çok kötü oynadık, hiç bir itirazım olamaz buna. ancak bu kötü oyunu takımdaki adamların kötülüğüne bağlayan çıkmaz diye düşünüyorum.
finale yükselidğimizi öğrendiğimiz günden beri oyuncularımız, teknik heyetimiz ve yönetimimiz başımıza geleceklerden haberdardı. orada tonlarca küfür yiyeceğimiz, saha içinde alenen dayak yiyeceğimiz (bkz:
carlos arroyo), hakemlerin nasıl yanlı kararlar vereceği ve şikeci şeref yoksunu aziz'in ceza meza dinlemeyip maça geleceği herkes tarafından biliniyordu.
akşam beklenen sonuç geldi ve etkisiz oyunla kaybettik maçı. muhtemelen ikinci maçı da aynı şekilde vereceğiz şikecilere.
peki madalyonun diğer yüzüne bakalım. bu kadar olay olacağını bilen yönetim neden hiç bir şey yapmadı? eyvallah futboldaki sportif başarı tüm dallardan daha çok şey ifade ediyor çoğunluğa ancak nasıl olur da bu durumlara sessiz kalınır? hadi küfürün önüne geçilemez onu anlarım fakat neden hakemlerin böyle yanlı kararlar vereceği herkes tarafından bilinirken psikolojik bir baskı ortamı oluşturulmadı, rakibin yaptığı gibi? hadi onu da geçtim iş işten geçti ancak hangi haber sitesinde "aziz yıldırım ceza dinlemedi" başlığı gördünüz? sporx? ligtv? amk? üstelik daha bundan 4 gün önce sporx haber olarak vermişti hak mahrumiyetini. sizce unutuverdiler mi bir anda? neden kimse konuşmuıyor bir kaç haber kaynağından başka?
ortada tbf'nin verdiği cezayı tanımayan, hatta hakkında hapis cezası hükmüne varılmasına rağmen maçlara girebilen bir adam var ve kimse sesini neden çıkarmıyor? yönetim neden susuyor? yapmadığımız bir olay yüzünden eski başkan adnan polat zamanında bir kulübe para aktarıldığı iddiasını bile aylarca gündemde tutmaya çalışan adamlara karşı neden öylece beklenip "elbet adalet tecelli eder" deniyor?
kusura bakmayın benim kader inancıma ters bu iş. ben kaderin çizilmiş bir yol olduğuna inandığım gibi o yolda nasıl yürüyeceğini kendisinin belirlediğine inanan bir insanım. yani kaderdir diyip geçiştirmem sorarım sorgularım değiştiremezsem kabul ederim.
velhasıl ünlü bir deyiş ile bitireyim: "bu ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdır!"