• 278
    az önce bu maçta paylaştığım fotoğrafım facebook sayfamda arşiv olarak hatırlatılan, şimdi de başlığını görünce o günleri daha da özlediğimi hissettiren maç.

    o dönemde erkek/kadın tüm basketbol maçlarımıza elimizden geldiğince giderdik. ultraslan tribününün en önünde, rakip bench'in hafif sol çaprazında sabit yerimiz vardı ve orada olurduk hep. en yakın arkadaşımla gitmiştik bu maça. üzerinden 6 sene geçtiğini görünce o da duygulandı.

    bu maç kesinlikle hayatımda yaşadığım en yoğun, en ateşli atmosferler içerisinde ilk üçe rahatlıkla girer. bu maçı fenerbahçe kadın basketbol takımı ısınmak için salona çıktığında kazanmıştık. böyle bir baskının dünyada örneği çok az vardır hiç abartmıyorum. ısınırken bile topu potaya sokamıyorlardı. maç başlarken atılan ses bombalarından öylesine etkilendiler ki, çoğunun suratında bir an önce oradan gitme isteği vardı. inanılmaz bir ortamdı.

    eze eze yenmiş ve şampiyon olmuştuk zaten.
  • 280
    (bkz: tarihte bugün)
    2013-2014 sezonunda euroleague'i kazanarak tarih yazan galatasaray kadın basketbol takımımız, bu maçla birlikte lig şampiyonluğunu da kazandı.
    öyle mükemmel oynadık, öyle mükemmel oynadık ki ağzım en az 5 karış açık kalmıştı maçı izlerken.
    "vay be!" diye diye seyretmiştim bütün maçı.
    zaten 2. yarı formalite icabı oynanmıştı.
  • 281
    acımasız bir tribün yaptığımız ve sonunda şampiyonluk kupasını kaldırdığımız maçtır. 2005 yılında kendi sahamızda ve 100. yılımızda yenildiğimiz ezeli rakibimizi, çıldırmış bir ali samiyen kapalısının, salondaki hali ile, günümüzdeki fenerbahçe başkanına yarım metreden yüzüne her türlü sözü söyleyip kafasının bile kaldırtılmadığı bir ortamda oynanmış, bir kadın sporcu için asla oynamayı tercih etmeyeceği sert bir atmosferde güle oynaya kazanılan maçtır.
  • 282
    kadın basketbol denen branşın tarihindeki en kalabalık ve en vahşi tribünleri önünde oynanan maç. 2008, 2011, 2012 serileri ve o sezonki serinin deplasmandaki iki maçında yaşananların intikamı bir gecede alınmıştır.

    2005'te soyunma odasında ağlayan takımı görüp başladığım bu takımı ayrı bir yere koyma macerasında kupa, lig ve avrupa kupası üçlemesini bir sezona sığdırarak ölsem de gam yemem seviyesine ulaştığım müthiş bir geceydi. tesadüfi bir şekilde seride izlediğim iki maçı kaybedip izleyemediğim iki maçı kazanınca her ruh hastası gibi ben de bu maçı izlemedim. hatta zaten ortam gergin, kesin olay çıkar seyirci çıkartılır bok olur püsür olur diye bir saat de fazladan ekledim totemime. skor bilgisinin geçme ihtimalinin sıfır olduğu bir kanalda abuk sabuk bir şeyler izleyerek vaktimi geçirdim. hava atışından yaklaşık iki buçuk saat sonra telefonu elime alınca gözümden bir damla yaş süzülmüştü sadece. tabi aslında yarım saatte tertemiz bitirmiş o gün sahada olan 12 kişi ve tribünde olan 12 bin kişi işini.

    sonrası mutluluktan uçalım biz...

    (bkz: tarihte bugün)
  • 283
    başlığı görünce anılarım aklıma geldi yine. erkek basketbol da dahil bugüne dek öyle bir tribün atmosferi yaşanmış mıdır emin değilim. bu maçı orada olanlar çok iyi bilir, yazarken bile tüylerim diken diken oldu.

    geçen sene biraz bahsetmiştim, bu vesileyle tekrar bırakayım yazıyı. (bkz: 5 mayıs 2014 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçı/#2896531)
  • 284
    oldum olası bayan basketten haz etmem. bu sebeple de daha önce hiç bir maçını izlemeye gitmemiştim. fakat rakip, seride yaşananlar ve yaşanacak olanlar sebebi ile o atmosferde olmalı ve ipekçi cehennemine bir odunda ben olmalıyım diyerekten bütün seri maçlarına gittim.

    ipekçi tarihinin en sağlam tribünlerinden biri oldu. öyle ki fenerbahçe ilk periyotta basket atamaz hale gelmişti. o atmosferden çıkamayacaklarını zaten maç öncesinde anlamış olan şikesi ile ünlü camianın ilk hedefi o tribünleri boşalttırmaktı. ortamı germeye çalıştılar. neyse ki bir galatasaraylı renktaşımız aldığı makas ile ortamı yumuşattı.

    bizde seriyi güzel bir şekilde sonlandırdık.
  • 285
    türk basketbol tarihinin en yabani atmosferine sahne olan unutulmaz maç. 8 sene boyunca, her sene başka bir rezillik eklene eklene yeminler ederek beklediğimiz bir geceydi. üzerinden de bir 8 sene geçmiş bu akşam itibarı ile...

    ne öyle bir intikama izin veren bir kulüp kaldı, ne öyle bir tribün kaldı, ne de öyle bir ortama izin veren bir otorite...

    caferağa'da her sene hakem eliyle çalınan maçların, koro halinde edilen küfürlerin, maçtan önce telefonla hakem ısmarlamaların falan intikamı o gece orada alınmıştır. spor teröristi mahmut uslu'dan alınan makas bir kenara, burnundan kıl aldırmayan koca koca wnba yıldızlarının altına sıçtığı unutulmaz bir gündür.

    galatasaray basketbolu bu kafayla gittikçe bir daha da tekrarlanamayacak bir başarıdır ayrıca. o da ayrı bir konu...
  • 286
    başlıkta defalarca yazılmış ama sadece basketbol değil, galatasaray’ın tüm spor branşlarındaki en düşmanca atmosferlerden birisinin yaşatıldığı efsane maç. muazzamdı. salondan nefret dalga dalga yayılıyordu. maç daha başlamadan kazanılmıştı. rakibe verilen “kazanamazsak buradan çıkamazsınız” hissiyatı televizyon başında olmama rağmen beni bile sarmıştı. bu hissi sadece 6 nisan 2013 galatasaray mersin idman yurdu maçında yaşamıştım. inanılmaz bir gündü. tabi işlerin bu hale gelmesine yıllardır gördüğümüz haksızlıklar yol açmıştı ve fenerbahçe bunu hak edecek bir camiaydı.
  • 287
    inanılmaz bir maçtı. nereye baksam öfke patlamasi yaşayan insanlar vardı. öfke kelimesinin vücut bulmuş haliydi bu maç. caferağa'daki maçlarda yancisi mahmut uslu denen haysiyet yoksunu ile beraber hakemlere temas eden, eliyle işaretler yaparak açıktan tehdit eden ve bunu gözlerimizin içine sokan, taraftar her kendisine büyük başkan çektiğinde daha da kendinden geçen onursuz aziz yildirim'in korkusundan gelemediği maçtır. yancısı mahmut ve bugün fenerbahçe başkanlığını yapan yali çocuğu gelmişti. mahmut uslu'dan çok güzel makas almıştı taraftar :)) (bkz: uslu uslu otur mahmut uslu) yalı çocuğu ise korkusundan altına yapiyordu. efendi çocuk diye ona kimse bulaşmadı. insanların derdi mahmut uslu ve aziz yıldırım'laydı. velhasıl, olur ya çok dolan bir insan patladığında nasıl tepki verir diye bir merak içinde olursanız direk bu maçın tribün çekimi videolarını açın. öfke patlaması nedir, dolmuşluk nedir, bir insan sınırını aşar ve en sonunda "burama'' kadar dediğimiz kısmı da aşarsa başına neler gelir öğrenmiş olursunuz. herkes öfke kusuyordu resmen. izahı yok.
    saha içinde zaten rakibimizin oyunculari korkudan topu kaldiramiyordu potamiza atmak için. dizleri titriyordu. eze eze, döve döve yenmistik. alttaki resmi, 3. çeyreğin sonunda 1 megapiksel maxiplus telefonumla çekmiştim. hey gidi yadigâr maxiplus...
    https://gss.gs/STC.jpg
  • 288
    abdi ipekçi"yi hell yapan efsane maç.

    2012'deki efsanevi cska maçında da, gezi parkı dönemine denk gelen 2012-2013 şampiyonluğunda da, deplasmanda genelde az farklı mağlup gelen takımı taraftarın götürdüğü 2016 eurocup şampiyonluğunda da efsanevi tribün performansları olmuştur.

    ancak abdi ipekçi arena'yı salondan cehennemliğe terfi ettiren maç bu maçtır.

    hemen her entryde farklı bir barbarlık tablosu çizilmiştir ama, hakikaten tam tasviri zordur. her daim belalımız olan "yok galatasaray" cappie pondexter bile korkusundan 3/11 saha içi isabetle oynayabilmiş, geri kalanları anksiyete ile altına sıçma arasında gidip gelen bir tedirginlikle doğru dürüst top bile sürememiş, nitekim daha ilk yarının sonuna gelmeden maçın galibi belli olmuştur...
  • 291
    müthiş bir maçtı.

    işte galatasaray yönetiminden beklediğimiz bu. biz birazcık eli yüzü düzgün bir takım kurduğumuz zaman bu ezginleri her zaman duman ettik. istisnai durumlar dışında her branşta tarumar oldular. o kadar kadın basketboluna yatırım yaptılar. kadın basketbolunda iki efsane maç say deseniz. biri bu maç olur, diğeri euroleague finali. ikisinde de tarafımızdan tokatlandılar. evet tarafımızdan.*

    yeni yönetim tarafından iyi gelirler getirmesi beklenen güzel projeler yapılıyor. riva, florya, kemerburgaz, leo residince vs. artık diğer şubeleri de şöyle bir ele alıp, iyi kadrolar ile başa güreştirme vakti geldi. winner'lığı real madrid'le çarpışacak olan bu kulübü artık her branşta zirveye çıkarın. zaten az biraz iyi kadro kursanız, bu kulubün dna sı bunu kendiliğinden yapar. basketbol'dan başlayarak kolları sıvayın artık.
  • 295
    ünal aysal'ın imza hareketlerinden olan fenerbahçe'ye karşı taraftarın ipini gevşetme politikasının zirve yaptığı, jerfi tarık fıratlı abimizin mahmut uslu isimli kişinin yanağına şöyle bir dokunması hariç hiçbir fiziki temas olmadan fenerbahçe takımının altına işetildiği efsane maç.

    mecazi anlamda değil ciddi ciddi altına işemiştir fenerbahçe takımı bu maçta. nice wnba yıldızları basket atmayı bırak top bile süremez hale gelmiştir. yıllarca caferağa'da fenerbahçe yönetimince uygulatılan terör ortamının rövanşı bir gecede alınmıştır.

    fenerbahçe nefreti diye bir şey varsa bu maçta 15 bin barbar haline bürünüp fenerbahçe'nin başından aşağı inmiştir.

    akabinde önce passolig çıktı, daha sonra darbe girişimi oldu. tribüncülük dediğimiz şey de belli kalıpların arasında memur özensizliğinde zoraki yapılabilen bir işe dönüştü.
  • 297
    fenerbahçe kadın basketbol takımının, galatasaray taraftarının fenerbahçe nefretinden etkilenip elleri ayaklarına dolaşmış şekilde sahada gezdiği maç. ben hayatımda bir takım sporunda taraftardan bu kadar etkilenen bir takım hiç görmemiştim. 1. dakikadan son dakikaya kadar her dakika ne yapacaklarını şaşırmış haldeydiler. her fenerbahçe maçı böyle olmalı, nefret ediyoruz, iğreniyoruz.
  • 298
    fenerbahçe nefretinin ete kemige büründüğü, 15 bin kişinin (bence daha fazlaydı) hep bir ağızdan oluk oluk nefret kustuğu, benim 11 yaşındayken salonda babamla şahit olduğum açık ara galatasaray tarihinin en sağlam ve en agresif tribününün yaşandığı karşılaşma. maç önü anons ile hava atışına kadar geçen sürede yaşananları unutamıyorum. o gün görüntüleri kayda alıp youtube'a atan vatan evlatlarının videolarını düzenli olarak 2 haftada bir baştan sona izler, nefretimi tazeler, adrenalin basar, o günü nezdimde hatırlar ve tekrar işime dönerim. çok başka, bambaşka bir şeydi o gün yaşananlar. ve fenerbahçe o gün; caferağa'da hakeme parmak sallayan mahmutuyla, bizle oynanan her maçta şımaran ve olay çıkaran pondexteriyle angelıyla, bizle oynayacağı her maçtan önce saçma sapan açıklamalar yapıp ortamı geren sarışın gm'iyle o dayağı yemeyi hem sahada hem tribünde sonunda kadar hak etti.
  • 300
    bu maçın caferağa lağım çukurunda yapılanlarla alakası yok.

    bu maçta çok iyi bir tribün vardı. baştan sona agresif. kurallar dahilinde rakibini sindiren bit topluluk vardı.

    sebebi yine yapılan haksızlıklara tepki için o salonu dolduran taraftarların bilinçli hareketleriydi.

    zaten abdi ipekçi olduk olası bizim için en uygun salondu. bu uyumu bozabilmek için yıkmaktan başka çareleri kalmamıştı.

    içerideki tüm maçları salonda takip ettim. bu maç efsaneydi. ilk 3 dakikada bu maçı kazanacağımız belli olmuştu. tirbün ise maçı 4 çeyrek bırakmadı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın