• 153
    yani hakikaten diyecek bişey bulamıyorum! şu maçı vermemiz inanılır gibi değil diyecem ama bizim takımda bu potansiyel var onu biliyorum farkı açtığımız zamanlar takım entresan bi şekilde tutuluyor arkadaş sadece bu maça özgü bişey değil bu sene başından beri böyle.lan o kadar üzüldüm kü şu maça şimdi. herneyse bu takım bu sene çok büyük başarılar yaşattı en önemlisi başımız dik dolandırdı her zaman bizi ve inşallah böyle de devam edecek.sonuna kadar peşindeyiz bundan kimsenin şüphesi olmasın.
    bu arada bu takıma kesinlikle zor dakikaları oynayabilecek bir skorer lazım bu sene kaybettiğimiz birçok maçı bu yüzden kaybettik ha bir de euroleague için 5 numara lazım.
  • 156
    sonuç olarak ukic'siz ve emri'siz fenerbahçeyi yenemediğimiz maç olmuştur. bir takım bu kadar dengesiz oyunlar sergileyebilir mi arkadaş! sen o kadar önde götür sonra 2 tane kıytırık üçlük ye ki ikisinde de tomas bomboş. sonrası zaten malum.
    neyse işte bu takıma en az 2 transfer şart. milyon tane taraftarın gördüğünü sallamayanlar artık sallar umarım.
  • 159
    kazanacağımız maçı verdik. ama basketbol takımımız üst düzey maçlarda malesef kadro derinliği konusunda sorunlar yaşıyor. şu maçı 20 sayı farkla kazansakta bu düşüncem değişmezdi. euroleague geçtim lig için bile takviyeye ihtiyacımız var .

    ama oktay hoca bizim canımız ciğerimizdir o ayrı. ona atılan yabancı maddelerin hesabı sorulacak.
  • 160
    bu şekilde sonu haketmeyen bir maç oldu. maçın ilk dakikasından itibaren önde götürüp, fenerbahce'nin hiç momentum yakalamasına fırsat vermeden getirmemize ragmen, son dakika içinde maçı verdik. maç boyu pısan yerinde oturan adamları sevindirmek çok üzücü oldu. yine de takımımızdan çok memnunum, deplasmanda yapılan iğrençliklere rağmen çatır çatır oyunu oynadılar. mükemmel derecesinden sadece bir kaç adım ötedeyiz diye düşünüyorum. andric biraz yetersiz, transfer gerçekten şart görünüyor ama oktay mahmudi son 1 hafta içinde on defa belirtti sanırım. devre arası transferi risk taşıyor ve o da bu riski almak istemiyor. açıkçası ligde 3 derbiden de maglubiyetle ayrıldık ama bugünkü oyun bana top 16 için umut verdi. maç içinde sadece bir anlık yaşadığımız kopukluklara çözüm bulsak, çok net götürürüz bu işi. bitime 5 dakika kala 9 sayı civarında fark yakalamış fenerbahceyi bitirmişken bir anda uyuduk ve bitirici darbeyi indiremedik. ligde ya da avrupada kaybettiğimiz hemen hemen her maçta aynısını yaşıyoruz, maçın en kritik hücumlarını iyi oynayamıyoruz. keşke şu karaktersizleri yenip iyi bir ders verseydik ama yine de canımız sağolsun.
  • 163
    fenerbahçe taraftarının çirkefleştiği, sahaya yabancı madde yağdırdığı, dakikalarca küfrettiği ancak hakemlerin salonu boşaltma zahmetinde bulunmadıkları mücadele.

    lakin, bu yenilgiye bahane mi, asla.

    bu sezon içeride oynadığımız efes maçıyla beraber takımda bir düşüş mevcut. özellikle büyük diyebileceğimiz maçlarda iyi gitmiyor işler. 7-8 sayı öndeyken de iyi oynadığımızı düşünmüyordum bugün, maçı beraber izlediğimiz arkadaşıma da söyledim. emir-ukiç ikilisinin kadroda olmadığı; ömer-tomas ikilisinin yarı-hazır ve vidmar-mirsad ikilisinin ise sıfır dakika ile yer aldığı bir fenerbahçe'ye yenilmek kolayca kabullenilebilir bir şey değil. eğer hedeflerimiz yüksek yerlerse böyle fırsatları tepmemeliyiz, tepemeyiz.

    not: allahaşkına bu mesaj üzerinden iyi gün dostu-kötü gün dostu edebiyatı yapmayın. isterse 30 sayı yiyelim ilk fırsatta yine abdi ipekçi'de yerimi alacağım ama madem çıtayı yükseltmek istiyoruz, e o zaman da yolunda gitmeyen şeyleri eleştirmeliyiz.
  • 164
    ilk 34 dakika...
    kötü mü oynadık? hayır
    kötü hazırlandığımız bir maç mıydı? hayır
    kenar yönetimi hatalar mı yaptı? hayır
    peki neden şampiyonluk kaybedilmiş gibi tepki veriyoruz...

    son 6dk kötü oynadık. daha doğrusu staff'ın arzuladığı hiçbir şeyi parkeye yansıtamadık. bu takımın en önemli özelliği olan topun hızlı dolaşması en kolay şutu bulana kadar yapılan pas alış-verişi 11'e ulaşan farkın da etkisiyle sanki zaman geçirmeye oynuyormuş gibi skoru korumaya yönelik bile değil süreyi öldürmeye yönelik bir oyun oynadık. bu bölümün büyük bir kısmını 3 guardla oynamamıza rağmen bir türlü organize olamadık. topu alan guardımız 24 saniyenin 20sini naumoski endamıyla harcadı. ama ne yazık ki hiçbirisi naumoski değildiler.

    34 dk boyunca maçı kontrolumuzde ve oyun karakterimizle korurken, sayı bulmakta hiç zorluk çekmezken maçın sonunda yaptığımız hataların malesef bahanesi yok. özellikle alamadığımız her hucum reboundu ve kaybettiğimiz her top potamıza fast-break sayısı olarak geri döndü.
    göksenin köksal'ı takdir ediyoruz bugünde katkı verdi ama hemen hemen bütün perdelerde uzunlara tosladı ve orada kaldı. bu tip durumlarda çok daha hızlı olması lazım.

    bugünün ilginç sayılarından birisi serbest atış sayıları. maç oynanırken dikkatimi çekmişti ama tbl.org çalışmadığı için yeni görebildim. f.ülker 23 serbest atış kullanırken bu sayı bizde sadece 11. maç önü f.ülker'in en büyük dezavantajı uzunlarının faul problemi olacak derken kaya&oğuz'un toplam faul sayısı sadece 1.

    bunun en büyük sebebi kısalarımızın içeriyi fazla zorlamaması ve uzunlarımızın alçak post oyunu olmamasından kaynaklanıyor. delici özelliği olan tek guardımız ender'in olmaması da sebeplerden biri. ama yine de 2 uzunun faul sayısının 1'de kalması oldukça ironik.

    maç içinde yine göze çarpan eksilerimizden birisi de özellikle ilk devre ve maçın son anlarında yaptığımız top kayıpları. bu top kayıplarına sebep aramakta aciz kalıyoruz çünkü oynayan tüm oyuncularımız en az 1 kere top kaybetmiş.

    sene başına göre özellikle ilk f.ülker maçını baz alarak söylüyorum oyunumuzda gelişmeler var. 34dk süre içinde iniş-çıkışlarımız min. seviyedeydi. oktay mahmuti'nin en önem verdiği konulardan birisi bu. maçın büyük bölümünü dengeli oynadık. 9kişilik rotasyonda herkesten katkı aldık. darius ve jaka'yı da genel kanının aksine doğru kullandığımızı düşünüyorum.

    maçın kaybedilmesini sebeplere bağlarken fast-breakler ve f.ülker'in 3 defaya mahsus yakaladığı seriler ön plana çıktı. ilkinde 3.periyot başında engin atsür 5 sayı, 4. periyot başında james gist'ten 5 sayı ve maçın kırılma anı olan 6 sayılık farkla önde olduğumuz dönemde marko tomas'tan gelen 6 sayı. bunun ne önemi var diyebilirsiniz. eğer deplasmanda oynuyorsanız ve rakibiniz karşısında maçı sürekli önde götürüyorsanız onların çıkış için tek yolu kalıyor taraftarın desteğini arkalarına alacakları bir seri. kısa dönemli de olsa maçın kopma noktalarında çok kritik şekilde 16 sayılık bir sayı marjı yakaladılar ve bu sayede oyunda kaldılar. ki bunu yaparken coachlarının istedikleri oyunu değil bireysel olarak bu sayılara ulaştılar.

    biz ise oyunun 34 dk. bölümde hiç kontrolden çıkmadık. kimse maçı koparayım diyerek kafasını potaya doğru kaldırmadı. bu maç için bize belki maç kaybettirdi ama gelecek adına en doğru yaptığımız şeyin bu olduğundan emin olmamız lazım.

    son topa hiç değinmiyorum doğru oyunu oynamasak da boş şutu bulduk ama olmadı bu maçı kaybettik, ligde f.ülker'in üzerinde bitirmek için elimize geçen büyük bir fırsatı teptik ama şampiyonluk felan kaybetmedik. son bölümde çok dahi olsak f.ülker'den çok daha iyi oynadık. mağlubiyetin güzeli olmaz ama umut kırıcı bir durumda değiliz.
  • 165
    bir sayı farkla yenildik sadece 1 sayı sakin olmakta fayda var.

    son topu gordon atsa ki atabilirdi boş kalmıştı çoğu insan farklı yorum yapacaktı.

    gurur duyulması gerekilen bir takıma sahibiz bütçeleri kat kat bizden üstte olan ekiplere kafa tutuyoruz, elimizden kaçırıyoruz.

    yenmekte var yenilmekte değişmeyen, değişmeyecek gerçekler var yenilmez armada, oktay mahmuti ve bunların ruhlarıyla kalplerinin güzelliği.
  • 168
    skor 76-76 iken songaila nın pozisyonunda recep ankaralı gözünün önündeki faulu veremiyor.
    skor 78-76 iken lakovicin pozisyonunda yan çekimde görüleceği üzere ömer, lakovicin avuç içine vuruyor ve top savruluyor.
    bunlar sadece maçın sonundaki 2 pozisyon. maç içinde o kadar çok pozisyon var ki inanılır gibi değil. bir tek hatalı yürüme pozisyonunda* bizim lehimize verilen hatalı karar için neler oldu. 19 senedir bu oyunu her yerde izlerim, hayatımda son iki senede gördüğüm olayların hiç birini görmedim. maçın başından sonuna kadar küfür ettiler, ne zaman galatasaray 11 sayı farkı yaptı o zaman hakem soyunma odasına gidip hızımızı kesti. gerçekten türkiye de böyle bir oyunun * oynanmasından dolayı utanıyorum. petar naumoski yi canlı seyretmiş bu gözler, şimdi turgay demirel ve orta oyununu seyrediyor.
    bizim takımda hatalar yokmuydu vardı tabiki. öz eleştirilerimiz olmayacakmı olacak tabiki. neden kalın bir 5 almıyoruz, neden iyi bir şutor almıyoruz, neden son topta güzel bir oyun çizemedik lakovice v.b. bir sürü şey söyleyebilirim ama bunlar böyle oyunların oynanmasına sebep olmamalı. bizim sorunumuz bizi bağlar kimseyi değil.
    tff de mımıdalı neyse, tbf de turgay odur, bundan daha büyük küfür herhalde yoktur.
  • 170
    maçı salonda izledim ve sadece şunu söyleyebilirim: tribündeki kişi(liksiz)lerin oktay hoca' ya durup dururken küfür etmesinden sonra maç izleme isteğimin kaybolduğu maçtır. maçın başından beri küfürler edildi bize ama oktay mahmuti' ye edilmesi ağrıma gitti gerçekten. sahaya o kadar fazla madde atıldı ki insanları ciddi şekilde yaralayabilirdi bu cisimler.

    ayrıca ilk düdükten itibaren salonda anons yaptırılmasına rağmen taraftarın dışarıya çıkartılmaması ise recep ankaralı kıyağıdır fenerlilere.
    anons yapan kişinin ise " gelecek maçımız yeni salonumuz ülker* sports arena'daki ilk maçımız, lütfen o maçı düşünün sahaya cisim atmayın" şeklindeki uyarılarını dinlemeyen mal taraftar topluluğu, biz galip gelseydik oyuncularımıza veya teknik ekibimize ciddi şekilde zarar verebilirdi diye düşünüyorum. bu yüzden de yenildiğimize üzülemiyorum hatta bizden birine zarar gelmediği için seviniyorum.

    acaba bu olaylardan sonra turgay demirel federasyonu bakalım fenerbahçe ülker efes pilsen maçını yeni salon sports arenada seyircisiz oynatacak kadar adaletli mi ?

    tabii ki değil...
  • 173
    sinan erdem spor salonunda oynanan, oktay mahmuti'ye fenerbahçe taraftarı tarafından dakikalarca koro halinde küfür edilen, takımımızın momentumu yakaladığı anlarda sürekli fenerbahçe taraftarının attığı yabancı maddeler yüzünden durdurulan, bütün bu olanlara rağmen seyircili bir biçimde tamamlanan ve 80-79 kaybettiğimiz karşılaşma.

    hatırlatalım dedik.
  • 174
    aklımda büyük bir soru işareti olan maçtır.

    benim bildiğim top elindeyken 3 adım atıp sayı yapabilirsin. hareketliyken bu adım sayısı 2'ye düşer.

    http://www.youtube.com/watch?v=cgaUA_UUurE

    4.10'da curtis jarells topu alıp sektirmeden 3 adım atıyor ve smacı basıyor. orada ya topu bir kere sektirmesi gerekiyor ya da sektirmeden 2 adımla smacını basması gerekiyor. yani yaptığı hareket steps, ben mi yanlış biliyorum ?

    lütfen bu satırları okuyan arkadaşlar beni bilgilendirsin, cidden merak ediyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın