o sabah her zamanki gibi, karşıyakadaki evimizden çıkmış, vapurla alsancaktaki okuluna gitmiştim.
yaş 11.
tabii ki arkadaşlarım ile tek gündem maddesi, akşam oynanacağımız maçtı.
mantık çerçevesinde tartışmanın imkansız olduğu fenerbahçeli ve beşiktaşlı arkadaşlarım
ismael urzaiz ve
josebe etxeberria’nın show yapacağını ve açıkça bask ekibini desteklediklerini söylüyorlardı. (bir buçuk sene sonra 17 mayıs günü aynı okulumun duvarına kocaman arsenal yazmışlardı)
** ben ve galatasaraylı arkadaşlarım ise, juve’yi
* delle alpi’de elden kaçıran takımın bu sefer sami yen’de galibiyete ulaşacağına emindik.
heyecandan yerimizde duramıyorduk.
ne yapıp edip son derse gelmiş ve hiç dinmeyen büyük heyecanla eve geçmiştim.
doksanlı yılların galatasaraylı çocuğu olmak gerekliliği çerçevesinde tabii ki evde önce yemek yiyip hemen ödevlerimi bitirilmiştim.
sonrasında ise anne ve babanın saat 21:30’da uyandırması konusunda anlaşarak yatağa geçmiştim. (bu arada anne baba da allahtan büyük fanatik galatasaraylıdır -allah uzun ömürler versin)
tabii ki sabahtan beri süregelen heyecan uyutmaz.
yatakta dönüp durmuş ve içerden de o zamanlar en sevdiğim dizi olan bir demet tiyatro’nun sesini dinlemiştim.
saat 21:15’de “annecim babacim ben uykumu aldım” diyerek salona geldim tabii ki.
o zamanlar sanırım büyük ekran sayılabilecek 76 ekran sanyo tv’mizin başına geçtik. fakat fecaat bir şey oldu ve tv bozuldu☹
ailecek yaşadığımız şoku ve üzüntüyü size anlatamam.
babamın bütün çabalarına rağmen çare bulamayıp muftaktaki eski çük ekran tv’ye mecbur kalmıştık.
salona getirip eski bir sehpa üzerine koymuştuk.
gerisi tarih zaten.
---
alıntı ---
bekledik bunu çok bekledik ve gol geldi sevgili seyirciler. muuuhhhhhteşşşşşem bir sevinç ali samiyen stadında muhhhhhhteşmmmmm... tammmm beklediğimiz anda geldiii. hagiiiiiiii ne büyüksün hagiii, ne büyüksün, ne muhteşem bir gol buuu, ne beklenen bir zaman buuuuu, işte şimdi üç puana çok yakınız.
---
alıntı ---
https://www.youtube.com/watch?v=KpW1KRhj3EA herhalde hayatımın en mutlu 10 gecesinden biridir.
bir gün sonra ve sonraki 1,5 sene içerisinde ne hoca, ne takım hiç boynumuzu yere eğdirmedi...
duvara arsenal yazanların, sprey boyalar münasip yerlerine girdi.
*ve bugün, tam 23 yıl sonra.
yine ilk maçta bir italyan’dan istediğimizi alıp, güçlü bir ekip karşısına çıkıyoruz.
ben ise, dün letgo’dan tv’mi sattığım için, çük ekran monitör’de maçı izleyeceğim.
galatasaray taraftarları bu tarz totem ve tekürrülere inanır.
bu akşam
* ne mi olur?
hayat neden olmasın?