• 131
    şanssız bir şekilde berabere biten maçtır. maçın hakkı kesinlikle galibiyetti. emre çolak ve elmander'in oyundan alınması ikinci yarı bize hiçbir fayda sağlamadı. sabri kadar riera'da pek varlık göstermedi. çok gereksiz bir hamle maçın berabere bitmesine neden oldu. en azından elmander oyunda kalmalıydı. ujfalusi'de elinden geleni yaptı bugün. kendi kalesine attığı gol fazla önemli değil. kısacası fazlasıyla şampiyonluk şansımız devam ediyor. 13 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı'nda galibiyet olmasa bile beraberlikle şampiyon olacağımızdan eminim. sağlık olsun cimbomum...
  • 132
    bir noktadan sonra bu maçı neden forvetsiz olarak devam ettirdiğimizi anlamadım. bir izahı olmalı ama cidden beynim çözüm üretemiyor.
    vizyonsuzluk mu demeliyim bilmiyorum.

    ayrıca engin'in çok iyi oynadığını, elmander'in de gol kaçırma konusunda necati'yi aratmadığı maç oldu.
    defansımız malesef play-off döneminde eskiyi aratıyor. keza muslera da öyle.

    yazdıklarım lütfen "inançsızlık!" olarak algılanmasın. sadece bir şeylerin yanlış gittiğini gözlemleyebiliyorum.
  • 133
    ikinci yarısını izlemedim. her an trabzondan gol gelir diye o maçı izledim. 2-2 olduktan sonra takımın geri pas yapması ve 2-2'yi koruması inanılmaz gücüme gitti. evet, 2 hafta önce fener maçında beraberliğin korunması taraftarıydım ama bu takım evinde 2 dakika bastırmıyorsa, o kadıköye gitmesin, versinler kupayı fenere. belli oldu çünkü ne yapacağımız.
    tanım: 6 mayıs 2012 trabzonspor fenerbahçe maçı'nın sonucu sonrasında formalite maçıdır.
  • 135
    3. golü atmamak için kendi kendimize yarış yaptık. çok rahat bir şekilde 3. golü atıp maçı bitirmek yerine iyice geri çekilip, oyunu beşiktaş'a bıraktık. sabri'nin oyuna girmesi çok yanlış bir karardı ve maçın böyle bitmesinin önünü açtık. neyse sağlık olsun, yine aynı pozisyondayız.

    ekleme: 2-0 iken 3. golü atmamak için.
  • 136
    2-2 yi korumayip saldirsaydik dunyanin en aptal hareketlerinde liste basina otururduk heralde. burda hali sahada artislik yapilan bir turnuva yapmiyoruz. beraberligin ve galibiyetin ayni kapiya ciktigi bir ortamda, sirf trip yapicam diye hem de forvetlerinden yoksun bir takimin saldirmasinin hic bir aciklamasi olamazdi. sikmadan 2 - 0 yaptik ve diger maci dusunmeye erken baslayinca arka arkaya goller yedik. sagdan ve soldan rakibin bu kadar gelip, bu kadar cok ortalar yapabildigi baska bir macimizi hatirlamiyorum bu sene. asla bir hayal kirikligi olmadi benim acimdan. yenilmememiz gereken macta yenilmedik!
  • 137
    maç notları özetle şu şekilde.
    1. bazı vipler ve en yukarda bir kaç köşe hariç asy doluydu.
    2. ilk 20 dakika içinde 2 adet hatalı sevinç oldu (doğu sol ve güney üst kaynaklı) ancak hemen duruma el koyuldu.
    3. takım ilk yarı iyiydi ikinci yarı kulağı trabzon şehrindeydi. trabzonspor fenerbahçe maçının durumu sebebiyle maçın berabere bitmesi ile galip gelmek arasında bir fark yoktu.
    4. taraftar son 5 dakika içinde meşaleleri yaktı.
    5. eboue ciddi bir form düşüklüğü içindeydi. umarız 1 hafta içinde kendini toplar ve bizleri üzmez.
    6. baros mu? necati mi? evet belki bu hafta bu tartışılabilir ancak fatih hoca en iyi kararı verecektir.
    7. fatih terim maç öncesi loca'dan taraftarlara el salladı.
    8. maçın özeti bu kadar ben heyecandan sahaya bakamadım aklım trabzon'daydı. şampiyonluk şarkısı önümüdeki haftaya kaldı.
    (bkz: 13 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı)
  • 140
    2-0'dan sonra farkı açmak için yakaladığımız fırsatları leblebi gibi yediğimiz,
    son 20 dakikada akılların gelecek haftaki fenerbahçe maçına kaymasıyla 2 tane şanssız gol yediğimiz maç.

    son dakikalarda, maç izlediğimiz yerdeki taraftarlar bile bizim maçı bırakıp yandaki trabzon-fener maçını izlemeye başlamıştı. bizim maç birden kızışınca herkes geri döndü ama bu sefer de dumandan bir şey göremedik.*
    öyle bir maç işte...
  • 141
    galatasaray ın takım savunmasında yaşadığı akıl almaz arızaların aynen devam ettiği maç. olayı bir kaç kişiye yıkmak anlamsız ama bu gün beşiktaş 3 kez gelip 2 gol atıyor, dün fenerbahçe 2 kez gelip 2 gol atıyor sonra al işte fenerbahçe balı, beşiktaş balı falan diyorsak bu anlayış hatalarımızı anlamsız şekilde mistik olaylara yüklemekten başka bir işe yaramaz.. hülasa super final isimli boktan organizasyonun bindirdiği psikolojik yük takım savunmamızda çok derin yaralar açtı..
  • 145
    ben bu maç yerine fener'in maçını * izledim, izlemek zorunda kaldım daha doğrusu. kahvede ikinci dekoder bozuk olunca ve millet trabzon-fener maçını izlemek isteyince zorunlu olarak o maçı izledim. iyi ki de öyle yapmak zorunda kaldım çünkü şampiyonluğumuz o maça bağlıydı. özeti izlerken gereksiz gerginliği gördükçe çıldırdım açıkçası. yahu fener maçını kazandığı zaman beraberlik almamız yeterli, ne diye kasıyorsun kendini? ha o maçta fener puan kaybetseydi ve biz bu maçı kazanamasaydık ne gelirse söyle ağzına ama maçı kazandılar işte, bizim sadece puan almamız gerekiyordu maçtan. 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçında da deplasmanda oldukça başarılı olan takımımız gereken puanı alarak şampiyonluğu ilan edecektir bundan kimsenin şüphesi olmasın.
  • 149
    galatasaray – beşiktaş : 2-2 şampiyonluk tie break'e kaldı

    aman da aman galatasaray-beşiktaş maçı 2-2 bitmiş, ne kadar müthiş. acaba böyle düşünen beşiktaşlı bile var mı? bu maçlardan sıkılmayan kimse var mı? vardır tabii futbolu takım tutmadan izlemeyi becerebilenler ile fenerbahçeliler zevkle izliyordur sadece. gerçi bir adam futbolu takım tutmadan, sadece futbol için izliyorsa neden türkiye ligini izler onu da anlamam. bize bakmayın, biz taraftarız. sahadaki futbol berbat da olsa, saha dışında bir dolu pislik olsa da, taraftarız mecbur izliyoruz. gerçi ben yakında bırakırım, bırakmaya çok yaklaştım. bir de şu fener maçları bitse de sigarayı bıraksam.

    asy arenada bence dengeli bir maç oldu. orta sahasız, topu kazananın pas yapmaya çalıştığı, topu kaptıranın kendi sahasına çekildiği bir maç. beşiktaş zaten böyle oynuyor da, galatasaray golü de erken bulunca beşiktaş’a ayak uydurdu. hele devreyi 2-0 önde bitirince ikinci yarı oyunun kontrolünü beşiktaş’a bıraktı. beşiktaş’ta ernst fener maçındaki gibi sadece savunma görevi yapmayınca ilk topları çıkarmada fernandes’e yardımcı, o çıkınca bu rolü tek başına üstlendi ve başarılı da oldu.
    beşiktaş’ta öne çıkan diğer adam egemen’di. o kadar az kafa topu verdi ki. baros da, elmander de etkisiz kaldı egemen karşısında.
    bütün bunlara rağmen oyunun son 10 dakikasına kadar etkili olamadı, pozisyon bulamadı.

    galatasaray’ın konsantrasyon sorunu son 10 maçtır falan sürüyor. kadıköyde berabere biten fener maçından sonra, hesaplayın siz artık. bugün de böyle bir maçtı. 2-0’dan sonra hele ikinci devre oyun rölantideyken kolay pozisyonlar da bulunca rehavet arttı. yardımlaşma azaldı. savunma ve orta sahada kademe anlayışı bozuldu.
    özellikle balta quaresma’yla yalnız kalmaya başladı. q7’nin kestiği etkili ortalarda savunma pektemek, holosko ve almeida paylaşımı konusunda sıkıntı yaşamaya başladı. bunun en önemli sebebi kademeye girmesi gereken eboue’nin kaçak güreşmesi oldu. tehlike yaratan ama gol olmayan önceki pozisyonlarda savunmayla tartıştıklarını da gördük.
    yediğimiz goller bağıra bağıra geldi. işte galatasaray kadrosunun en büyük eksikliği böyle durumlarda ortaya çıkıyor. ileride top saklayacak forvetimiz yok. top duvar tenisi gibi hep tekrar üstümüze geldi. kontratakları iyi değerlendirip gol sayısını artıramayınca işler iyice zorlaşıyor.
    eh, beşiktaşla asy arenada oynadığımız son iki maçta iki stoperimiz kendi kalesine gol attı, enteresan. bazen böyle aptalca tesadüfler oluyor.

    galatasaray takımı yorgun. aslında fiziksel olarak değil ama mental olarak yorgun. mental yorgunluk her harekete, her şeye sirayet ediyor.
    kolay değil ki. galatasaray tenisteki gibi 3 kez maç sayısı için servis kullandı. birinde ilk seti aldı, normal sezonu lider bitirdi. sonra içerdeki fener maçında oyunu fenerbahçe aldı. bugün de şampiyonluk ihtimali vardı ama fener trabzon’da kazanınca bu serviste boşa gitti.
    haftaya ligin tie break’i var. kazanan şampiyon. galatasaray’ın küçük de olsa bir avantajı var puan olarak ama böyle bakarsak servisi de fenerbahçe atıyor.

    haftaya her şey olabilir. galatasaray takımını cehenneme benzer bir atmosfer bekleyecektir. her şey normalken bile ortalığı cehenneme çeviren, hocanın, topçunun, hakemin kafasını yarmaktan çekinmeyen fenerlileri haftaya kimse tutamaz. necip türk medyası da yardım olacaktır kendilerine. ama eğer gerçekten sağduyuları varsa tansiyonu yükseltmeden, centilmenlik çağrıları yaparlar.
    benim umurumda değil. merak etmeyin galatasaraylı futbolcuların da umurlarında olmaz. ne yapacaklar yani, ne yapabilirler ki? sahaya girip boğazlarını mı kesecekler. en fazla ellerindekileri topçuya fırlatırlar.
    bugün trabzon-fener maçında yaşananları görmedim ama fener takımının nasıl oynadığını tahmin ediyorum. son derece soğukkanlı oynamışlardır. zaten fenerbahçe trabzonspor’dan iyi takım. gerginlikte sakin kaldıklarında, kazanmaları gayet normal. fener takımları bunu çok iyi yapar, yıllardır. oyuncu, hoca, yönetim değişse bile bu değişmez. önce ortamı gererler, kendilerine saldırılmasını sağlarlar, sonra hiçbir şey yokmuş gibi, çok soğukkanlı maçı oynarlar. futbol, basketbol, voleybol fark etmez. bunlar bunu hep becerebilmişlerdir.

    işte haftaya galatasaray takımının da yapması gereken budur. sahada galatasaray takımı fenerbahçe’den çok çok üstün. hem takım olarak hem bireysel olarak. bunu en son asy arenada 2-1 kaybettiğimiz maçta gördük. galatasaray feneri ezdi ama maçı fener aldı. öyle şeyler olur. fatih hoca 1-1’den sonra frene bassa ben bu yazıyı yazamazdım, beyoğlunda şampiyonluk rakısı içiyor olurdum. ogün maç yazısında da yazdığım gibi fatih hoca kendine ve takımına ihanet etmiş olurdu. o maçtaki maç sayısını kullanamamıştık, şimdi deuce oldu yeniden. tie break setinde sinirlerine hakim olan kazanır.
    galatasaray takımında tahriklerden etkilenip de dengesi bozulacak adam yok bu sezon. ne bayrampaşa delikanlısı arda, ne adanalı hasan şaş var. melo hiç de sanıldığı gibi tahrik edilebilecek biri değil.

    bir de unutmamak lazım, galatasaray bu tip finalleri hep iyi oynamıştır. nerede olursa olsun.

    ben galatasaray takımına güveniyorum. allah aşkına sen de güven galatasaraylı. fenerliler son 2-1 kazandıkları maçtan sonra bile “belliydi öyle olacağı” diyorlar. allah aşkına nesi belliydi yahu, en az 5 yemeleri gereken maçı aldılar. çünkü adamlar ne olursa olsun takımlarına öyle güveniyorlar ki. sen içinde kimseye söylemesen de endişe taşıyorsun, adam kimseye söylemese de güveniyor. aradaki farkı anla artık. bu takım fenerbahçeyi oynadığı bütün maçlarda ezdi bak ezdi, parça parça etti. fenerliler hatim indirdi bütün maçlarda. artık sen de şu takıma koşulsuz, şartsız güven. geçen sene ne haldeydik şimdi ne haldeyiz. bu takım bu şampiyonluğu alır. yeter ki sen kalpten güven galatasaraylı.

    *
  • 150
    bu maça dair üç iyi senaryo vardı.

    1-bizim berabere kalıp, fener'in yenilişi.

    2-bizim yenip, fener'in berabere kalışı.

    3-bizim berabere kalıp, fener'in iyi bir oyun ve farklı bir skorla yenişi.

    içlerinden üçüncüsü oldu. ve diğer ikisini saymazsak olabilecek en iyi senaryo bence bu.

    ordaki 1-3'ten ötürü burdaki 2-0'a üzülecektim. ama şimdi 2-2'ye seviniyorum.

    haftaya bu takım şampiyon olacak ve o zaman çok daha fazla sevineceğim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın