

    fransa, izlanda ve bizim 9 puanımız var. izlanda önündeki iki maçını (moldova, arnavutluk) kesin kazanır gözüyle bakıyorum. daha sonra ise fransa ile karşılaşacak ve yüksek ihtimal 3 puan fransa'nın olacak. o yüzden bu üç maçı kayıpsız bitirmek çok önemli.
  • 81
    neden çift stoper oynadığımızı pek anlamadığım maç. adamların bizim yarı sahamıza gelme isteği bile yok. 1 stoper 1 orta saha ile çok rahat kotarabilirdik.

    diğer yandan şu maç çok net emor için oynanıyor sanki. tam onluk bir maç. top kaptırsa da hiçbir etkisi olmaz. dediğim gibi adamların topla oynama isteği yok. hemen geri alıyoruz. emor olsa şov yapardı şu maçta. en azından bir iki kişiyi çoktan attırmıştı. her açıdan emorluk maç.

    başka bir konu da, ozan tufan'ın neden oyuna girdiği konusu. al işte 1 tane daha hücumcu.
  • 109
    şimdi bu maçta futbol namına konuşulacak bişey olmadığı için şöyle bir konuya değinmek istiyorum;
    maç başında andorra ulusal marşını ıslıklayan vasıfsız ve yaşaması için bi nedeni bile olmayan yaratıkların araştırılıp yargılanması lazım. benim ülkemin imajına zarar vermeye hakları yok. eğer bu bi sporsa ve durum önemli değilse o zaman bu takıma milli milli deyip durmayalım, yok önemliyse de bu parazitler yargılansın. ulan ayıp be ayıp. diyecek laf yok bu sperm ziyanlarına. nefret ediyorum yahu böyle düşüncesiz insanlardan.
  • 111
    hayatımda gittiğim ilk milli futbol maçıdır. iki bölüm halinde birkaç kelam etmek istiyorum.

    şenol güneş ve oyun planı

    -anladığım kadarıyla şenol güneş hala fransa maçının etkisinde. her yerde benzer bir oyun planı uygulamaya çalışıyor ama yemez. fransa'nın kapanmayacağı gün gibi belliydi, doğru yere yapılan presler ve etkili markaja ek burak yılmaz'ın ekstrem oyunuyla fransa'yı yendik. ama aynı planı uygulayıp fransa'dan farklı olarak rakibi kitlemek ve fırsat kollamak üstüne bir oyun oynayan izlanda'ya karşı kaybetti. yetmezmiş gibi kapanacağı gün gibi belli olan andorra'ya karşı da benzer bir oyun oynayınca az daha bu maçta da berabere kalıyorduk.

    -ne oldu, ne olmalıydı? öncelikle maç boyu havadan gelmemiz ciddi bir hataydı ama andorra da pas oyunuyla kaleye gelmemize pek izin vermedi, topu alana ikili markaj yaparak topu çıkarmamızı genelde iyi engellediler. fakat bunu başarabilseydik yerden gelecek bir topta andorra'nın gıcık kalecisinin yapabileceği pek bir şey yoktu. maç boyu izlediğim kadarıyla kendisi tam bir halı saha kalecisi. çıkardığı topların hepsini halı sahada ben de çıkarıyorum. havadan gelen top, çok yakından ya da çok ekstrem bir vuruş değilse çıkarması zor bir şey değil. örneğin ilk yarının sonundaki yusuf'un şutu.

    -umut meraş tercihi anlaşılabilir. kolay bir maç olacağı öngörülmüş ve umut'un milli takıma ısınması, özgüven kazanması için faydalı olacağı düşünülmüş olabilir. ama umut'un 90 dakikayı tamamlaması son derece rahatsız edici. hiç değilse zeki çelik'i sola çekip, kaan ayhan'ı sağ beke alabilirdik. umut'u marke eden kimse olmadığı için zeki çelik'in yaptığı doğru bindirmeler ve hücum presleri de etkisiz kaldı zira sürekli bir kişi yakın, bir kişi de stepne gibi takip ediyordu kendisini.

    -çağlar söyüncü leicester'da geçirdiği birkaç haftalık yüksek formda sürecin etkisiyle aşırı özgüven yüklü bir görüntü verdi. eğer karşımızda ciddi hücum gücü olan bir takım olsaydı net şekilde el bombası olacaktı. merih muazzam.

    -emre belözoğlu'na söyleyecek sözüm yok. olması gerektiği gibi oynadı. irfan can'ı da bu maç özelinde beğendim ama başakşehir artistliğini üzerinden atamamış. hakan çalhanoğlu'na 80 dakika tahammül edilmesini ise katiyen anlayamadım. bana kalırsa dorukhan toköz ya da ozan tufan direkt 11 çıkmalıydı.

    -güven yalçın isimli kazma arkadaşın ve kulübünde süre alamayan cenk tosun'un 11 başlamasını katiyen anlamadım. hücumda hakan'ı ya da irfan can'ı sol kanada çekip, güven ile cenkten çift forvet gibi bir yapı oluşturmaya çalıştığı belliydi şenol hocanın ama güven kazmalığıyla, cenk de formsuzluğuyla buna pek yardımcı olamadı. aynı planı kenan karaman ve enes ünal ile ya da yunus mallı ile pekala uygulayıp, daha başarılı olabilirdik. ayrıca herkesin söylediği gibi bence de adem büyük, cenk'ten çok daha faydalı olacaktı bence de bu maçta. neden? andorra maç boyunca emre belözoğlu ve cenk tosun'a ikili markaj uyguladı ve kaleye paslarla gelmemizi engellemeye çalıştı. adem böyle bir oyunda daha ve oyun kurmaya yatkın yapısıyla hiç değilse kanatları daha faydalı kullanmamızı sağlayabilirdi.

    -yusuf yazıcı'ya hiçbir şey diyemiyorum. sağ kanat kendisinin yeri değil. hakan'ın yerine 10 numarada yusuf yazıcı olabilirdi. emre mor da sağ kanatta çatır çatır oynardı.

    stat ve tribün

    -büyük konuşmak istemem ama; bir daha vodafone park'ta maça gitmem. deplasman tribününe hiç gitmem. eski inönü'de 5-6 maça gittim, ulaşım vs. hiç zor değildi. fakat ben hayatımda böyle bir eziyet görmedim. vodafone park pişmanlıktır.

    kısaca şöyle ifade edeyim; maça bileti ancak deplasman tribününden bulabildim. deplasman tribünü yeni açıktaymış. ben eski inönü'deki gibi eski açıkta ve kolayca gelir-gideriz sanıyordum. yeni açığa girmek için önce itü'ye kadar yürüyoruz, sonra oradan geri dönüp bu sefer yokuş aşağı 250 metre yürüyoruz, sonra tekrar yokuş yukarı istikamete dönüp 150 metre daha yürüyoruz.

    yalnız tribün açısı iyi ve sami yen'e göre küçük bir stat olduğu için en tepedeyken sahaya daha yakın konumda izleniyor. ama neticede adamların stat kapasitesi kadar bizim kombineli taraftarımız mevcut.

    -normalde popülist hareketlerden hoşlanmam ama maç önündeki mehter artık alışıldık bir hale gelmiş ve tribünleri ateşliyor. takım için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. takıma ne yapsalar fayda etmez.

    -statta beşiktaş formalılar ve yoğun bir trabzonlu popülasyonu vardı. anlamadığım maçın başından sonuna emre belözoğlu'na inanılmaz bir sevgi gösterisinde bulunuldu. gittiği her statta ıslıklanan bu adam için tümü fenerbahçeli bile olmayan bu güruhun böylesi bir sevgi beslemesi beni şaşırttı açıkçası.
  • 78
    sırf pırıl pırıl gençlerin hatrına kazansın istediğim ama sanırım kötülerin yine kazanamayacağı maç olacak. oysa yeni dönem ne güzel başlamıştı. şenol güneş milli takımın başında sinsilik yapmaz böyle gençleri bulmuşken yabancı sınırı geyiği de biter diyorduk ama nihat özdemir'in gelişi ile yine başa döndük. yine bizi karşısına alan bir federasyon yine yabancı sınırı tartışması. yine de göğsünüzdeki ay yıldız hatırına hadi be çocuklar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın