1
1980 türkiye kupası finali galatasaray – altay : 1-1
tam olarak 28 mayıs 1980’de oynanmış bu maç. ben oradaydım, babam ve kız kardeşimle birlikte.
ertesi seneki 1981 finalinde de, 1982 finalinde de tribündeydim.
maçı hatırlıyorum, ilk maçı 1-0 kaybetmiştik, finalde de 1-1 berabere kaldık. ilk maçtaki golü de ümit kayıhan atmış, bunu bilmiyordum.
büyük tartışmalara hatta kavgalara yol açan penaltıyla atmıştı altay golü. altay kaptanı büyük mustafa yani mustafa denizli ile. sahaya girenler olmuştu, hakemi yumruklamışlardı. maç bittiğinde tribünler yakıldı ki o zamanlar açık tribünler betondu. sadece kapalıda park banklarına benzer sıra tahtalar ve numaralıda koltuklar vardı. asker havaya ateş açtı. sıkıyönetim zamanları maça polisle birlikte asker de gelirdi.
o zamanlar küçücük bir kız olan kardeşimin ödü kopmuştu. ilk maçıydı ve ne talihsizdi maçta böyle korkutucu şeyler oldu. biz sinir içinde bağırıp çağırırken korkudan oturmuş kalmıştı.
şimdi kombinesi olan bir taraftar artık.
kupayı almaya çıkmamıştı altay. biz de çıkartmadık işte diye havaya girmiştik. meğer öyle değilmiş. yıllar sonra altay yedeklerinden biri teknik direktörüm olmuştu, onun anlattığına göre b.mustafa kupanın içeride verilmesini uzun süre direnmiş, ille de kupa töreni istemiş. “merak etmeyin, kimse bir şey yapamaz, sahaya çıkıp kupamızı alacağız demiş takımına. e, bu işler böyle. kolay mustafa denizli olunmuyor. ama federasyon ve kendi yöneticileri zor da olsa ikna etmişler kaptanı.
hatırlamak istemediğim maçlardan biridir. ama belki yazınca unuturum diye düşündüm. belki de barışırım bu maçla da, bilmiyorum.
fotoğraflar, milliyet gazetesi arşivinden yazıları merak edenler için :
http://captano.blogspot.com/...ye-kupas-finali.html
tam olarak 28 mayıs 1980’de oynanmış bu maç. ben oradaydım, babam ve kız kardeşimle birlikte.
ertesi seneki 1981 finalinde de, 1982 finalinde de tribündeydim.
maçı hatırlıyorum, ilk maçı 1-0 kaybetmiştik, finalde de 1-1 berabere kaldık. ilk maçtaki golü de ümit kayıhan atmış, bunu bilmiyordum.
büyük tartışmalara hatta kavgalara yol açan penaltıyla atmıştı altay golü. altay kaptanı büyük mustafa yani mustafa denizli ile. sahaya girenler olmuştu, hakemi yumruklamışlardı. maç bittiğinde tribünler yakıldı ki o zamanlar açık tribünler betondu. sadece kapalıda park banklarına benzer sıra tahtalar ve numaralıda koltuklar vardı. asker havaya ateş açtı. sıkıyönetim zamanları maça polisle birlikte asker de gelirdi.
o zamanlar küçücük bir kız olan kardeşimin ödü kopmuştu. ilk maçıydı ve ne talihsizdi maçta böyle korkutucu şeyler oldu. biz sinir içinde bağırıp çağırırken korkudan oturmuş kalmıştı.
şimdi kombinesi olan bir taraftar artık.
kupayı almaya çıkmamıştı altay. biz de çıkartmadık işte diye havaya girmiştik. meğer öyle değilmiş. yıllar sonra altay yedeklerinden biri teknik direktörüm olmuştu, onun anlattığına göre b.mustafa kupanın içeride verilmesini uzun süre direnmiş, ille de kupa töreni istemiş. “merak etmeyin, kimse bir şey yapamaz, sahaya çıkıp kupamızı alacağız demiş takımına. e, bu işler böyle. kolay mustafa denizli olunmuyor. ama federasyon ve kendi yöneticileri zor da olsa ikna etmişler kaptanı.
hatırlamak istemediğim maçlardan biridir. ama belki yazınca unuturum diye düşündüm. belki de barışırım bu maçla da, bilmiyorum.
fotoğraflar, milliyet gazetesi arşivinden yazıları merak edenler için :
http://captano.blogspot.com/...ye-kupas-finali.html