kotu futbolun ustune bir de spiker macin icine sicmistir. cech'e pique demeler, alves'e valdes, valdes'e alves demeler.. tey allahım ya..
52
messi'nin tel tel döküldüğü maç olmuştur. chelsea istediğini aldı ancak içerde daha farklı oynamak zorunda, hala şanslar eşit. ayrıca, guardiola'nın eto'o ve henry oyundan alması; hiddink'in anelka'yı 93. dakikada oyuna alması beni epey düşündürmüştür.
müthiş bir maç olmasına rağmen gol olmayınca izleyici olarak biz de bir şeyleri eksik bıraktı. o kadar ara pası, o kadar mücadele gol olmayınca bir anlam ifade edemiyor nedense. eğer bu barça sene başından bu yana oynadığı bu futbola rağmen finale kalamazsa edilecek beddualarla bu kupa chelsea'ye de yar olmaz.
son olarak, valdes'in chelsea'nin tek pozisyonunda barça'yı mağlubiyetten kurtardığına değinelim ki, mallık yaptığı zaman geniş geniş bahsetmeye yüzümüz olsun.
54
chelsea' nin dünyayı uyuttuğu maçtır. haliyle stamford bridge' de de araya bir gol sıkıştırma hevesinde maç bitti.
baska turlu barcelonalilarin bicilmesine bu kadar goz yumamazdi. bir real madridli olarak ben bile kac kere ohaladim, kac kere tekmelerle canim acidi sayamadim.
56
maçtan önce tahmin ettiğim gibi chelsea defansı başarılı olmuştur. gerçi birkaç pozisyonu da barçalı oyuncular değerlendirememiştir.
57
öncelikle maçı stad'dan izledim.atmosfer müthişti.gün içinde barselona'nın her sokağında görünen chelsea taraftarlı nedense stad içerisinde bir hayli azdı.tamamen oyunu bozmaya çalışan,her aut atışında vakit çalmaya çalışan,her pozisyonda her yerden kalkmayan chelsea'li oyunculara bir çift lafım var;bu barcelona sizi londra'da bozguna uğratır.
58
maçın alman hakeminin alman ballack'a kart gösteremediği maç olmuştur.
edit: ikinci kartı gösteremedi bence.
59
oynanan maç barcelona maçı değilmş gibi son on dakikası kapatıp uyuduğum maçtır. futbolun oynan(a)masına tepkiliyim, o adamların neler yapabileceğini bilip antifutbola kurban gitmesine de. ama chelsea'ye de hak vermek lazım, deplasmanda, o seyircinin önünde maçı kilitlediler elbette, bizim seyir zevkimizi mi düşüneceklerdi?
spiker sayesinde dikkatle izleyemediğim maçtır. petr cech'e pique, valdes'e pique, krkic'e hırvat demiştir. hleb'in yeni transfer olduğunu söylemiştir. maça chelseali oyunculardan daha fazla zarar vermiştir.
64
bence chelsea oynaması gerektiği gibi oynadı ve istediğini aldı.hatta drobga karşı kaşıya kaldığı pozisyonda ki çok netti atabilseydi bu iş orda bitmiş olurdu. la liga'da önüne gelene 3-5 atan barcelona'ya pozisyona dahi giremediği için selam ederim eee sürekli pas ile de olmuyormuş. chealsea-mau finaline doğru.
annemle birlikte izlediğim maçtır.anne yine başköşeye oturmuş dizilerini seyrederken bir hışımla kumandayı elinden alıp maçı açmışımdır.kadıncağızda oturup maçı izlemek zorunda kalmıştır.dayanamaz biliyorum konuşmaya başladı: (kameralar victor valdesi gösterdiği anda) annem:adamın tşhirtü ne güzelmiş yakaları falan aliimmi sana da öyle bişi oğlum cskncskn:istemez anne o tshirt değil forma annem:hangisi galatasaray? cskncskn:(iç ses)-ahhhh ahhh keşke...
67
(bkz: pas gaza barcelona pas gaza) daha 33. dakikada 233 pasa ulaşmış bir takım için, dünyanın en iyi beş takımından biri olan chelsea'yi 30 metreye hapseden bir takım için birşey söylemeye gerek yok. muhtemelen bu iş londra'da bitecektir.
bu maçın da özetini koyalım. çabuk unutuluyor sanırım ilk maç. verilmeyen kartlar, ofsayt hatası, tartışmalı penaltı pozisyonu derken ilk maçta biçilen barça'yı da hatırlatmak lazım.