• 451
    kadrolar açıklandığında sağ bekte pva'nın olacağını düşündü herkes. daha önceleri bizde yuto nagatomo'nun ve fenerbahçe'de ümit özat'ın sağ ayağını kullanmasına rağmen, hatta beşiktaş'ta hiçbir ayağını kullanmamasına rağmen ibrahim üzülmez'in sol bek oynadığını gördük ama solak bir oyuncunun sağ bekte oynadığını pek görmedik. ancak domenec torrent ters köşe yaparak maça ömer bayram sağ bekte ve patrick van aanholt sol bekte başladı. bu ters köşe torrent'e yetmemiş olacak ki beşinci dakikada ömer ile pva yer değiştirdi. amaç? ne amacı arkadaş. böyle bir şey yaptı, çünkü yapabiliyor, bu kadar. doğal olarak juanfran ve efecan karaca sağ kanatta maden buldu ve geldikçe geldiler. golden önceki en tehlikeli gelişlerinde seken topa vuran wilson eduardo direk ile buluştu. burada topu wilson'un önüne çelen inaki pena'ya tebrikler. ilk yirmi dakikadaki oyundan sonra biz bu orta saha ile stade veledrome'den, stadio olimpico'dan nası (l yok) sağ çıktık diye düşünürken yine berkan kutlu'ya "geriden pasla oyun kurarken" sırtı dönük pas atıldı. pek tabi bunun sonucunda alanyaspor korner kazandı ve oluşan baskı sonucu wilson ile golü buldular. golün ortasının sağ kanattan gelmesi ise tesadüf oldu herhalde. tam çaykur rizespor da yeniliyordur inşallah diyerekten maçkolik'i açacağım sırada muhammed kerem aktürkoğlu, spikere göre ingardium leviosa ama bize göre wingardium leviosa olan büyüyü yaptı ve skora eşitlik geldi. zaten anca büyüyle gol atabiliriz. futbolun dinamiklerini kullanarak gol atma şansımız yok. ilk yarının sonlarında ise kerem'e bir şut şansı daha geldi ama sırlar odası'ndaki ron gibi asası kırıktı herhalde kerem'in bu sefer gol olmadı ve ilk yarı bu şekilde bitti.

    ikinci yarı da aynı ilk yarı gibi joao novais, efkan bekiroğlu ve emre akbaba'nın bizim orta sahadan fıstık ezmesi yapmasıyla başladı. hatta novais'in ortasında wilson ile öne geçme şansı da buldular ama ayağının dibinde seken topu çok iyi kurtardı inaki. ismail çipe olsa kesin yerdi mesela o golü ve yine mağlubiyetle dönerdik antalya'dan. kırmızı karta kadar top alanya'nın kontrolünde maç devam ediyordu. juanfran, 1.85 metre boyundaki ryan babel'in ense köküne tabanla girmesi sonucu kırmızı kart gördü ve oyun üstünlüğü galatasaray'a geçti demek isterdim ama hiç öyle olmadı. hatta bir ara juanfran bizde miydi acaba diye bile düşündüm. kırmızı karttan sonra torrent'in hamlesi ise pva ile ömer'i yer değiştirmek oldu. amaç? amaç falan yok. böyle bir şey yapabildiği için yaptı işte. francesco farioli ise 7 kasım 2021 fatih karagümrük galatasaray maçında nasıl lucas biglia'yı stopere çektiyse bu sefer de novais'i stopere çekti. bu arada oyun üstünlüğünü devam ettiren alanya oyuna ikinci yarı giren iki oyuncusunun organizasyonunda oğuz aydın ortasında, davidson vuruşu ile bir şans daha yakaladı ama inaki yine başarılıydı. kalecinin var olmasının önemini gördük böylece. dakikalar seksen iki olduğunda oyuncu değişikliği hamleleri geldi ve erick antonio pulgar farfan ilk defa formamızı giymiş oldu aynı inaki gibi. oyuncu değişikliklerinden sonra 10 kişi kalmış rakibe baskı kurabildik mi? cevap yine hayır. sadece son dakikada kerem'in pasında savunmanın arkasına sarkan halil ibrahim dervişoğlu'nun pasında berkan kutlu topu boş kaleye atamadı ve bayrak kalktı. ancak bence ofsayt yoktu ve berkan'ın ayağının ayarı 2 puana mal oldu. jose marafona'nun sakatlığı ve kırmızı kart nedeniyle gelen 7 dakika uzatmada oyun 10 kişi olan alanya'nın sahasında geçti demek isterdim ama maalesef o da olmadı. duran top şansları bulan, pas yapan hep alanya'ydı. son anlarda da maçı berabere bitirmek istediler ve bitirdiler. üç puan alacak fırsat ayağımıza geldi ama tamamen şans eseri idi. çok kötü bir takım var sahada. ne değişmesi gerek bilmiyorum ama tünelin ucu bombok bir yere çıkmaz umarım.
  • 452
    defansa bakıyorum; marcao kimseye güvenmeyeyim kendi işimi kendim göreyim derken iyi işler yaparken arada batırıyor.
    nelson desen abartılmış bir topçu olma yolunda ilerleyip hava toplarının bir kısmını savuşturmak dışında pek bir şey yapmıyor.
    patrick desen bir varmış bir yokmuş. bir hareketini görüyorsun marcelo bir harketini görüyorsun uğur çiftçi.
    ömer bayram desen argo cümleler gelip gelip gidiyor, demesem daha iyi.
    taylan desen kafa gitmiş artık, belki kısa süreliğine de olsa futbol bırakmış adamı.
    berkan desen bi bakıyorsun hata yapıyor bi bakıyosun yine hata yapıyor, zaman zaman hata yaptığı da oluyor.
    cicaldau desen hayalet casper cosplay gibi gelmiş 72 dakikada 3 pas falan yapıyor, rakibe basmıyor, şut atmıyor,defanstan top çıkarmıyor.
    emre kılınç desen yüz maçın birinde maçın adamı gibi oynuyor 99 maçta sahada değil kulübede sanırsın.
    kerem desen hakettiği saygının fazlasını görünce bi garip haller içine girmiş. kendini neymar messi falan sanıyor, rakibin içinden geçmeye çalışıyor, pas atacağı yerde şut şut atacağı yerde pas atıyor. yine de hakkını da verelim en azından takıma can katıyor ama ara ara beynine oksijen gitmediği konusunda şüphelerim oluşuyor.
    babel desen herşeyden biraz var hiç bişeyden tamamen yok. gol atacak gibi atamıyor şut atacak gibi atamıyor pas atacak gibi atamıyor. yine ona da hakkını verelim yaşına göre 23lük gençleri kucağında sallar.
    morutan desen garip bir çocuk. motoru değiştirilmiş spor araba gibi. görünce çok şey vaat ediyor marşa bi basıyosun şahin çıkıyor.
    arda desen o motoru komple çıkarılmış ama yerine yenisi takılmamış araba. spor araba diyemiyorum çünkü sporla göt göbek kelimeleri bir araya gelmemeli bence.
    halil desen fergusonun istatistik mini etek sözü gibi. herşeyi gösteriyor ama gol yok.

    yahu tek olumsuz söz yeni iki transfer için söyleyemiyorum onlar da hem ilk maçları hem de ışık verdiler diye. elimde olsa şu kadroyu kaldırır komple çöpe atarım. ne kerem derim ne marcao. o kadar kızgınım şu maçtan sonra.

    hee önemli bir arkadaşı unuttuk. mükemmel muhteşem kariyerli süper dahi torrent hocamız. 25 dakika boyunca 10 kişi oynayan takımdan atak yiyen takımın hocası. sahada yokları oynayan adamları 75 dakika oyunda tutan hocamız. hadi 4 maçı anladım takımı tanımaz oyuncuyu bilmez vs ama koca bir ara vardı. 4 maç bir yana bu maç bir yana. sen bu takıma ne kattın hoca?
  • 453
    kalede eli ayağı düzgün biri olunca bir puanı aldık. gomisle pulgar da takıma oturunca üç puanı alırız diye umut ediyorum. ama hâlâ bok gibi oynuyoruz bok gibi bir takımız. gedson belki kurtarmayacaktı bizi ama bu orta sahada oynamadığı hâlde yıldız olurdu. ben böyle rezalet orta saha performansı bilmiyorum. fatih hocamın da hataları var görüyoruz ne yazık ki. planlama noktasında eksik kaldı bazı şeyler. söylemesi gerçekten çok acı ama sanırım düşmeyiz bir iki maç kazanırsak orta sıralarda bitiririz ligi :(
  • 454
    rakibin 70. dakikada 10 kişi kalmasını ve bizim buna rağmen en ufak bir varlık ortaya koyamamamızı bir yana bırakıyorum. zaten yeterince eleştirdik konuştuk bunları.

    bana göre bu maçtan bir puan çıkarılması küme düşme potasından uzaklaşılması adına olumlu bir durum. yalan yok bu maça başlarken herkes kafadan mağlubiyet yazmıştır çünkü. asıl sıkıntı evimizdeki kasımpaşa maçında kaybettiğimiz 3 puan oldu. işte o hiç hesapta yoktu. tam trabzon maçında telafi ettik derken son 5 dakikada ellerimizle verdik maçı. önümüzde sırayla kayseri, göztepe(d) ve rizespor maçları var. buradan en az 6 puan çıkarmamız bizi bir miktar rahatlatacaktır. buradan en az 6 puan çıkarılmaması demek küme düşmenin en büyük adayı olmak demektir.

    gedson'u alıp keyfimize bakmak varken öyle saçma bir noktaya geldik ki bu hesapları yaparken ben utanıyorum ama burak elmas ve futbol aklı ışıtan gün utanmıyor. hakkımızda hayırlısı.
  • 455
    sol bek pva sağ bek oynayıp ekranda görünmüyorsa
    sol bek ömer maçın uzatma dakikalarında 40 tane faul yapıp son saniyede gol yedirmek istercesine geri pas atıyorsa
    taylan ve emre kılınç 90 dakika boyunca yanlarından geçen rakiplere tüm iyi niyetleriyle koşarak eşlik ediyorsa
    berkan denen arkadaş dikine pas veremiyor, boş kaleye gol atamıyor, yanına pas verebildiğinde gs taraftarı şükrediyorsa
    babel denen arkadaş 15 dakika mücadele verip maçı bırakıyor, hakemin faul çalmadığı pozisyonda dahi çalsın diye duruyorsa
    cicaldau denen sevimli hayalet casper topla buluşmayıp 90 dakika kadraja 2 kez falan giriyorsa
    oyuna sonradan dahil olan arda ve feghouli halı sahada takılan acun ılıcalı kondisyonu ile katkı vermeye çalışıyorlarsa...

    bu takım küme düşmeye de oynar, her maç come back de yer, 10 kişi rakipten topu da alamaz, bizleri de kahreder. çok galatasaray izledim ama bugünkü kadar kalitesizini gerçekten hiç izlemedim.
  • 456
    sorun hep futbolcular yoksa 3 senedir saçma sapan bir oyunda ısrar edilmesi, ve hocayı gönderip yerine aynı oyunda ısrar edecek üstelik tecrübesi de olmayan bir adam getirilmesi falan hiç sorun değil yoksa. takımda tek problem kadronun kötü olması. ılk 11'e ilk girdiğinde herkesi kendine hayran bırakan taylan, sezon başında paha biçilemeyen berkan, avrupa maçını bize getiren cica, ne potansiyel yahu dediğimiz morutan, sivas'ta ligin yıldızı olan emre vs. vs. yetersiz, tek sorun bu.

    ligde bizim üzerimizde yer alan her takımın oyuncuları, bekleri, orta sahaları, golcüleri bizden iyi çünkü. mesela başakşehir orta sahasında tolga ciğerci diye bir adam oynuyor. nereden buluyorlar böyle adamları bilmiyorum. ıki yönlü, şutu var, dikine pası var vs. vs.

    bu maçta da organizasyon, özgüven, motivasyon falan hepsi üst düzeyde ama kadro kalitesi sebebiyle 1 puanla yetinmek zorunda kaldık. artık taraftar hazirana kadar sabredecek. 10 oyuncu gönderip 10 oyuncu olarak gerçek galatasaray'i gösteririz herkese.
  • 458
    ikinci yarıda mahkum bir oyun oynadığımız, rakip 10 kişi kalmasına rağmen kalemizde büyük tehlikeler yaşadığımız karşılaşma. kendi adıma üzücü olan şey torrent'in takımın başındaki ilk maçına göre oyunumuzun geriliyor olması.

    torrent'in bu maça dair en büyük eksisi de ilk oyuncu değişikliğini 82. dakikada yapmış olması. o dakikaya kadar takımda ne gibi bir ışık gördüğünü anlamış değilim.

    ayrıca 2021-2022 sezonunda deplasmandaki galibiyet sayımız hala 2 (yalnızca giresunspor ve r*zespor'u yenebildik).
  • 460
    1-1 beraberlikle sonuçlanan maç.

    maçın başlama saatini 19.00 sanıyordum. o yüzden eşim ve kızımla beraber hazır hava da güzel dışarı çıkalım dedik. sözlükte maçın 16.00 da başlayacağını görünce iptal ettik, oturdum maç izledim. maç bitince pişman oldum, keşke dışarı çıksaymışım dedim. aslında biliyordum da böyle olacağını ama galatasaraylılık böyle bişey işte. acı çekeceğimizi bildiğimiz halde oturuyoruz maçın başına.
App Store'dan indirin Google Play'den alın