önemli eksiklere rağmen kazanmayı bildiğimiz maç olmuştur. tebrik etmek gerek oyuncularımızı ve koçumuzu. ekstra performans gösterdiler. helal olsun dedirttiler. fakat şöyle bir durum da var ki söylemeden edemeyeceğim. keşke evde oturup izleseydim de sadece oyuncularımızı görseydim.
o nasıl bir taraftar öyle? yazık, çok yazık. atılan ses bombalarının haddi hesabı yoktu. ve bu ses bombalarını alt taraftaki galatasaray taraftarına doğru attılar. kendi taraftarlarına. iyice sıvadılar yani. maçın içine ettiler. gösterildi mi bimiyorum ama galatasaray tarafındaki pota arkasındaki insanların neredeyse hepsi kalkmak zorunda kaldı. boştu o bölüm. heyya heyya heyya heyya
ultraslan'mış. bu mu
ultraslan? maç devam ederken kendi takımının seyircisine bomba atmak mı? çoğu 17 18 yaşlarında çocuklardan kurulu olan o taraftar mı şimdi
ultraslan?
küfürlü tezahürat ve ses bombası maçın neredeyse yüzde 70-80'ini kaplıyordu. beni geç de kadın taraftar da azımsanmayacak kadar çoktu maçta. ağzından tükürükler saça saça küfretmek ve bomba atarak taraftarlık yaptığını sanmak. çok yazık gerçekten.
bu saçmalığın yanında oyuncu performanslarına gelirsek,
engin atsür'ün hücum performansını çok başarılı buldum. önemli anlarda önemli basketlerle takımımızı taşıyan isimlerden biriydi.
ersin dağlı da iyi ribaundlar aldı önemli işler yaptı pota altında güven verdi. yerli rotasyonunun kuvvetli olması çok önemli. çünkü bu yılki yabancılarımız çok yüksek kalitede oyuncular. onlara uyum sağlayan bir yerli rotasyonuyla kupaları toplamamız hiç de zor olmayacaktır.
gelelim kaptana.
david hawkins için söylenecek söz yok. 30 sayı 5 asist 6 ribaund 1 top çalma zaten herşeyi anlatıyor. takımımızın en önemli oyuncusu şu anki haliyle. maç sonu çektirdiğin üçlüye kurban.
milan macvan'ı tv'de izlediğimde daha ruhsuz bir tip olarak düşünmüştüm; fakat takımını sahiplenmiş bile. taraftarı coşturdu. bench'te hop oturup hop kalktı. smacını vurup haykırdı. güzel hareketlerdi bunlar.
bravo beyler. gurur duyduk sizle.