middlesbrough'nun beraberlik golüne kadar
manchester united'ın hakimiyetinde giden bir maç oldu. beraberlik golünden sonra birden düştü united ve maçın sonunda da penaltılar ile elendi. böyle bir kırılganlık bir de
galatasaray'da var. ingiltere'nin ve türkiye'nin en büyük takımlarının bu halde olduğunu görmek üzüyor. united maça etkili başladı dediğim gibi. ilk on dakikada
jadon sancho ile bir topu direkten döndü ki bu pozisyonda
cristiano ronaldo, sancho'yu bozdu biraz topa hamle yaparak. zaten ronaldo bence zarar veriyor united'a. ilk düşüncesi sürekli şut. kaleden 40 metre uzaktı mı, kaleye on beş derecelik dar açıyla mı bakıyor, dört tane arkadaşı bomboş mu, demin tabldottan ıspanaklı yumurta mı yedi önemli değil. tamam forvetsin ama böyle de olmaz ki. bu maçta en az 10 tane pozisyonda ilk önce şutu düşündüğü için pasları vermekte geç kaldı ve pozisyonları öldürdü. üstüne bir de
anfernee dijksteel'in
paul pogba'ya yaptığı penaltıyı da kaçırdı. neyse ki kaçan penaltının üstünden beş dakika bile geçmeden
bruno fernandes savunma arkasına kaçan sancho'yu enfes gördü ve sancho'nun gölüyle kırmızı şeytanlar öne geçti. yine beş dakika bile geçmeden bruno dur bir tane daha atayım şu enfes pastan dedi ama
marcus rashford topu ortaya iyi çeviremeyince ronaldo golü yapamadı. ilk yarı boro'nun
folarin balogun'in cılız şutu ve maç boyu ileri geri çalışan
isaiah jones'un içeri çevirdiği ama bir tehlike yaratmayan topu dışında united'ın sahasına geçmişliği yok. bu arada ilk yarıda united'ın kullandığı
azeri korneri de gözlerden kaçmadı.
ikinci yarıya da hızlı başlayan united, düşler tiyatrosu'nda sancho'nun soldan çevirdiği topta rashford'un üç metreden topu kaleye sokamaması ile farkı arttırma şansını yine kullanamadı. united pozisyonları cömert bir şekilde harcamaya devam ederken hızlı atak şansı yakalayan boro, günün başarılı isimlerinden jones'un ortasında henüz oyuna gireli beş dakika bile olmamış
duncan watmore'u buluşturdu. burada öyle bir pozisyon yaşandı ki
trabzonspor lehine olsa hiç üstünde durulmaz,
fenerbahçe lehine olsa bir saat konuşulur,
galatasaray lehine olsa hakem sülalesi ile birlikte gözaltına alınır belki de cezaevine girer. watmore topu kontrolü altına alamyınca top watmore'dan uzaklaşacaktı ve açısı daralcaktı ama top watmore'un açık olan eline çarptı ve önüne düştü. watmore topu
dean henderson'ın üzerinden aşırttı ve
matt crooks tamamladı. iptal kararı beklerken ronaldo'nun santra yapmasıyla şunu farkettim. elle oynama kurallarını bilmiyorum. bir hakem yazar arkadaşımız varsa şu elle oynamaları anlatsın, vallaha çok makbule geçer. ancak boro kalecisi
joe lumley delikanlı adammış. biz böyle bir galibiyet istemeyiz dedi ve "geriden pasla oyun kurarken" topu bruno'ya attı. bruno da ne yapsa beğenirsiniz? gitti yok gardaş o hakemin hatası dedi ve topu direğe nişanladı. işte o an zaten maçın penaltılara gideceğini herkes anladı. çünkü o top gol olmazsa, o maç penaltılara gider. yazılı olmayan kuralıdır bu futbolun. zaten united beraberlik golünden sonra düştü ve boro'nun da gelmeye pek niyeti yoktu.
anthony david junior elanga ve bruno ile yokladı united, boro da
aaron connelly ile karşılık verdi ama gol sesi çıkmadı. maç sonunda da tam on beş penaltı üst üste gol oldu ama yine futbol klasiklerinden yetenekli ve genç futbolcunun kritik penaltıyı kaçırması sonucu bir takım elendi ve takım kaptanı olsun, takımdaki tecrübeli oyuncular olsun onu teselli ederek soyunma odasına hep beraber gittiler.