heyecanla beklediğimiz, moral motivasyon açısından belirleyici etkileri olabilecek bir maç.
ancak uzun sezonun herhangi bir maçı olduğunu anımsamamız gerekebilir. kazanırlarsa şu an kapıldıkları heyecanla şampiyon olmuş gibi sevinecekler. oysa daha ligin yarısı oynanmadı. her şey olabilir. kaybederlerse taraftarları bu durumla baş edemeyebilir. 22 transfer, türlü cirkeflikler, medya operasyonları vs sonunda beklentileri büyük.
maçla ilgili iki senaryo geliyor aklıma:
1) klasik bir
erol bulut oyunuyla başlayıp takimi geri yaslıyorlar. yaratıcı oyuncularının kritik hamlelerine ve duran toplara bağlıyorlar umutlarını ama kalede
muslera var. maç kısır geçiyor. ikinci yarı başlarken sportif direktörleri, erol bulut'a ofansif oynama yönlendirmesi yapıyor. açılıyorlar ve yılanımız
onyekuru ve canımız ciğerimiz
kerem defansın ablasına sarkıyor ve duygular şelale.
2) maçın başından itibaren hücuma yönelik bir taktik belirliyorlar. işte burada iki ayrı seçenek var. ilk yarı gol yersek ve
kocaman taktiğine geçersek zorlaniriz. ancak olur da uzun süre gol yemezsek müthiş açıklar yakalayabiliriz.
keyifli, bol gollü, balon söndürdüğümüz bir maç olması dileğiyle!