"coachluğa 25 yıl önce başladım. basketbolu bırakmıştım; işsizdim. ata abi aradı. (ata çetinünal) bana galatasaray’da küçük takımı çalıştırmam için teklif yaptı. ama bir detay vardı. türkiye şampiyonası 5 gün sonraydı. ve elimde sadece 5 oyuncu vardı. kabul ettim. fakat şampiyonaya 5 oyuncuyla katılamıyorduk. bir oyuncu eksiğimiz vardı. kulüpteki bütün lisansları indirdik. bir kızın lisansında hem voleybol hem basketbol yazıyordu. onu evden aradık. annesi çıktı. kızının basketbolu bıraktığını söyledi. ona yeniden başlayacağını söyledim.
‘ne zaman’ diye sordu. ‘bu gece. çünkü şampiyonaya gidiyoruz. lütfen otogara gelsin’ dedim. geldi. 6 kişiyle gittik. yarı final maçında bir oyuncum sakatlandı. son dakikada kadroya giren kıza döndüm ‘hadi’ dedim. heyecandan bayılmıştı. maçı 4 kişi tamamladık. ama finale çıktık.
finalden önce büyük bir hata yaptım. kızlara dönüp ‘buraya kadar çok iyi geldiniz. tebrik ederim. çıkın bugün sahada eğlenin, tadını çıkartın’ dedim. çıktık oynadık, yenildik. çünkü ben hedefi küçültmüştüm.
bugün 25 yıl sonra yine bir turnuva ve finaldeyiz. ama ben size çıkın eğlenin demeyeceğim. madem finale geldik. kazanacağız. kupayı almadan buraya dönmeyin. finaller kazanmak içindir, kimse kaybedeni hatırlamaz. çıkın karşı takımda benim rahmetli babam bile oynasa o kupayı söke söke buraya getirin. hepiniz bunu hakettiniz. hakkınızı başkasına yedirmeyin"
ekrem memnunırkıçılara, hırsızlara, şikecilere, yağmacılara galatasaray'ın hakkını yedirmeyecek 12 binden fazla insan olacak.
fenerbahçeli kadın sporcuların hiçbirine kin duymuyorum. ayrıca yaptıkları işe de saygı duyuyorum. bizim problemimiz fenerbahçe maşalığı yapan o federasyon başkanı, onun güdümlü hakemleri ve sporun -hele hele kadın sporlarında- sadece spor olmadığını gözler önüne seren şikeci, hırsız, şuç örgütü lideri, asker kaçağı, o gözlüklüyle.
sadece nefeslerimiz rakibi ve hakemleri boğmazsa allah bir daha hiçbirimize nefes almayı nasip etmesin. amin...