• 26
    ilk yarı itibarı ile:

    efenim öncelikle bu belediye'ye n'olmuş?! artık o turuncunun üzerine sası sası sinen anti-futbol'un yerini, bilhassa orta sahada "haddini bilerek" oynanan futbol almış. bol bol basıyorlar, pas vermeyi beceremedikleri için birbirlerine kısa oynuyorlar, küçük üçgenler kurup 4. pasta elemanlardan birini kanattan yardırtıyorlar. e güzel taktik...

    buna karşılık fenerbahçe'nin, belkemiği emre ve selçuk tandemi olan orta sahası olabildiğine cılız(emre de dahil), presi görünce topu veren, bu yüzden bir an önce uzun ve isabetli paslarla topu ayağından çıkartmak isteyen bir görüntüde. fakat bırak emre'yi, selçuk'u; alex bile öyle tek top falan oynayamıyor bugün... ama yine de belediye'nin orta sahasına kıyasla en az 2 kat yaratıcı. gerçi ömür boyu da çalışsalar, o goldeki xavi pasını atamazlar; o ayrı... daha hızlı hücuma çıkabilen taraf fener, orta alan hakimiyetinin tapusunu alan belediye.

    belediye'nin stoper ikilisini beğendim. spiker tarafından "iki brezilyalı; biri siyahi, diğeri biraz daha beyaz..." şeklinde seyirciye takdim edildiler. işte anlayana "hepimiz kardeşiz" saz, anlamayana "kick racism out of football" az; "zenci" yerine "siyahi" diyerek ırkçı olmaktan çıktığını sanan x'lere** benden bol öpücükler, sevicikler...

    gökhan gönül, ki kendisi fenerbahçe'de hangi dakika olursa olsun üzerinde bir göz tutulası bir futbolcudur, darbe aldıktan sonra pek ortalıkta gözükmedi... ayrıca gökhan demişken; belediye'nin sağ beki* rızvan baya gününde...

    şunu anladım ki; fenerbahçe'deki tüm futbolcular birbirinden nefret ediyor. öyle rakip takımın içinde çalkantılar, bölünmeler vuku bulduğuna inanacak kadar saftrik bir taraftar değilim, işin gırgırındayım. fakat; yerde takım arkadaşı kıvranırken, gol olmasına imkan ihtimal bulunmayan pozisyonlarda topu sağa sola çekmek(hadi önünde boşluk olsa, alıp yardırsa; bi derece... gol lazım neticede) nedir lan? herhalde anlıyorlar birbirlerini; "sahte kıvranma" ile ilgili gizli işaretleşmeleri olabilir, gözlemlenesi...

    belediye'nin ceza sahası önünde emre'nin düşüşü için öyle ucuz bir faul çalındı ki, aklın dimağın durur. bizim belezoğlan önce bileğini(ayak değil hem de, bildiğin el bileğini), sonra da aynı anda hem kafasını hem de belini tutarak kıvrandı yerde. sonrası malum; olum bu alex yaşlanmış lan...

    deniz'in ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü, sanırım o altıpas içindeki fenerbahçeli oyuncu, kalecinin görüş açısını kapattığı için ofsayt sayıldı. öyle ya da böyle; fener'i ateşleyebilir de, "ulan attık saymadılar işte; yok aga, bu maç da gitti..." psikolojisine sokabilir de... şarkı vardı böyle? sonu "- bilir de" li redifle bitiyodu di mi? rımrımrım olabilir deee... amaan, bana neyse...

    ya 1-3 fener alır, ya da 2-0 belediye.
  • 60
    "ilk gol ofsayt, 2. gol yalan penaltı." dediğimizde "ne oynadınız?" diyen fenerbahçe tarafatarının hem türkiye'nin hem de internetin dört bir yanında "hakem" diye ağladığı maçtır. üstelik kim bu hakem? aynı hakem... (bkz: fırat aydınus)

    aha nihat özdemir zırtıllıyor...

    edit: sıçmışız sözlük, derbiyi bünyamin gezer yönetmiş. geçte olsa uyandım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın