• 22
    ulan allah sizin belanızı versin. yazıklar olsun lan bu ülkeye. bu kuralı kaldıracaksınız anladık, en azından önümüzdeki senenin sonunda kaldırın ki şikecilerin iti olduğunuz bu kadar belli olmasın şerefsizler. daha ağır konuşacağım da ah şu sözlük kuralları..

    maalesef galatasaray tarihinin en büyük atılımını yapabileceğimiz 4 yılı bu şerefsiz adamlar yüzünden çatır çatır harcamış bulunuyoruz. eğer şikecilerin cezalarından dolayı aldıkları bu kararı şampiyonlar ligine gittiğimiz ilk sezonun * sonunda alsalardı çok çok farklı noktalarda olabilirdik şimdi. belki de 3 sene üst üste gruptan çıkıp çeyrek final oynamış bir takımın sağ bekine dani alves yakışır tarzı yorumlar yapıyorduk şu anda. allah belanızı versin e mi? o yabancı sınırından dolayı bruma 2 senedir doğru düzgün top oynayamıyor, telles yeni yeni oynamaya başladı, olcan gibi, veysel gibi, yekta gibi adamlara çuvalla para saçıyoruz hala. selçuk ve burak 3 küsür milyonlar alıyor, çünkü takımda sneijder var ve beyefendiler maaş dırdırı yapmasınlar diye bavul bavul para alacakları sözleşmeler yaptık adamlarla. allah belanızı versin e mi? * ulan adamlar biliyorlarmış resmen, hiç bir yerli oyuncuya yönelmemelerinden anlamalıydık bu sezon başı, biz deli paralar döküp yerli oyuncularla sözleşme yenilerken, adamlar kuralın değişeceğini bildikleri için hiç öyle ağır masraflar yapmadılar bizim gibi. vay anasını arkadaş. lan bizim bu ligde 19 şampiyonluğumuzun olması mucize bildiğin, bu kadar ince doğramalara rağmen şampiyon olabiliyorsak rahat bıraksalar neler yapacağız kim bilir.

    şimdi o tüp kafalıya sormak lazım, 3 yıldan fazladır kafamızı ütüledin yabancı sınırı diye, hani doğru yoldaydın, hani başka çıkar yol yoktu? hani 8-10 seneye meyvelerini alacaktık? hani türk futbolunun tarihini değiştirecek bir hamle yapmaya cesaret eden ilk kişi olmuştun? hani yabancı sınırı olmasa bu ülke çöplüğe dönerdi? lan n'oldu da şimdi aniden sıkıp durduğun o kemeri çıkardın? kim ne anlattı da bu kadar lafından döndün gerzek herif? oyun mu oynuyorsun ülke futbolu mu yönetiyorsun napıyorsun kendin biliyor musun amk? yıllarca söyledik, yabancı sınırını getirdiğinizde alt yapılardan bir anda xaviler, messiler, pirlolar, ronaldolar fırlamayacak dedik dinletemedik. şimdi ne değişti allah aşkına çıksın biriniz iki mantıklı kelam etsin namussuz herifler.

    şu kararın üzerine futboldan soğudum resmen. saat 7-8 gibi dışarıya çıktım arkadaşlarla oturmak için, 11 gibi döndüm sözlüğe bir bakayım dedim şok oldum, adamlar yıllardır arkasında metanetle durdukları kuralı yarım saatte çöp yapıp tam zıttı yönde hareket etmeye başlamışlar. böyle bir futbol yönetimi olabilir mi? böyle bir ülke olabilir mi? bu nedir allah aşkına? bunlar bildiğin ayık kafayla gezmeyecek adamların yapacağı işler. yahu anladık küçük şikecilerle büyük şikecileri kolluyorsunuz, lan bari bu kadar aşikarane yapmayın biz de kendimizi kandıralım yok ya o kadar değildir diye. ben şu saatten sonra hiç bir hakemin adil maç yönettiğine inanmam, hiç bir federasyn kararının doğruluğuna inanmam, fenerbahçe ya da beşiktaş'ın alacağı hiç bir başarının samimiyetine inanmam. yetti be... çekin şu iğrenç ellerinizi futbolun üzerinden. kendimizi kandırdığımız bir futbol var, onun da içine sıçtınız artık iyice.

    kusura bakmayın sevgili yazarlar, kendimi tutamadım şu kararları görünce, ceza alırsam da alayım yapabileceğim bir şey yok. içimi burada dökmezsem dışarda bir fenerliye falan çok ağır konuşucam yoksa. yabancı sınırının kalkmasına karşı olduğum falan anlaşılmasın yazımdan, kalksın, hatta başından beri olması gereken buydu, ama şu zamanlama beni çileden çıkardı, sezon sonu fener avrupa kupalarına gitme hakkı kazanırsa, sonra uefa çıkıp gelemezsiniz kardeşim almıyoruz cezanız bitmedi derse ben eminim bu adamlar çıkıp diyecek ki yabancı sınırını önümüzdeki sezon kaldırıyoruz. bu nedir yahu? böyle bir şerefsizlik olabilir mi?

    neyse geçelim bizim şu durumumuzla bu kuraldan nasıl yaralanabileceğimize, ilk olarak şunu söyliyeyim; muslera, chedjou, telles, melo, sneijder ve bruma zaten ligde mevkilerinde ya en iyi ya da ilk ikide olan adamlar. burada bruma ve telles'e itiraz edenler olabilir ancak ben sürekli oynarlarsa kendilerinden daha yetenekli kimse olmadığını düşünüyorum. * önümüzdeki sezon bu 6 oyuncuyu kadroda tutup, kadro şişkinliğinden kurtulmamız lazım. veysel, hamit, engin, aydın, umut gündoğan, yekta, furkan, eray, gökhan zan, eboue, dzemaili, pandev ve sabri kesinlikle gönderilmeli. tarık'ın yedek sağ bek olarak kadroda tutulmasından yanayım, tam tersini düşünüp sabri'yi yedek sağ bek olarak tutmak isteyenler olabilir, saygı duyarım ancak ben yaşından dolayı ve kendisinde az da olsa bir ışık görmemden dolayı böyle bir düşüncedeyim. yukarıdaki isimlere itiraz etmeden önce şunu okuyun, 4 sağlam transfer şerhiyle yukarıdaki isimlerin gönderilmesi taraftarıyım. semih yerine bir ujfa tarzı stoper, selçuk ve melo ikilisini zorlayabilecek kaliteli bir orta saha, eboue'nin ilk sezonundaki ritmi yakalayacak bir kaliteli sağ bek, bir de huntelaar tarzı forvet transferi. bu dört transfer mantıklı biçimde gerçekleştirilebilirse işte o zaman bu kural bize yarar. bu transferlerin gerçekleştirilmesi halinde yukarıda gönderilmesini istediğim oyuncuların tamamı bize maddi zarardan başka bir şey getirmeyecek hale gelir. kafamdaki kadroyu yazayım daha iyi anlayacaksınız;

    muslera,

    sağ bek - chedjou - stoper - telles

    bruma - melo - selçuk - sneijder

    burak - forvet

    kadroyla ve formasyonla oynayabilirsiniz, olcan'ı (form tutarsa beyimiz) ekleyebilirsiniz, selçuk'u çıkartıp alınması gereken box to box orta sahayı ekleyebilirsiniz size kalmış. benim anlatmak istediğim kadronun kamburlarından kurtulup, geneli genç olmak üzere 4 nokta transfer yapıp iskeleti zaten belli olan kadroya monte etmek. amrabat muhtemelen sene sonu satılacak, olcan bize yarar sağlayabilir, umut bulut bir sezon daha katkı verebilir, semih ve koray stoperi yedeklemek için yeterlidir, hakan balta telles'e alternatif oluşturabilir. sinan gümüş zaten büyük beklentilerimizin olduğu bir oyuncu, yasin kanatlı formasyona dönersek bize bazı maçlarda katkı verebilir, alt yapıdan gelen ibrahim, birhan, alperen, emre can gibi çocuklar a takımla idman yapıp kupa maçlarında daha fazla forma bulabilir. bu bahsettiğim kadro ligin (adil yönetilirse tabi) tozunu atabilir, avrupa'da bize yeniden çeyrek finaller hatta belki yarı finaller gösterebilir. yeter ki şu yabancı sınırı ayağına aldığımız, hiç bir zaman belli bir potansiyelin üzerine çıkamayacak kambur oyunculardan kurtulalım, şu kadroya bir çeki düzen verelim. kadroda 25-26 oyuncu olsun ve hepsi aldığı maaşı hak etsin. ha şu durumda selçuk ve burak'tan niye kurtulmuyoruz diyenler olabilir, ben de isterim yerlerine yeni, fırtına gibi, ağlaklık yapmayacak, profesyonel iki kaliteli topçu koyalım, ancak ne maddi durumumuz ne de beyefendilerle imzalanan sözleşmeler buna müsaade etmez zannetmiyorum. dolayısıyla el mahkum gibi duruyor bu ikiliye.

    bu yukarıda saydığım oyuncuları gönderen takım zaten (kaba tabirle) yıllık 17.5 milyon euro dan fazla bir maaş yükünden kurtulmuş olacak, ki bunları niye beleşe göndeririz hep onu da anlamış değilim, el oğlu bitip okeye dönen 31 yaşındaki oyuncuları 2-3 milyon eurolara iteler biz gitsinler diye üstüne para veririz bir de. her neyse, bu takımın önümüzdeki sezon mutlaka bir transfer bütçesi olacaktır. sözleşmesi biten kaliteli oyunculara mantıklı sözleşmeler önerip, telles gibi, bruma gibi oynatarak geliştirebileceğimiz, verdiğimiz paranın kat be kat fazlasını çıkarma şansımızın olduğu genç oyunculara yönelmeliyiz. hamza hoca takımın başında kalırsa (ki kesinlikle kalmalı, şampiyon olmasak bile kendisiyle sözleşme uzatılmalı, bıktık elin manyak yabancılarından) kendisine sorulup ona göre mantıklı transfer hamleleri yapmalıyız. hoca akhisardayken kadro mühendisliğini çok kısıtlı bütçelere rağmen gayet iyi yapıyordu. burada da kendisine bu şansı mutlaka vermeliyiz.

    sözün özü, sınırlama kalktı, şu an için maddi durumumuzdan dolayı en büyük zararı biz göreceğiz gibi duruyor ama şikecilerde de para olmadığını gayet iyi biliyoruz, böyle bir ortamda mutlaka şampiyonlar ligi biletini kapmalı, avrupa'nın prestijli kulüplerinden biri olma kozunu iyi oynamalıyız. sneijder (takıma katkısı zaten muhteşem de) almak istediğimiz oyuncular için çok iyi bir referans olacaktır, mutlaka elimizde tutmalıyız. saçma sapan transferlerdense gelecek vaadeden, kadroya monte edebileceğimiz ve 27 civarı olan kadro yaşını düşürebilecek oyunculara yönelmemiz en mantıklısı gibi duruyor.

    umarım şikeciler saçma transferlerle kadrolarını çöplüğe çevirirler, umarım ismailciğimi takımın başında tutarlar, umarım bol bol tazminat ödeyecekleri bir boka yaramayan bir çuval oyuncu getirirler de gelip bizim kulübün kapısında para dilenirler amk. bak yine sinirlendim. :(

    edit: yedek sağ bek olarak gönderilmesini istediğim veysel'i kadroda tutacakmışım, bak şu işe, tarık olacak o tarık, sinirim geçmediyse demek. :(
  • 52
    fatih terim v.s. adamcıklar kavgasının başladığı gündür. kısık ateşte başlayan kavga euro 2016'da kaynama noktasına ulaştı.

    fatih terim bu kararların alınmasında en etkili isimdi. yattıkları yerden gelecek milyonların kesintiye uğrayacağını anlayan tayfa ilk başta ne yapacağını bilemedi. zamanla tek bir suçlu bulunmalıydı. fatih terim'i bitirerek bu kuralı kaldırmak istediler.

    galatasaraylı fatih değildi artık. "usta" isterse, dakikasında harcanabilecek birisiydi onların gözünde. itiraf etmem gerekirse ben de fatih terim'in sahipsiz kalıp silineceğini bekliyordum. ancak fatih terim hatalarından ders alan birisi olduğunu bir kez daha kanıtladı. tff ve diğerlerinin kendisini asla kabullenmediğini, sadece galatasaray'dan uzak tutmaya çalıştıklarını anladı. ilk fırsatta kendisini tekrar galatasaraylı fatih yaptı.

    dönem ortasında ve kötü bir yönetimin altında kariyerini tamamen yok etme ihtimaline rağmen yuvasına döndü. başarılı olmasaydı muhteşem bir kariyer çöpe gidecekti tabiri caizse.

    işler hep istediği gibi gitmese de başarılı oldu. fatih terim balı denen olgu; gayret, çalışma, azim v.b. özelliklerin yanına eklenen "allah kerim" düşüncesinden başka bir şey değildir. ilahi adaletin başka bir şeklidir.

    velhasıl-ı kelam 5 ocak adana'nın düşman işgalinden kurtuluşu olduğu gibi, adanalı fatih'in de kendisini düşmanlarından kurtardığı gündür.
  • 1
    türk futbolu için milattır.

    artık şımarık aşırı kazanan yerli futbolcular yıllar içerisinde kontratlar bite bite tarih olacaklar.
    yerlerine en azından onların verdiği performansı verebilecek daha ucuz oyuncular gelecek.
    daha iyisi, onların aldıkları paraya daha iyi topçulara yönelinebilecek.

    lakin rahatsız edici bir yönü vardır ki, zamanlaması manidardır, tabii ki de fenerbahçe düşünülerek çıkarılmıştır.

    adamların kadrosu 30+ yaş topçu dolu. yerine doldurabileceği kaliteli yerliler yok. olanlar zaten rakiplerinde. en fazla iki seneye bu kadro uçuruma sürüklenecekti, değiştirilen kural sayesinde kurtuldular. avrupa kupaları cezaları da bitiyor, oh ne ala.

    yani insan kararlara sevinse mi üzülse mi bilemiyor ama federasyonun bu milat kararı alırken bile fener için çalışıyor olması mide bulandırıcı. hepiniz orospu çocuğusunuz.
  • 24
    kararin degisme sebebi
    sanildigi gibi federasyonun caninin sıkılması degil
    meydanda feneri kurtarabilecek turk oyuncu kalmamasidir.
    ortada hakikaten kaliteli iki uc oyuncu vardi , alper ishak serdar gurler jimmy vs
    ne oldu ? bunlarin arasinda en iyi denebilecek alperi biz isteyince 10 dediler fenere 5 e verdiler
    ishaki istedik 7 dediler trabzona 3 e verdiler
    serdari istedik 5 dediler trabzona 2ye verdiler
    jimmy dedik 7 dediler yok paraya yunana kiraladilar
    yahu tipsiz erkani istedik ona bile 11 avro diyp yine fenere hediye ettiler.

    eeee bizde veysel gibi salih gibi kalıp kalıp sabunlari topladik.

    oyuncu kalmayinca da "bu kural iyi degildi şoyle yapalim" dediler.
    hatta oyle bir yusuf durumu var ki bu sene yapsalar yuruyup gidecegimizi bildikleri icin seneye dediler.

    ama heveslenme fenerasyon.
    4. yildiz bizim olacak

    not: telefondan yazdigim icin harf hatalarini mazur gorunuz
  • 25
    bizim bir hayli işimize yarayacak olan kararlardır.

    öncelikle bu kararla birlikte, her transfer dönemi içinde olduğumuz, iç piyasadaki transfer savaşlarından uzak durma şansını yakaladık. bu şu mali durumda bizim için oldukça avantajlı bir durum olacaktır.

    asıl önemli nokta ise, kadro temizliğini düşündüğümüz şu dönemde hamit, yekta, veysel gibi over-priced yerlilerden yerine kimi koyacağımızı düşünmeden kurtulma şansına sahip olmamız. yerli oyuncu havuzumuz takviyesiz gelecek sezona devam edebilir. bu bizim için önemli bir masraf kaleminden kurtulmak ve kalburüstü yabancılara yönelebilme fırsatı demek.

    14 kişilik yerli havuzunu şöyle oluşturalım; sinan bolat, semih, koray, sabri, hakan balta, tarık, selçuk, emre çolak, olcan, burak yılmaz, umut bulut, sinan gümüş, altyapı1, altyapı2

    sinan bolat'ın kaleci zorunluluğundan orada olduğunu belirtelim. bence iyi bir alternatif ama çıkan haberlere göre ayrılma ihtimali var. semih, selçuk, burak, umut zaten bu ligin en elit 10-15 yerlisi arasında sayılabilir. sabri, hakan balta ve emre çolak, yıllardır takımda olan ve hem takımı hem de camiayı tanıyan oyuncular. kesinlikle rotasyonda şans bulur ve katkı verirler. koray ve sinan gümüş bizim önümüzdeki 2-3 sene için yerli projemiz olmalı. ikisini de almanya'dan gelecek vaad ediyor diye transfer ettik ve belliki ikisinin de potansiyeli var. o zaman bu futbolcuları işleyip, gelecek senelerin kadrosuna girecek seviyeye ulaştırmalıyız. tarık çamdal ise bambaşka bir hikaye ama bu kadar yatırım yaptıysak onda da biraz daha ısrar etmekte fayda var. kalan 2 kontenjanın sahibi de altyapı oyuncuları olmalı. florya her 2-3 sezonda bir en azından rotasyona girecek bir oyuncu verir ve biz en son semih'i aldık. sabri, aydın, arda, emre çolak ve semih diye giden bu geleneği devam ettirmeliyiz. bu bizim için önemli olmalı.

    gelelim yabancılara. elimizde maksimum verim aldığımız ve hiç verim alamadığımız yabancılarımız var.

    yabancı havuzuna bir bakalım; muslera, chedjou, telles, melo, sneijder, bruma, pandev, dzemaili.

    kesinlikle yaz transfer döneminde ilk işimiz dzemaili ve pandev'le el sıkışıp yolları ayırmak olmalı. bu ikisini gönderdiğimiz zaman elimizde 6 yabancı kalıyor. muslera, chedjou, melo ve sneijder zaten maksimuma yakın verim aldığımız ve takımın omurgasını oluşturan isimler. diğerlerinin ayrılma gibi bir durumu zaten yok gibi gözüküyor ama sneijder'in kesinlikle takımda kalması sağlanmalı. bruma ve telles ise bizim yabancı projelerimiz olmalı. ikisine de hatrı sayılır rakamlar yatırdık ve bence ileride ikisinden de para kazanma şansımız var.

    gelelim kalan 8 boş yabancı kontenjanına. öncelikle bunu hemen önümüzdeki yaz doldurmak gibi bir zorunluluğumuz yok. yola 24-25 kişilik bir kadroyla da devam edebiliriz. yeter ki kontenjan doldurmak için ontivero, hajrovic gibi hatalara düşmeyelim. ilk ihtiyacımız chedjou'nun yanına a kalite bir stoper. evet semih önemli bir oyuncu ama şampiyonlar ligi'nin ağırlığını kaldırabilecek bir stopere ihtiyacımız var. bu semih'in gelişimi için de faydalı olacaktır. ranocchia ve vlaar sözleşmesi bitenlerden işimizi görecek isimler.

    transfer diye bas bas bağıran diğer bir mevki de son 1 sene de 3 transfer yaptığımız sağ bek bölgesi. elimizde tarık ve sabri var ama ikisi de kesinlikle yeterli değil. buraya kalburüstü bir bek almak zorundayız. sözleşmesi biten isimlerden dani alves ve glen johnson şu mali durumda bizim için hayal. ancak lichtsteiner ve abate'ye yönelebiliriz. özellikle lichtsteiner tam bizim aradığımız isim olabilir. dzemaili'ye verdiğimiz sözleşmeyi verirsek onu getirebileceğimizi düşünüyorum.

    bizim için bir diğer olmazsa olmaz da ilk 11'de burak'ın yanına ondan daha iyi bir forvet koymak olmalı. umut bu bölgedeki üçüncü tercih konumunda olmalı ve çift forvet oynayacağımızı düşünürsek en az 5 forvetle yola çıkmalıyız. burak, umut ve sinan gümüş'ün yanına iki isim daha transfer etmeliyiz. bunlardan biri doğrudan 11'de oynayacak bir isim olmalı. adebayor şahane olurdu ama sözleşmesi biten isimlerden berbatov, luiz adriano ve ya gignac'ı da kovalayabiliriz. diğer forvet kontenjanını ise yaşı 23'ü maliyeti 2-3 milyon euroyu geçmeyecek bir forvetten yana kullanmalıyız. unutmayalım borussia dortmund, lewandovski'yi polonya'dan sadece 4.5 milyon euroya almıştı.

    orta sahaya gelirsek, yaptığımız temizlikten sonra elimizde göbekte katkı verebilecek melo, sneijder, selçuk ve emre kalıyor. buraya öncelikle selçuk'u zorlayacak, oyunun iki yönünü de oynayan tempolu bir isim gerekiyor. ikinci olarak da artık 31 yaşına gelen ve zaman zaman temposu düşen melo'ya alternatif olacak biri isim alınmalı. galatasaray en geç iki sene içinde kaybedeceği felipe melo'nun yerine bu bölgeye düşük maliyetli deneme atışları yapabilir.

    son olarak kanatlara bakalım. kanatlarda olcan ve bruma dışında kullanabileceğimiz bir isim yok. kirası bitecek olan amrabat kalmak isterse takımda tutulabilir ya da ondan gelecek 3.5 milyon euroluk(kira sözleşmesindeki rakam) bonservis başka bir isim için kullanılabilir. sözleşmesi biten futbolcular içinde parıl parıl parlayan ve kulübünde yılda yalnızca 1 milyon euro kazanan konoplyanka kesinlikle hedef olmalı. konoplyanka galatasaray için harika bir alternatif, galatasaray konoplyanka için harika bir basamak olabilir.

    kadromuzu oluşturduk; muslera, sinan, sabri, tarık, lichtsteiner, chedjou, vlaar, semih, koray, hakan balta, telles, emre can, birhan, felipe melo, genç önlibero, boxtobox, selçuk inan, emre çolak, sneijder, bruma, olcan, amrabat, konoplyanka, burak, umut, luiz adriano, genç forvet, sinan gümüş.

    adettendir 11'de kuralım: muslera, lichtsteiner, chedjou, vlaar, telles, melo, selçuk, sneijder, konoplyanka, burak, luiz adriano. yedekler: sinan, semih, hakan, emre ç, bruma, boxtobox, umut.

    sadece akıllı davranarak ve iyi kadro mühendisliği yaparak çok canlar yakacak bir takım kurabiliriz. iyi olan formayı alsın.
  • 3
    ülke gündemiyle ilgili daha 1-2 saat önce mide bulandırıcı bir iş dönmüşken, gündem değiştirme amaçlı yapılmış bir hamledir. kural değişikliğinin ayrıntılarının bile belli olmaması, açıklanamaması bile bunun bir ispatı, resmen emir gelmiş, apar topar son dakika geçtiler. futbolla yatıp kalkan ülkeyi bundan daha fazla bir olay etkileyemezdi tabi ki.

    işin sportif yönüne bakılınca, ki bu da sportif değil aslında da hadi neyse, fenerbahçe'nin cezasının biteceği sezonda oluyor bu değişiklik. tıpkı 2 yıl önceki playoff saçmalığı gibi, fenerbahçe hatrına yapılan şeyler. bizim uefa kupamız kadar tesadüf(!) mide bulandırıyor, hasta ediyor artık şu işler ülkede. getireceği güzelliklere falan konsantre olamıyorum şu an bu değişikliğin. tonlarca para saçtık, bu yıl şampiyonlar liginde fiyasko yaşadık, milli takımımız folloş hale geldi, bu karar çıkıyor, allah belanızı versin, ne diyim ki...
App Store'dan indirin Google Play'den alın