• 78
    86-85 kaybettik. istediğimizi aldığımızı düşündüğümüz için son topta faul yapmadık. benim de aklımdan bu geçiyordu. yorgunluktan dolayı bir uzatma daha oynasak sayı farkı açılabilirdi. erceg'e bir parantez açmamak vicdansızlık olur. çok eleştirdim kendisini ama bu maçtaki performansıyla bütün sezonu affettirmiş olabilir. öyle bir oyun oynadı ki marko, hairston veya arroyo'dan birisi dış atış olarak kendisine katılsa rahat bir galibiyet alacaktık. başta erceg olmak üzere bütün takıma helal olsun.

    şimdi gözümüz madrid kuban maçında.
  • 84
    alabileceğimiz maçı alamadık fakat fark yiyebileceğimiz bir maçı ise 1 farkla bitirdik. çok garip bir maç oldu. özellikle hairtson, marko ve domercant gidip erceg'in bir yerlerini öpsün bir zahmet. el üstünden atmadığı sayı kalmadı. marko'ya ve hairston'a servislediği bomboş toplar oldu. yani erceg bugün inanılmaz oynadı.

    bugün bu işi bitirebilirdik ama olmadı.
  • 86
    uzatmada kaybettik diye üzülen var mı bilmiyorum ama; ben olsam maçı uzatmaya götürmeden 1 sayıyla kaybederdim.

    niye?

    çünkü büyük takımlara karşı maçı uzatmaya taşırsak, biliriz ki o uzatmada adamlar farkı açarlar.

    averajın çok önemli olduğu şu günlerde 1 sayıyla yenilmek mükemmel bi avantajdır.

    saldır real!

    (bkz: 4 nisan 2014 real madrid lokomotif kuban basketbol maçı)
  • 87
    sadece 2 sene once, ilk eurolig deneyimimizde top16 kuralari cekildiginde, su sekilde dusunmustum cska moskova'nin rakip olmasi ile ilgili; macin adinin guzelligine bak..
    avrupa'nin en buyuk butceli takimina karsi, tarihimizde ilk defa mucadele edecektik. o sezon daha hic yenilmeyen, belki de tum eurolig tarihinin en guclu kadrosunu kurmus cska ile oynayacak olmak beni tedirgin etmemis, aksine boyle bir macin parcasi olabilmek dahi guzel hisler uyandirmisti. zira biliyorum ki, hicbir kalici basari bir anda elde edilmez, basamaklar adim adim cikilir, ve hatta en tepeyi hedefliyorsaniz birikim sureciniz daha da zorlu gececektir.

    biraz iddiali olacak ama, biz dun cska'ya, hem onlar da ciddi bir averaj hesabi yaparken kok sokturebildiysek eger, bunda iki sezon once ipekci'de aldigimiz destansi galibiyetin payi buyuktur. cunku oyuncular degisse dahi, takimimizin edinmeye basladigi kimlik, birikerek ilerleyen bir mucadelenin toplamidir. takim da sagolsun, dun bu hesaba layik, temsil ettigi formanin bilinciyle muazzam bir savasim koydular ortaya. ozellikle rusya'da gecirdigi atil sezonun ardindan, nasil bir oyuncu oldugunu messina ve cska taraftarina gosteren erceg ozel bir alkisi haketti. dar bir rotasyonla uzatma cikartmak durumunda kaldigimiz ve psikolojik savasin da ust raddede yasandigi bir donemde, bizi oyunda tutmasi yillarca hatirlanacak cinstendi, sagolsun..

    top16'nin ikinci yarisi baslarken, her hafta icin yaptigimiz ayri ayri hesaplarin hepsi tuttu diyebiliriz. kuban'dan cikardigimiz altin degerindeki galibiyetin de etkisiyle su an icin ceyrek final son biletinin en buyuk adayiyiz. eger ki maccabi deplasmanindan da muzaffer bir sekilde donebilseydik, an itibariyle milano sokaklarini nasil sari kirmiziya boyayacagimizin detaylariyla ilgileniyorduk. ancak buralari oynamaya cok da alisik olmayan bir takimin, tum hedef maclarini kazanmasi, deplasmanda ise grubun digerlerinden ayrilan iki takimina eksik rotasyonla kok sokturmesi, bizi zaten yeteri kadar tatmin etti. simdi geriye kalan tek engel iceride oynayacagimiz partizan maci olarak gorunuyor. ipekci cehenneminde, simdiye kadar hicbir deplasman macindan galibiyet cikartamayan partizan'a bir ilk yasatmayacagimiza inaniyorum. fakat mumkun olan maksimum farka ulasmamiz, kulaklarimizi rusya'da oynanacak kuban ve bayern arasindaki mactan cekip, kendi evimizde, "bu gece barda, gonlum hovarda" moduna girmemize yardimci olacaktir, sonrasi ise zaten genclik marsi..

    bu sezon ligde bazen uzuldugumuz dogrudur, hatta son fenerbahce macinda bu uzuntunun kizginliga dahi donustugunu saklamanin anlami yok. fakat tum konsantrasyonunu, ali sami yen'in gosterdigi yolda, "bizden olmayanlari yenmek" icin kullanan ve bu dogrultuda avrupa'da kendisine hedef olarak koydugu tum maclari kazanma basarisi gosteren takimimiz, playoff'lar icin de bizi umutlandiriyor. umutlu olmak istiyoruz, zira gelecek sezon yine bu mecralarda mucadele edip, destanlar yazmak istiyorsak, bunun yolunun turkiye liginde basarili olmaktan gectigini her birimiz biliyoruz. umitvariz, cunku bize en guzel sevinclerini yasatan bu takima inaniyoruz..

    galatasaray erkek basketbol takimi, tarihinin en buyuk basarisina kosar adim gidiyor. gelecek hafta once ismimizi avrupa'nin en buyuk sekiz takimi arasina yazdirip, sonra ise hemen ardindan herkesin mucize olarak gordugu final four icin hesaplarimizi yapmaya baslayacagiz. biliyoruz ki, gorduk ki, yasadik ki, tecrube ettik ki; "galatasaray adinin oldugu yerde her zaman umut vardir."

    haftaya partizan oyunculari 'taraftar' gorecek,
    haydi salona;
    galatasaray ulan !!
App Store'dan indirin Google Play'den alın