1
30 nisan 2011 galatasaray fenerbahçe kadın voleybol maçı
-
-
2ilk sette 12-16 gerideyiz.
-
3ilk seti 20-25 kaybettik.
-
4federasyonun sitesinden yani http://voleyboltv.com/ izlenebilecek maç... ikinci sette durum 14-14
-
52. sette, ilk teknik molaya 8-7 önde girmiştik. 2. teknik molaya 16-14 geride girdik.
-
6hakemin verdiği saçma bir kararla seti kaybettik. 20-21 iken bariz biçimde oyuncumuz tarafından çevirilen top yere temas ettiği gerekçesiyle fenerbahçe'ye verildi. bir de pasörümüz her kimse bariz kötü oynuyor, öyle paslar mı atılır be kuzum.
-
72 seti, 25-20 kaybettik. 3. sete iyi başlayamadık, rakibe direnç göstemiyoruz: 6-1 gerideyiz.
not:pasörümüz arzu göllü'dür. -
8ilk teknik molaya 8-6 geride girdik.
-
93. set, oyundan tamamen koptuk. 3. seti 25-15 ve maçı 3-0 kaybettik.
-
10üçüncü seti de 25-15 kaybettik. rakibimizle oynadığımız son 17 maçı da kaybetmiş olduk böylece.
-
11deplasman ekibine taraftar yasağı olmasına karşın salondaki 250-300 seyircinini yarısı hatta daha fazlasının fenerbahçe taraftarı olduğu maç, acaba salonda 1500-2000 kişi olsaydı o fenerbahçe taraftarları diledikleri gibi takımlarını destekleyebilirler miydi? ya da salı akşamı rövanş maçında salonda galatasaray sayı aldığında bir kişi alkışlayacak mı? güvenlik görevlileri izin ne yapacak acaba?
maça gelince söylenecek fazla bir şey yok, iyi olan taraf kazandı işte. -
12resmi sitede menajer taraftarı salona çağırıyor, maç saatine kadar haberin okunma sayısı: 500.
evet, fenerbahce bizden kat be kat iyi bir takım. haliyle maça gelmeden önce girilen psikoloji: ‘bu sefer sürpriz olur mu?’, ‘set alabilir miyiz?’ vs. ve evet bugun olin ve bjk maçları da vardı. ama herşeye rağmen salondaki atmosfer içler acısıydı.
1000 kişi civarında bir seyirci maçı takip etti. inanın en fazla 100 tanesi galatasaraylı! içeri girdiğim anda söyledim zaten; “bu tribünün en az yarısı fenerbahceli” diye. az bile demişim.
bench’in karşısında bulunan tribündeki 30 kişilik ‘bağıran taraftarımız’ ayağa kalkmayan fenerli olsun diyor, ayağa kalkan kişi sayısı: 3. ‘cimbombomum benim’ diyor, ‘biricik sevgilim’ diyen bir tek ben varım! şaka gibi anlayacağınız. ben 1 kişiyle de karşılıklı söylerdim o tezahuratı. sorun o değil ama bugun acı bi gerçek vuruldu yüzüme en şiddetlisinden. salondaki galatasaray taraftar’sızlığından vs bağımsız olarak.
atı alan üsküdar’ı geçmiş ne yazıkki. voleybol’u&oyuncularını&rakipleri&hakemleri çok iyi tanıyan/bilen, voleyboldan keyif alan min. 500 max. 2000’e kadar çıkabilen bir voleybol taraftarı var fenerbahce’nin. takımlarını içeride dışarıda takip eden, yeri geldiğinde organize olup protokol gereği içeri girmeleri yasak olan maçta galatasaray’ın 10 katı seyirci sayısına ulaşabilen bir kitle. maçın son period’unda tempo tuta tuta galibiyeti kutlayan -ki oyuncularımızın maçtan kopmasına sebeb oldu fenerbahce taraftarının kendini belli etmesi-, maçın bitişiyle tezahurata başlayan bir kitle.
biz ise inanın müessese takımlarından bile kötü durumdayız. eczacıbasi macını hatırlıyorum. orda da çoktu bizden e.v. taraftarı(!).
yatırım yapılacak, oyuncular gelecek, türk jenerasyon oluşacak, taraftarın ilgisi çekilecek, insanlar önce derbilere&avrupa maçlarına gelmeye başlayacak, takımlarını sahiplenecek…
bayan voleybol’unda çok kısa sürede başarı gelebiliyor. örneğin azerbeycan’ın baku takımı geride bırakıyor olduğumuz sezon öncesi yatırım yapıp önce açıktan (wild-card) şampiyonlar ligi’ne katılma hakkını elde etti daha sonra aynı sezon içinde final oynadı. ama aynı hızdan işin tribün boyutunda sözetmek pek kolay değil. örneğin fenerbahce nereden baksanız bu noktaya 4-5 senede geldi.
maçtan önce de yazmıştım, şu an hedeflediğimiz noktaya geldik ve rakibimiz bizden çok güçlü diye. ama bahsetmek istediğim şey skordan/oyundan çok şubenin geleceğine yönelik.
son söz; can’sın ivana. bugün 800 fenerbahcelinin önünde de sahanın en yüzdeli hucum eden oyuncususun… pembe veya sarı-kırmızı hiç farketmez, o formayı sonuna kadar hak’edensin.
maç mı: 0-3. pardon, 3-0.
http://gsblog.org/...si-her-zaman-seninle
