• 406
    muslera saçma sapan bir gol yedi ve çoğumuzun neşesi orada kaçtı.
    ikinci yarı kötü oynadık falan diye eleştirilir ama skoru almış ve önünde biri final biri final ayarında 2 maç varken bu tarz bir ikinci yarı eleştirmek yersizdir.
    neticede maçın ipleri galatasarayın elindeydi.
    yürüyoruz ve şımarıklığa düşmeden sessiz sedasız yürüyoruz.
    hep birlikte enerjiyi düşürmeden yürüyoruz.
    harika maç harika skorla maç gelmiştir.
  • 412
    maçı tribünden takip ettim. geçen sene 6-1 yendiğimiz maçta da tribündeydim. bu sefer 6 olmadı ancak takım çok önemli örnekler verdi. günümüz futbolunun örneklerinden çokça gösterdi.
    hızlı oyun kurma, ön alan baskısı, alan savunması ve alan savunması hakimiyeti yüksek topçular ile neler başarılabilir gösterdi.
    çıplak gözle ilk defa izlemedim takımı ancak bazı oyuncuların performansı çok fazla arttı. televizyon karşısından yorum yapmak ile orada izlerken analiz yapmak aynı şeyler değil. ancak seyretmeyi bilen ve bu işten anlayan gözler çok şey görür.
    bir kere lemina takımın her şeyi olmuş durumda. 2 beki ve orta sahayı o kadar ileri çıkarıyor ki bu hem oyun aklı hem de teknik yeterlilik demek.
    torreira her zaman beğendiğim topçumuz olmasına rağmen lemina sayesinde o kadar doğru yerlerde topa koşup sahipsiz top kazanıyor ve rakibi presliyor ki çok basit bir işmiş gibi gösteriyor. bir ara sadece onu izledim. sürekli gözü topta ve alanda. harika beceri gerçekten. kondisyonunu da çok yükseltti.
    eren benim beklemediğim kadar iyi oynuyor. ben açıkçası ikinci kez tribünden takip ediyorum kendisini bu sefer 20 dakikalık bölümde neredeyse maçın adam olacaktı.
    osimhen, barış, sallai, lemina ve sanchez bu lig için çok fazla fizik güce sahipler. buraları gördük aslında biz. ben mesela şampiyonluktan ümidimi hiç kesmedim, kaçtı demedim. tehlikeler barındırıyordu ancak buraları oynamayı bilen oyuncularımız ve teknik heyetimiz var. şampiyonluk için gerekeni yapacaklarından emindim.
    sivas zaten bilindiği gibi berbat bir takım. kümeye gittikleri gün bayramdır.
  • 414
    mayıs ayında ali sami yen kapalısına vuran güneş...
    neyin habercisi? bilmeyen var mı ki?

    sarı kırmızılı topçular da bunun farkında ki düşmemek için can çekişen sivasspor karşısında öyle bir başlangıç yaptılar ki ilk yarım saat dört defa kırmızı-beyazlı ekibin kalesine geldiler, dört tane de gol kaydına muvaffak oldular...

    ama ne goller... hepsi de hafta boyu taktik odalarında çizilmiş, idmanlarda çalışılmış goller... rakip ceza sahası cıvarında baskı yapıyor galatasaraylılar, topu 3-5 saniye içinde çalıyor, bir bekten diğer beke oyun yönünü çevirip, rakibi şakına çeviriyor ve ceza sahası içinde "atik" davranıp kaleci yetenekleri olmadığı halde yıllarca sivasspor kalesini koruyan ali şaşal'ı mağlup ediveriyorlardı.

    9. dakika yunus sağ kanattan sol tarafa eren'e ortaladı, onun tek pasında osimhen şutladı, seken topu son haftaların golcüsü torreira filelere yolladı. son 7 maçta 5 gol ve toplamda 6 golle torreira kariyer rekoru kırıyordu. beş dakika sonra yine sağ kanattan sallai ortaladı, moratta topukla eren'e verdi, şutu direkten döndü, osimhen boş kaleye yollarken rekor egale ediyordu. yine 6 dakika aradan sonra osimhen'in sağ kanattan ortasında tolga topu kaptı ama barış ondan söküp meşin yuvarlağı uzaktan şutu filelerle sarmaş dolaş oluyordu. ve dakikalar 30u gösterirken sallai yine sağ kanattan serbest atışta orta yaptı, kafalardan seken topu osimhen iyi kontrol etti ve iki adımdan yapması gerekeni yaptı ve galatasaray formasıyla çıktığı 37 maçta 33 gole ulaşarak kariyer rekorunu kırıyordu.
    çalışılmış, makine düzeninde goller... hem teknik direktör hem de topçular alkışı hak ediyorlar...

    sivas'taki karşılaşmanın "kötü niyetlisi" manaj'ı sami yen'de hiç de iyi niyetli duygularla karşılamadı galatasaray taraftarı da arnavut golcü 32 dakikada muslera'yı mağlup edince, galatasaray taraftarını daha da öfkelendirdi, fatura da muslera'ya kesildi. "kaleye ilk gelen şut gol olmuş"tu tek suçu uruguaylının... peki bu günahsa, kaçıncı şut gol olunca kaleci günah keçisi olmuyor? üçüncü, beşinci yoksa onuncu mu?
    galatasaray'ın yediği gol canımızı acıtmadı ama maçın iyilerinden eren'in daha devre bitmeden sakatlanarak oyundan çıkması ağzımızın tadını kaçırdı. umarım tedbir amaçlıdır, eren eski takımına karşı trabzon'da sol bekin muhafızı olur tekrar.

    sakatlığını atlatıp, ligin başında ağızımıza bal çaldığı performansını tekrar göstermeye başlayan yunus, osimhen'e "hattrick" şansı verdi, nijeryalı kaleciye takıldı, ikinci yarı başlarken bu kez sallai asist yaptı ama osimhen bir adım ilerideydi, "üçleme"sini iptal etti var hakemi.
    sonrası zaten "bitse de gitsek" havasındaydı, okan buruk rasyonel davranıp sarı kart sınırında olan osimhen'i mertens'le ve sanchez'i de kaan'la değiştirirken, lemina'yı da korumak için yanına alıp sara'yı oyuna sürdü. sonraki dakikalar da torreira alkışlatılıp, berkan'la yer değiştirdi.

    ikinci devre skorun da rahatlığı ile galatasaraylılar vitesi çok artırmazken, uzaktan şutlarla beşinci golü aradılar ama tabelayı değiştirmediler.
    futbol tanrılarının ara ara kendi adaletlerini sağladıklarından bahsediyoruz, ilk devre sona ererken efkan'ın topla alakası olmadığı halde sanchez'e tekme sallamasına maçın hakemi ozan ergün kayıtsız kalmıştı ama "görünmez bir el" sivaslı topçuya dokunup, onu sakatladı ve ikinci yarı oyuna devam edemedi efkan. kimse sakatlanmasın da, kimse de kasti olarak rakibine tekme atmasın...

    geri sayımda bir sayfaya daha çarpı atıp yeni bir sayfaya yelken açtı galatasaray. şimdi hedef karadeniz'in hırçın dalgalarından galibiyetle dönüp, belki de 25. şampiyonluğu "resmi" olarak da tescil ettirmek. hele ki tarafsız olması gerekirken dursun özbek'le bir çatışmaya girip, her verdiği karar galatasaray'ın aleyhinde olan federasyon başkanının memleketinde galatasaray'ın şampiyon olması uzun yıllar konuşulacak bir olay olacaktır... neden olmasın?

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...ray4-1sivasspor.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın