2 şehir için, bırakın lig konumlarını amaçlarını pozisyonlarını, tarihsel açıdan bile her zaman büyük kaosla ve çekişmeyle geçen maçlardır. bu maç da yüksek ihtimal öyle geçecektir.
tarihi geriye sarıyoruz. türk futbol tarihinin, samsunspor otobüsünün kaza yapmasıyla birlikte en acı verici olaylarından biridir.
17 eylül 1967'de henüz ikisi 2.lig de olan bu iki takım birbiriyle kayseride karşılacaktır. komşu il olması nedeniyle sivas taraftarı da takımını yalnız bırakmayıp otobüslerle, minibüslerle akın akın kayseriye gitmektedir. maç öncesi gergin bir hava vardır, kayserililer maç öncesinde sivaslıların taşkınlık yaptığını, yemek tüketim malzemelerinden sonra ücret ödemediklerini, klasik bir ingiliz holiganı benzetmesi yapmaktadır. sivaslılar ise maç öncesinde kayserililerin sebepsiz saldırılarına maruz kaldıklarını belirtmektedir.
maç bu şartlarda gergin koşullarda başlar. ilk dakikaları sözel atışmalar ile geçer. tartışmalar alevlendikçe, şiddetin dozu artar, önce küfürleşme başlar sonra taşlı saldırılar. bunlar olduğu esnada ilk yarı biter ancak kavgalar alevlenmişken ortaya çılgın bir iddaa (gerçek mi bilmiyoruz) atılır. 2 kayserili çocuğun arbede ve kargaşada ezilerek öldüğü söylenir, bu tartışamaların fitilini ateşler, taş sopa ve kesici aletler ile iki taraf arasında kavgalar başlar.
gün sonunda 43 kişi ölmüş, 600'den fazla kişi yaralanmış, kayseride bulunan sivaslıların ve sivasta bulunan kayserililerin dükkanları saldırıya uğramıştır. siyasi ya da bir provokasyon iddası olup olmadığı hala komplo teorilerindedir. türkiyenin
hillsborough faciasıdır. sivaslı arkadaşımın deyimiyle, kayseri-sivas savaşlarıdır.