• 1
    tam 54 sene önce bu gün oynanan maç. tarihte yarım kupa olayı olarakda bilinen hadise.

    ankara'da oynanan, fenerbahçe'den şirzat dağcı ve galatasaray'dan taçsız kral metin oktay’ın karşılıklı golleriyle 1-1 beraberlikle biten maçın sonrasında statü gereği maçın uzatmaya gitmesi gerektiği söylenir.

    kaptanlar turgay ve naci dostça biten mücadelenin sonunda, kupanın ikiye bölünerek her iki takıma paylaştırılmasını isterler. böylece kulüp müzelerinde birbirinin eşi 2 yarım kupa bulunmaktadır.

    http://corumradyotelevizyonu.com/...010/05/kupa.-jpg.jpg

    ---alıntı----

    bir spor müsabakası berabere bittiğinde ne olur… cevabı çok basit. uzatmalara gider, orada da eşitlik bozulmazsa seri penaltı atışlarına gidilir. peki ya gidilmezse…

    türk spor tarihinde yarım kupalı takımlar olduğunu biliyor muydunuz? evet, kimi zaman bir galip olmadığında veya hakkaniyet endişesinin dimağları kapladığı hallerde bulunan formül hakikaten dikkat çekiyor. ilk basketbol salonlarında başlayan bu uygulama 1958’de adeta bir gelenek haline geliyor. müsaadenizle bir paragraf turnike atalım…

    1955’te basketbol şampiyonluğu için galatasaray ile moda çekişiyordu. ezeli rakibi fenerbahçe ile karşılaşan sarı-kırmızılılar maçı yedi sayıyla kazansa kupanın sahibi olacaktı. mücadelenin son anlarına 10 sayı önde giren aslan, bir anda kanarya’nın sahadan çekilmesiyle parkede tek başına kalmıştı. hükmen galibiyet tescil edilse moda şampiyon olacaktı. fahrettin kerim gökay çareyi kupayı ikiye bölmekte bulmuş, iki takım mutlu sona ulaşmıştı.

    tam 54 yıl önce oynanan başvekil kupası’nda yine ezeli rakipler buluşmuştu. şirzat dağcı ile metin oktay’ın karşılıklı golleriyle 90 dakikanın sonunda tabelada 1-1 yazıyordu. uzatmalara geçilmişti. ancak hava ziyadesiyle kararmıştı. maçın bitirilmesi, tekrarlanması türlü öneriler sunulduysa da kaptanlar turgay ve naci kim bilir bugün aforoz edilmelerine neden olabilecek bir teklifle çıkmıştı. iki kaptanın kupa ikiye bölünsün çağrısına başvekil adnan menderes’ten kulüp başkanlarına bu parlak fikre evet denince, 30 mart 1958’de bir anda iki galip ortaya çıkmıştı.

    peki futbol tarihindeki tek yarım kupa bu muydu?

    yine aynı yıl trabzon’da yapılan türkiye amatör futbol birinciliği’nde trabzon idmangücü ve ankara havagücü aynı puan ve averaja sahip olunca ortalık karışmıştı. karadeniz tarafı seyircisiz bir maç yapılsın derken, asker kanadından başka bir şehirde buluşulması önerisi geldi. taraflar anlaşamayınca, federasyon erken sanat lisesi’ne başvurmuş, kupa ortadan eşit iki parçaya ayrılmıştı. askerlik görevi nedeniyle havagücü formasını giyen idmangücü’nün en iyi futbolcusu, trabzonspor’un efsanelerinden ahmet suat özyazıcı, bu karara çok sevinmişti. idmangücü sonradan trabzonspor’u oluşturan takımlardan biri olduğundan yarım kupa bordo-mavili camianın müzesine gitmişti.

    1959’da bu sefer ankara’da yarım kupa modası yaşanmıştı. ankaragücü ile gençlerbirliği bürokrat abdullah dilaver argun’un adına düzenlenen turnuvada yenişemeyince, bir anda başkentte de kupa ikiye ayrılmıştı.

    1973’te yarım kupa modası izmir’e sıçradı. eski futbolculardan reşat selamioğlu adına düzenlenen dörtlü futbol turnuvasının finalinin rengi sarı-kırmızıydı. göztepe’yi 3-2 yenen galatasaray yöneticileri, bugün kıyamet alameti olarak nitelendirilebilecek bir harekete imza atmıştı. hakemin kötü yönetiminden dem vuran istanbullular, galibiyeti izmirlilerin hak ettiğini söyleyerek kupayı rakiplerine vermek istemişti. bu jeste ev sahibinin karşılığı da benzerdi. maç sahada oynanmış, aslan kazanmıştı. kupa onların olmalıydı. kemeraltı’ndaki hızar sorunu çözdü, kupanın yarısı bugün istanbul, diğer yarısı ise izmir’de.

    -----alıntı------
App Store'dan indirin Google Play'den alın