• 7
    burak yılmaz ve olcan adın'ın golleriyle 0-2 kazandığımız maç. bu sonuçla ligin ilk haftasını lider tamamladık.
    maç özeti: http://www.ligtv.com.tr/...alatasaray-mac-ozeti

    prandelli süper kupa maçındaki orta saha zaafiyetimizi teşhis etmiş olacak ki maça yekta, melo, selçuk orta saha üçlüsüyle başladık. defansta semih-chedjou tandemi zaten beklenendi fakat telles'in yerine balta ve dolayısıyla bruma tercihi oldukça doğruydu. sağda veysel, volkan şen gibi yetenekli bir oyuncuyla sürekli bire birde kaldığı için zorlandı ama semih'in ve chedjou'nun da yardımlarıyla sağ kanadımız da atağa kapanmış oldu. hücumda ise telles-yasin ikilisinin yerine balta-bruma'nın kullanılmasının ne kadar doğru olduğunu gördük. sneijder, bruma ve burak'ın oluşturduğu hücum hattımız arkadan destek almamlarına rağmen baskın ataklarla rakibi oldukça zorlamayı başardılar. burada burak'a parantez açabilirim ki burak'ın pas alış verişinde oldukça kötü olduğunu gören prandelli en sonunda terim'in yaptığını yaptı ve onu bitirici forvet olarak ileriye hapsetti. diğer taraftan veysel ile balta zaten orta sahayı bile geçmediğinden defansımız güvendeydi.

    nitekim bu taktik olumlu sonuç verdi ve birinci dakikadan itibaren yekta ve selçuk'un top kayıplarına; selçuk'un yumuşak yekta ve melo'nun orta şekerli oyunlarına rağmen balta, veysel ve chedjou'nun da katkılarıyla rağmen orta saha hakimiyetini altmışıncı dakikalara dek hiç kaptırmadık. maçın önemli bölümünde başarılı bir alan savunması ile geride bekleyen takımımız ani baskınlarla tipik bir kontraatak futbolu oynadı. nitekim sabırlı bir şekilde oyununu oynayan takımımız muslera'nın kurtardığı, fernandao'nun zaten ofsayt verilen pozisyonu ve volkan şen'in kişisel becerisiyle denediği pozisyon dışında rakibe fırsat vermedi. bunun yanında melo ve selçuk'un çok nadir yardımları dışında yalnız oynayan ileri üçlümüz ilk yarı boyunca pek verimli olamasa da burak'ın ofsayt olan, zaten gol yapamadığı hücumu ve sneijder'in sol çaprazdan sürpriz şutu gibi bir kaç denemede bulundu.

    ikinci oyuncu değişikliği olmadan başlasak da defanstan hızlıca top çıkarma anlamında artık tek planımız yekta'nın oyun kuruculuğu değildi. kimileri tesadüf olarak da nitelendirebilir ama balta'nın ve semih'in uzun toplarında bursa defansının hata yapması sonucu gelişen atakların ben soyunma odasında varılan uzun top kararı sonucunda geliştiğine inanıyorum.

    aslında bu çok da önemli değil çünkü zaten gol bir uzun topla değil; 52. dakikada, hücum oyuncularımızın rakip korneri sonucu çıktıkları bir kontraatakta topun biraz da şansa 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı'ndakine benzer şekilde burak'ın önünde kalması sonucu oluşan tehlikeyle geldi. burak yaptığı iyi koşuyla önüne düşen topu bruma'ya düzgünce aktardı. bruma'nın ortasında ise kaliteli bir bitiricilikle golünü attı.

    golden sonraki on dakika boyunca bursa'nın biraz daha iştahla gelmesi ve bizim defansı sıkılaştırmamız haricinde pek bir şey olmadı. on dakikadan sonra bursa'nın akınları biraz daha şiddetli ve tehlikeli olmaya başladı. nitekim prandelli bunu görmüş olacak ki tam bu sırada bruma'nın yerine olcan'ı alarak hem savunmayı biraz rahatlatmak, hem de olcan'ın balta'ya yardımcı olmasını sağlamak istedi. holmen'in traore'nin yerine oyuna girmesi bursa adına holmen'in direkt yaptığı bir işle fark edilmese de tıpkı yekta'nın bizde oynaması gibi onların orta sahasını güçlendirdi. bu dakikalarda bursa'nın hocası şenol güneş'in planı muhtemelen oyunu bizim sahaya yıkmak ve getirdiği orta saha dinamizmiyle, bruma'nın oyundan çıkmasını da göz önünde tutarak. kontraataklarımıza da izin vermemekti.

    bursa'nın taktiği bir beş-altı dakika için tuttu. bu süre boyunca galatasaray fernandao'nun iki şutunu durdurmak zorunda kaldı, chedjou ve özellikle muslera'nın kalitesiyle ayakta kaldı. bu sırada prandelli bir değişiklik daha yaptı. artık oyunun defans yap, hızlı çık mantığına dönmesi ve takımın gole ihtiyacı olmamasının etkisiyle sneijder'i çıkardı ve ikinci defansa yardım edebilecek kanadı da oyuna aldı. aslında burada bana göre sneijder ile bruma'nın çıkış zamanlarının birbirinin tam tersi olması gerektiğini söyleyebilirim.

    bu değişiklikten itibaren şenol güneş'in kontraatağa izin vermeme düşüncesi başarısızlığa mahkum olmuştu. bunun nedeni, ikisi de oyuna sonradan giren iki kanadın holmen gibi bir orta sahanın kazandırdığı dinamizmle de engellenemeyecek olmasıydı. zaten bu noktada işin moral faktörünü de gözardı etmemek gerekir ki bursa da galatasaray'ın her şeye rağmen güçlü kalan alan savunması ve muslera-chedjou ikilisinin bireysel çabalarıyla engellenen pozisyonlardan ötürü gerek psikolojik gerek fizyolojik yorgunluk içine girmişti. bu noktada olcan ile yasin'in getirdiği havanın ilk göstergesi olcan'ın burak'a verdiği pas ve kaleciyle karşı karşıya kaçıran burak'ın pozisyonu oldu.

    maç biraz daha bu seyirde gittikten sonra bursa'nın hiçbir işe yaramayan josue değişikliği ve prandelli'nin umut-burak değişikliği geldi. belirtmek gerekir ki umut, burak'ın o ana dek gol pozisyonunun da dahil olduğu bir, iki pozisyon hariç yapamadığı pas alışverişini yapmaya başladı ve bu pas alışverişi sayesinde veysel'in, nadir çıktığı anlardan birinde yerden yaptığı ortayla ofsayttan da olsa olcan boş kaleye golü attı.

    futbolcularımız:

    1 - fernando muslera: tek kelimeyle mükemmel oynadı. maç boyu topu oyuna sokuşlarda bile hiçbir hata yapmamasının yanı sıra ozan, volkan ve özellikle fernandao'nun şutlarında çok başarılı kurtarışlarda bulundu. 10 / 10

    3 - felipe melo: orta sahada, asıl görevinden hiç düşmedi. birkaç kez defansa önemli yardımlarda bulundu. bir kez de hücumda gözüktü. göze batan sadece bir gereksiz çalımı bir de pas hatası oldu. oyunun büyük bölümünde ayakta kalmayı başardı. 6 / 10

    8 - selçuk inan: orta sahada oldukça yumuşak oynadı. rakibe yeterince sert, hızlı müdahalelerde bulunamadı. hızlı hücuma çıkarken aldığı topların yaklaşık yarısını kaybetti. gereksiz bir faulle sol çaprazdan tehlikeli frikik yarattı. faul almaları, hakemleri de tanımasının etkisiyle başarılıydı ama maçın hemen başındaki gibilerini avrupalı hakemlerin "yemeyeceğini" hatırlatmak lazım. 2 / 10

    9 - umut bulut: uzatmalarla beraber toplam altı dakika oyunca kalsa da burak'ın yapamadığını söylediğimiz çoğu şeyi yapmasıyla göz doldurdu. son vuruşunu görebileceğimiz bir pozisyon olmadı ama girişiyle, oynadığı oyunla, yaptığı presle takımı oldukça rahatlattı. bu sene bazı anadolu deplasmanlarında burak'ın yerine görebileceğimizi düşünüyorum. 7 / 10

    10 - wesley sneijder: attığı güzel bir şut harici hücum anlamında pek etkili değildi. birkaç kez doğru pres yaptı fakat çokça top kaybı da yaptı. gole kadar yine bruma'yla, balta'yla yaptığı paslaşmalarla oyunu rahatlatsa da golden sonra hepten oyundan düştü, 76. dakikada oyundan çıkana kadar da sahada dolandı. 3 / 10

    11 - bruma: iki kanadı da çok iyi kullandı. kimi zaman çalımlarla, kimi zaman kendisinden pek beklemediğimiz zekice paslarla oyunu açmayı başardı. hücum anlamında takımın "çilingiriydi". nitekim golün asistini de o yaptı. yorulduğu için 68. dakikada oyundan çıktı. 8 / 10

    17 - burak yılmaz: tam anlamıyla "bitirici forvet" olarak oynadı. atakların son vuruşu genelde ona aitti. girdiği dört net pozisyondan birini hayli değişik bir vuruşla gol yapmayı başardı. normalde yapamadığı pas verme, pas alma, top kontrolü işlerini de elinden geldiğince yapmaya çalıştı. golde hem bu özelliğini hem sprinterliğini hem de bitiriciliğini kullandı. 88. dakikada oyundan çıktı. 7 / 10

    21 - aurelien chedjou: savunmayı geride kurmamızın da etkisiyle taş gibi top oynadı. kimi zaman veysel'in kimi zaman semih'in açıklarını kapadı, kimi zaman orta sahaya top çıkarma konusunda yardımcı oldu. üst düzey müdahaleler yaptı. gol yemememizde muslera'dan sonra en çok emeği olan futbolcuydu. sadece bir, iki pozisyonda hata denebilecek aksaklıları oldu. 9 / 10

    22 - hakan balta: taktik gereği orta sahayı bir iki pozisyon hariç hiç geçmediğinden hücum anlamında bir yarar sağlamadı. yine de tenisten bildiğimiz "kesme" şeklindeki bir uzun topuyla ibrahim öztürk'e hata yaptıran oydu. kanadında açık vermedi. stopere de pek yardım etmedi. pasları kötü değildi. ekstra iş yapmadı ama yapması gerekeni yaptı. 5 / 10

    23 - yasin öztekin: 76. dakikada sneijder'in yerine girişi, dinç olması sayesinde oyunu değiştirse de sahada pek bir şey yapmadı. bir, iki atak haricinde topu ayağında bile görmedik. oyun planı olarak olmasa da kişisel olarak etkisizdi. yanlış pas tercihi, hata gibi bir şey de yap(a)madı. 3 / 10

    26 - semih kaya: gözle görülür çok hata yapmasa da temel sorunu hiçbir şey yapmamasıydı. hiçbir şekilde risk almak istemedi. alan savunmasına "varlığıyla" katkıda bulunmasının dışında özellikle top bile kapmaya çalışmadı. vasat bir şekilde de olsa stoperlik vazifelerini yerine getirdi. pek bir şey denemedi, dolayısıyla hata da yapmadı. 3 / 10

    29 - olcan adın: oyuna girdiği 68. dakikadan itibaren gayet iyi oynadı. hücumlarda bruma'yı aratmadı, defansa da gerektiği kadar yardım etti. hızlı hücumlarda çok başarılıydı. ayağının düzgün oluşunun da etkisiyle fazla hata yapmadı. burak'ı karşı karşıya bıraktığı pozisyonda asist alamaması burak'ın ayıbıydı. ofsayttan da olsa golünü attı. 8 / 10

    35 - yekta kurtuluş: maça defansif oyun kurucu olarak başladı. defanstan aldığı topları çoğunlukla selçuk melo'ya, bazen direkt hücuma bazen de rakibe aktardı. defansif anlamda çok koşup birkaç top çalmayı başarsa da maçın genelinde oyunda değildi. golden sonra neredeyse hiç gözükmedi. 3 / 10

    88 - veysel sarı: hakan balta'nın karşsındaki ferhat kiraz'a karşılık kendisinin karşısında volkan şen artı aziz behiç olduğundan hayli çalım yedi, kötü gözüktü. açıkları chedjou tarafından kapatıldı. iyi niyetli olsa da pek doğru hamleler yapamadı. yine de iyi mücadele etti. fiziksel olarak sahada hep vardı. 4 / 10

    maçtan notlar:

    * volkan şen gerçekten sevimsiz bir tip. sürekli hakemle, rakiplerle uğraştı. melo'nun son tepkisini de oldukça beğendim. o hareketteki "ağzın kokuyor" benzetmesi düz adamların anladığı şekilde değildi, "pis hareketler yapıyorsun, pis konuşuyorsun." anlamındaydı. yoksa siz "ağız ishali" deyimini duyunca kelimeleri temel anlamlarıyla mı düşünüyorsunuz?

    * burak'a gol sonrası topu vermeyen top toplayıcı olayı anlamamış olabilir. ancak burak da gereksiz hareketler yapmadan oldukça temiz bir şekilde topu aldı. hamile karısına gönderme olduğunu görünce top toplayıcı "keşke verseymişim." demiş de olabilir dememiş de. belki de hala çok büyük bir iş yaptığını, en bursasporlu'nun kendisi olduğunu düşünüyordur. tıpkı galatasaraylı akranları gibi...

    * sanırım bursa seyircisinin küfür etme özgürlüğü var. her devre başlangıcında yapılan "yemyeşil şimşekler ananızı sikecekler" tezahüratı hiçbir şekilde ses kısmaya, tribün kapamaya neden olmuyor.

    * fernandao muhtemelen röveşatasız da topa vurulabildiğinin farkında değil.

    * maçı izlediğim kahvede veysel hiç sevilmiyor, öyle ki 30. dakikada "çıkar şu veysel'i amk ya!" tepkisine şahit oldum. selçuk'a karşı da ciddi sesler yükselmeye başlamış. eskiden olsa biri "selçuk'a küfretmeyin" diye çıkışırdı. şimdi maşallah...

    düzeltme: sizde nefes bizde galatasaray sağ olsun uyardı, olcan'ın golü ofsayttan değilmiş. bu yazıda bir değişiklik yaratmaz ama bilgi yanlışı olmasın.
    https://twitter.com/...s/505861627410132992
App Store'dan indirin Google Play'den alın