İngiltere Premier Lig 14.Hafta Maçı
15:30 Etihad Stadium
1 - 3
  • 37
    aynı haftada oynanan 4 aralık 2016 bournemouth liverpool maçı ile beraber izleyicilere hele ki türk seyircisine "oh beaa işte futbol bu ! işte premier lig bu !" dedirten karşılaşma. bir anlamda erken liderlik mücadelesi, petrol gaz derbisi.

    maçın 57.dakikasına kadar her şey manchester'ın mavileri lehine gelişirken, futbol tanrıları bu durumdan sıkılıp "atamayana atarlar" kuralını devreye aldı ve ibreyi londra'nın mavileri lehine çevirdi.

    city, hem ilk yarıda golü bulana kadar hem de kevin de bruyne'ın topu direğe nişanladığı dakikaya kadar pep'in takımı olduğunu gösterip ön alanda müthiş bir baskı örneği sergiledi, gary cahill'in kendi kalesine attığı güzel golden önce, ki forvet oyuncusu atsa spikerler "mükemmel bir gol" derdi, bas bas bağırıyordu gol, "ben geliyorum" diye. fakat maç boyunca sergio agüero'nun kaçırdıkları, son top tercihlerinde oyuncuların hataları ve beraberlik golünü yedikten sonra psikolojik olarak çöküşe geçmeleri, ardından willian'ın gelen golüyle de tamamen dağılmaları, mağlubiyetin esas sebepleri oldu ki pep takımlarında görülen bir şey bu. sanırım futbolcular "o kadar yüklendik bir türlü atamıyoruz, atamadık" kafasına girince önde oldukları maçta bir gol bile yiyince otomatik olarak demoralize oluyorlar. bu da haliyle büyük bir sıkıntı oluyor.

    pep adına maçla alakalı ikinci sıkıntı ise, maç 1-1'e gelmişken leroy sane'yi çıkartıp gael clichy'i alması oldu bence. tamam belki sane o dakikalara kadar doğru dürüst ortalıkta görünmedi fakat rakip istediği skoru yakalamış, bundan sonra tamamen savunmaya çekilebilir zaten oynadıkları oyun kontra atak futbolu, sakin bir şekilde yüklenmeye devam etse öne geçilebilir ki "kun" yine bir fırsatı değerlendiremedi o dakikalarda. neden sane'yi alıp glichy'i aldı oyuna anlamadım. belki de takımının psikolojik olarak düşüşe geçeceğini anladı da bu yüzden mi normalde savunma beki olan bir adamı sahaya sürdü ? bu da bence, kendisi adına vahim bir soru. nitekim yedek kulübesinde ofansif anlamda tek oyuncu diyebileceğimiz ihenacho'yu da golleri yedikten sonra oyuna aldı, bu yüzden sane değişikliğini gerçekten garip buldum.

    chelsea de ise oyuncular klasik bir italyan sistemi nasıl sahada etkili oynanır, yine bunun örneğini gösterdiler. golü kendi kalelerine atmış olsalar bile tüm oyuncular city gibi bir rakibe karşı psikolojik olarak ayakta kalıp conte'nin savunma oyunundan bir an bile geri düşmemeye çalıştılar, her zamanki gibi kontra atakla da gol aradılar ki ilk yarıda eden hazard, bravo'yu çalımladıktan sonra vatandaşı divock origi'nin bournemouth maçında yaptığı gibi kaleyi düşünse öne bile geçebilirlerdi. sezon başında herkes diego simeone derken, antonio conte tercihi yapan chelsea fc yönetimini de kutlamak lazım, maç içinde victor moses'in kademeye gelip, "kun"dan evvel müdahale ettiği bir pozisyon oldu ki, takımdaki conte etkisinin yüzde bin beş yüz görüldüğünün kanıtıydı bu pozisyon. ofansif sağ kanat ha yıldız oldu ha olacak denilen adam, bir sağ bek gibi ters kademeye girip son oyuncu olarak savunmasından top çıkarttı. bu maça gelene kadar
    zaten 7 maçlık galibiyet serileri vardı oynadıkları sistemle ama bu pozisyonla 3-4-3 sisteminin bu takımın damarlarında aktığı kanıtlandı.
    bu arada simeone de gelse belki aynı başarıları yakalardı, oyuncuların üstünde aynı şekilde etkili olurdu ama simeone'nin oynattığı oyun belki de ispanya ligi
    olmasından kaynaklıdır bilmiyorum bana conte'nin oynattığı oyundan her zaman sıkıcı gelmiştir. tabi ki zevkler ve renkler, herkesin görüşüne saygılıyım.

    bu maçın özelinde ise şöyle bir durum oluştu; olur da 2016-2017 sezonu son haftalarında bu iki takım liderlik için çekişirse hele de sezon chelsea'nin averajla şampiyonluğu şeklinde sonuçlanırsa, maçın 57.dakikası kesinlikle tarihe geçer.

    özet olarak, geçtiğimiz haftasonu 4 aralık 2016 bournemouth liverpool maçı ile beraber gerçekten çok güzel iki karşılaşma izledik ve premier league sayesinde futbolun izleyene zevk vermesi gereken bir oyun olduğunu hatırladık belki de milyonuncu defa. sağ olsunlar. izlemeyen arkadaşlara da bu iki maç önerimdir, özetlerini bile izlerseniz, keyif alırsınız renktaşlar.
  • 36
    10 dakikalık özeti bile 5 aylık futbol ihtiyacını gideriyor. müthiş tempo, müthiş haz, bol pozisyon ve doyurucu bir futbola sahne olmuş maç. bana göre city'nin penaltı beklediği pozisyonların hiçbirisi penaltı değilmiş, hakem şahane maç yönetmiş ve doğru kararlar vermiş. city'nin tek hatası bulduğu pozisyonları gole çevirememek olmuş. conte ve chelsea de akılcı oyunu, ileri uçtaki diego costa, willian, hazard gibi bitirici yetenekleri ile kontralardan buldukları gollerle "büyük maç nasıl oynanır?"ın dersini vermiş. tabii doğru oyun için doğru oyuncular da şart.

    http://www.ligtv.com.tr/...-3-chelsea-mac-ozeti
  • 34
    bana biraz 2012 süper finalde oynadığımız fener maçını hatırlattı bu maç. biz inanılmaz golleri kaçırırken, fener kontra yaparak kazanmıştı. ama fener'inki kesinlikle baldı. chelsea o kadar kötü oynamadı. city'nin bunalltığı ilk yarının son dakikaları hariç, city deplasmanında oynaması gerektiğı gibi oynayıp müthiş kontralarla 3 puanı aldı.
  • 32
    chelsea'nın resmen ske ske aldığı maç olmuştur. costa ise adeta donunda salladı 100 milyonluk city savunmasını. yıllardır otamendi, stones gibi adamlara aradıkları stoperi bulmak için para saçıyorlar ama alayını toplasan bi kompany'nin sol ayağı etmiyor. futbol adına her şey vardı maçta. kavga çıkması da güzel oldu. çıksın ulan bizimkiler gibi ana kuzusu gibi oynayacaklarına birbirlerine diklensinler. adamlar istiyor, koşuyor, basıyor çabalıyor. resmen keyfim yerine geldi. ayrıca ahh conte ah ne güzel adamsın ulan. normalde aşırı tepkileri sevmem ama bu adamın maçı yaşaması, kazanma hırsı, kenardaki duramayışı, tavırları çok büyük karakter gerçekten.

    ha tabi şunu bırakayım da götü kalkmasın.

    http://store.donanimhaber.com/...dfe1d51a791c206b.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın