• 576
    ağlak kargaların "biz daha iyi oynadık" argümanında öne sürdükleri tek istatistik topla oynama...
    oysa galatasaray net gol pozisyonu, toplam şut, isabetli şut, ceza sahasına girme gibi tüm hücum aksiyonlarında bunları ikiye katlamış.

    galatasaray teknik ekibini bu konuda tebrik ediyorum, zira bunlara topu verip ceza sahasına sokmadan yüzyılda bir olabilecek bir gol dışında net pozisyon vermeden maçı bitirdi galatasaray.

    bunun dışında oyuncu değişiklerini geç ve yanlış buldum yine. osimhen'in ve torreira'nın çıkması, mücadele gücü düşük mertens ve kerem'in aynı anda girmesi yanlıştı.
    berkan'ın girmesi doğru hamle olacaktı.

    neticede galatasaray akılı oynarak, gabriel sara'nın adrese teslim paslarını davinson ve osimhen'in güzel vuruşlarıyla goller yaparak kazandı.
  • 578
    öncelikle uzun bir entry olacak, baştan özür dilerim. tartışılan pozisyonları gif formatında paylaşacağım.

    maç sonunda beşiktaş antrenörü şunu diyor:

    ''galatasaray in neden kirmizi kart görerek 10 ya da 9 oyuncuya düsmedigini anlamiyorum. hakemin performansi için açiklama bekliyorum. oyuncularim karnindan yumruklandi, rakip tarafindan cift atlama yapildi." simdi pozisyonlara tek tek bakalım. 5-0'lık besiktas -gs maçının başında, immobile'nin yumrukları hakkında van bronckhorst'un yorum yapmadığını da belirtelim.

    maçta van bronckhorst'un bahsettiği çift dalma pozisyonu sanchez'in içerisinde yer aldığı pozisyon. sanchez rakip oyuncuya dokunmuyor. değil sarı kart, faul bile değil. hatta temas olmadan rakibe kart aldırmak için numara yaptığı için joao mario'nun sarı kart görmesi gerekiyor.
    https://jumpshare.com/s/u3SzvF8xJOI7b2Wbjg1g

    ndour, osimhen'in baldırına kramponun altıyla giriyor. hakem yorumuna göre kırmızı kart bile çıkabilecek bir pozisyon, pozisyonda herhangi bir kart verilmiyor.
    https://jmp.sh/PlRMLRv0

    ndour herhangi bir fiziksel müdahale olmamasına rağmen kendisini yere atıp, birkaç takla atıyor. burada hakemi aldatmaya yönelik hareketten yine sarı kart yemesi gerekiyor.
    https://jmp.sh/yiphchdD

    besiktas'ın stoperi udokhai, ceza sahası içerisinde icardi'nin ayağına vuruyor. hem penaltı hem de sarı kart olması gerekiyor, hakem ve var devam ettiriyor.
    https://jmp.sh/yOv3B7JU

    udokhai, osimhen'in kontrasını sarılarak durduruyor, yine herhangi bir sarı kart yok.
    https://jmp.sh/SX8lh3A0

    udokhai, sara'nın bileğine dalıyor, yine sarı kart yok.
    https://jmp.sh/LdaYRcJt

    udokhai, topla alaksız şekilde çok sert şekilde icardi'ye arkadan dalıyor, sarı kart yok.
    https://jmp.sh/FyJLjCJD

    osimhen kaleciyle karşı karşıya kalacak, yakınında kimse yok, indiriliyor. kırmızı kart çıkmıyor.
    https://jmp.sh/HpTCfWpT

    beşiktaş antrenörü bizi dövdüler diyor ya biraz da hakemin besiktas lehine verdiği diğer kararlara bakalım.

    barış alper sadece zıplıyor, svensson kambura yatmasına rağmen faul besiktas'a veriliyor.
    https://jmp.sh/YQPTf6o0

    sallai fizik kurallarına aykırı şekilde dokunmadan faul yapıyor. hakem besiktas'ı oyunda tutmak için neredeyse bütün takdir haklarını besiktas lehine mi kullanmış oluyor şimdi?
    https://jmp.sh/QFhPPJQv

    abdulkerim topa zıplarken arkadan itiliyor, karar devam.
    https://jmp.sh/Pn2xSU9y

    besiktaslı rafa silva, barış alper'in sırtına yumruk atıyor sonrasında da çekiyor oyuncuyu. davinson sanchez benzer hareketi yaptıgı için ortalık birbirine girmişti hatırlarsanız. yani davinson güçlü, rafa silva güçsüz diye, harekete verilecek kart değişiyor mu merak ediyorum :)
    https://jmp.sh/PPuHGRka

    kontraya çıkan barışa arkadan net müdahale var, indiriyorlar. faul ve sarı kart olması gerekirken, hakem devam diyor.
    https://jmp.sh/gOD7y943

    yunus akgun'un yaptıgı faule bakar mısınız? daha ne kadar net olabilir bir pozisyon, bir hakem bu pozisyona ne görmüştür de faul vermiştir?
    https://jmp.sh/1pgTzoZf

    gedson rakip oyuncuya kontrolsüz şekilde giriyor, sarı kart olabilir, ancak yine kart yok.
    üsttekilere kart vermeyen bu pozisyona verir mi ? tabiki vermez.
    https://jmp.sh/6SSDgjep

    özetle, udokhai ve ndour'un kırmızı yemesi gerekiyordu. besiktas'a verilmeyen net sarı kartlar var. galatasaray'a yönelik fiziksel temas olmadan verilmeden bir sürü faul var.

    şimdi medyaya bakıyoruz:

    serdar ali çeliker ''yapı bu işte! sen geçen sene iğrenç bir maç yöneten, galatasaray maçı kazanıp şampiyon olsun diye her şeyi yapan hakemi (arda kardeşler) yine buraya atatıyorsan; yapı bu işte''

    feyyaz uçar: "davinson sanchez, ımmobile'nin böğrüne vuruyor. bir şey yok... yine davinson sanchez, bu sefer kung-fu yapıyor. yine bir şey yok..." (5-0 lık besiktas maçında immobile'nin ve bu maçta rafa'nın hareketlerine tabi yorumu yok)

    tümer metin: "ben niyetten şüphe ediyorum.galiba mourinho haklıymış."

    tayfun bayındır '' besiktas'ın hakkı yendi''

    hüseyin yücel: "salıncak paylaşımı yapan galatasaray, geçtiğimiz sezondan beri federasyon ve mhk'nın salıncağından inmedi."

    sergen yalçın:

    "galatasaray'ın bugün 9 kişi kalması gerekiyordu. sen kimsin kafana göre maç yönetiyorsun arda kardeşler? galatasaray'ın maç sonunda yaptığı paylaşım da aşağılık bir paylaşım!”

    yapı diyorsunuz ya, alın size yapının babası.
  • 580
    82’de yapılan değişiklikte osimhen yerine icardi oyundan alınsa 3-0 biteceğine ve algı yapacak yüzleri olmayacağına inandığım maç.

    icardi kötü müydü, özellikle ilk yarı hayır. gayet iyi, rakip stoperlerde boğuşan ve fizik olarak toparlamış görüntüdeydi. ancak doğal olarak ikinci yarı epey düştüğü anlar oldu. bjk savunmayı iyice öne çekip düzenden çıkmışken osimhen oyundan alınmamalıydı. osimhen’in birebir kaldığı ve geçse kalenin içine kadar gidecek pozisyonda emirhan tarafından faulle durdurulması immobile-barış pozisyona nazaran daha kırmızıya yakındı. pek konuşulmuyor tabi ki.

    maç tam osimhen’in meydan alanına gelmişken oyundan alındı. 2-1 yerine 3-0 bitse “iyi oynamadılar, hakem, yapı vs” diye saçmalayacak cüreti olmayacaktı kimsenin. osimhen sahada kalsa 3-0’a giden maç görünümündeydi.
  • 581
    galatasaray artık fener ile beşiktaş'ı tek farklı yendiğinde rakip taraftarlar o kadar gururlu oluyorlar ki sanki bizden daha iyi oynamışlar gibi konuşuyorlar. oysa onların asıl düşündüğü şey "galatasaray'a karşı iyi bile oynadık" oluyor. tıpkı bizim bayern'e karşı iyi oyun ile gururlanmamız gibi.

    bu yüzden bizim artık fener ile beşiktaş'ı en az 2-3 farklı yenip göndermemiz gerekiyor. kendileri bile takımlarını galatasaray ile aynı klasmanda görmüyorlar. ki haklılar da. üst düzey bir takıma karşı 0,6 xg bulup 2 tane pozisyona girdik diyorlar. bizim bulduğumuz 2.0 xg'yi ve net pozisyonları zaten normal görüyorlar. o yüzden rakibin "iyi oyun" yorumlarına çok takılmamak lazım. onlar kendi çapları için iyi oynadıklarını söylüyorlar.
  • 583
    koçgiller familyasından diğerini de evine yolladığımız maç.

    fbjk'liler her tarafta algı yapmaya çalışıyorlar ama bizim yönetim yine deve kuşu misali ortada yoklar.

    bu maçta verilmeyen net penaltımızın yanı sıra immobile'nin davinson'a yaptığı hareket ile, emirhan'ıun bariz gol şansı olan osimhen'i indirmesi de kırmızı kartlık hareketlerdi.

    neden bunları konuşan yok?
  • 584
    çok kötü ve beceriksiz, ultra eyyamcı bir hakem tarafından yönetilmiş bir maç. bu seviyelere arda kardeşler gibi koyun güdemeyecek birini hakem diye atamaları resmen skandal. haliyle böyle birinin yönettiği maçtan sonra hakemin tt olması normal karşılanmalı. konuşulanlara şöyle bir baktığımızda tarihe not düşmek adına açıklama yapmam lazım.

    sanchez'in rafa'yı düşürdüğü pozisyon:
    rafa sanchez gibi dinamik bir stoperin yanından tereyağından kil çeker gibi geçemezdi. 1 saniye bile yavaşlasa önüne apokerim çıkıyor zaten, dolayısıyla bariz gol şansı yok. pozisyon objektif bir şekilde faul ve sarı kart.

    sanchez'in 2 sarı kartla oyundan atılması gerektiği:
    bunun icin sebep olarak sanchez'in immobile'nin karnına eliyle vurması refere edilip, rafa'yi düşürdüğü pozisyon üstünden 2 sarı kartla oyundan atılmalıydı deniyor. immobile'ye yaptığı hareket dolayısıyla sarı kart görmüş 70 milyonluk bir stoperin, sarı kartlı olduğunu bilerek rafa'ya orada faul yapması mumkun değil. salak olması lazım ki sanchez salak bir stoper de değil. rafa'nin geçmesine izin verseydi rafa kesin gol atmıştı deniyor, bunun garantisi yok. rafa atardı olasılığı ne kadar yüksekse, sanchez'in orada faul yapmayacagi gercegi de o kadar yüksek. dolayısıyla 2 şart kart görup atilmaliydi savı geçersiz oluyor. sanchez'in vurduğu eli faul ve sarı kart ise, djiku'nun icardi'yi tokatlayıp, yere yapıştırdığı pozisyon bunun 100 kat daha ustu bir pozisyon. peki o hakem kimdi? arda kardeşler. var'da kim vardı? kendi adamları. geçiniz efenim.

    barış'ın immobile'yi düşürdüğü pozisyon: faul ve sarı kart doğru. top immobile'nin kontrolüne henüz gecmis değil ve kalaye uzak. bitiricilik istatistiklerinden yola çıkacaksak, emirhan'ın osimhen'in düşürüldüğü pozisyonda osimhen'in hizi ve golcülük yetenekleri düşünülüldüğünde daha bariz bir gol şansıydı. rakibine 1 metre takmış, at gibi giden bir osimhen'i orada tutabilecek stoper sayısı bi elin 5 parmağını geçmez ki besiktas bünyesinde böyle bir stoper malesef yok.

    ıcardi'nin düşürüldüğü pozisyon: temize çalan gri bir pozisyon. tamamen sahsi görüşüm bence penalti değil. verilseydi salıncaklı kardeşler birleşip, arda kardeş'leri dünyada değil, taa paralel evrende bile tt yaparlardı. diğer saçma pozisyonları düşündüğümüzde iki de vermemiş diyebilirim. zira galatasaray vites yükseltmeden cok rahat bir galibiyet aldı. hiç öyle hop oturup, hop kalktığım veya stres oldugum bir pozisyonu, tehlikeli atagi yok beşiktaş'ın.
  • 585
    rezil bir hakem performansına sahne olmuş maçtır aynı zamanda.

    beşiktaş aleyhine oyunu devam ettirdiği bazı pozisyonlar bariz faul ve bazilari sarı kartlıktı. birçoğunu atladı.

    icardi'nin pozisyonu net bir penaltıydı. hem hakem atladı hem de var.

    ama bunlarda hakemlerin art niyeti yok. türk hakemlerinin kapasitesi bu kadar.

    bütün bu kararların arkasında yapı, mafya, bahis şikesi gibi kavramlar arayanların hayal dünyasından uyanması icap eder.

    türk hakemleri bu kadar işte. aynı hakem aynı iki takim arasında oynanan 10 maçta hakemlik yapsa 10'unda da geçer not alamayacak.
  • 586
    2015 yılında liverpool ile mukavele yapan jurgen klopp'tan herkes saha içine transfer beklerken o yanına iki hoca transfer etti: performans antrenörü andreas kornmayer ve diyetisyen mona nemmer...
    o da yetmedi, takımının gol portföyünü değiştirmek için danimarkalı taç antrenörü thomas grønnemark’la da anlaştı...

    klopp işi daha da ileri götürüp, duran top etkinliği için sinir bilimcilerden oluşan neuro11 ekibiyle de anlaşıp, verimi arttırdı...

    alman hocanın takımdan ayrılması sonrası ile yerine gelen arne slot da linkedin'den duran top uzmanı arayışlarına girmişti geçen aylarda...

    özellikle premier lig ekiplerinde buna benzer çalışmalar büyük hayranlıkla karşılanırken, trajikomik bir şekilde ülke spor medyasının "batıya açılan yüzü" genç yorumcu emre özcan kendi youtube kanalında galatasaray'ın beşiktaş'ı iki duran topla devirmesi sonrası galatasaray'ın bu sene süper ligde attığı 29 golün 13ünü "duran toptan" atmasına "saçmalık" yakıştırması yapıyordu...

    klopp'u, ancelotti'yi, guardiola'yı, bielsa'yı övebildiğimiz kadar yerli hocalarımızın da çalışmalarını takdir edebilsek keşke... okan buruk ve ekibi yurt dışında sıkça gördüğümüz çalışmaları yapamazlar mı? bir takım duran toptan gol atamadığı haftalarda eleştiriliyorsa, maçları duran toplarla kazandığı zaman övgüyü hak etmiyor mu?

    zirvenin iki namağlup takımının kapışmasında, ev sahibi galatasaray yine osimhen ve ıcardi'li forvet hattıyla başlarken oyuna, üç gün evvelki elfsborg mücadelesinde "sos" veren üçlü savunmayı barış alper takviyesi ile "dörtledi"... savunma güçlendi de rakip sahada presi başlatan ve yaşına rağmen sahada basmadık yer bırakmayan mertens'in yokluğunda orta sahayı boşlamak gerekiyordu. okan buruk da pek yapmadığını yaptı: topu rakibe bıraktı... beşiktaş maç sonunda %60 oranında topla oynamıştı... topu ayağında tutan, bolca pas yapan deplasman ekibi, ilk devre iki defa muslera'nın kalesine gelebildi: 3. dakika ani bir atakta terse atılan topta semih kaan'ı geçemedi ve 43'te silva'nın çaprazdan şutu musera'yı buluyordu.
    galatasaray ise daha 5. dakikada yunus'la öne geçeyazdı, pozisyonun kornerinde ise sara'nın ortasında osimhen'in kafası gelecek gollerin jeneriğiydi sanki. çok fazla da beklemedi galatasaray taraftarı gol sevinci için, sara'nın ceza sahası yan çizgisinde serbest atışta ortasında elfsborg maçında iki adımdan fileleri sarsamayan sanchez bu kez kafayla ersin'i üzüyordu.

    top beşiktaşlıların ayağındaydı ama pozisyonları bulan galatasaray'dı, köşeye sıkışan boksöre öldürücü darbeyi vurmadan araya giren boks hakemi misali arda kardeşler ortaya çıkıverdi. ıcardi'ye atılan ara pasta rakibi uduokhai'den önce top buluşan arjantinli yere indirildiğinde, herkes penaltı diye ayağa kalkarken, o ise aut noktasını gösteriyordu. oysa ki devre biterken beşiktaşlıların kırmızı kart beklediği pozisyonda barış'ın ımmobile'ye müdahalesinden daha sert bir itme vardı ıcardi'ye. aslında verdiği kararına o kadar inanmamıştı ki, sanchez'in silva'ya müdahalesinde düdüğü çalamamıştı, kafasına hala ıcardi'nin penaltısındaydı... futbolun konuşulacağı derbide arda kardeşler durduk yere "ortalığı gerip" maç sonu filmin esas oğlanı olacaktı.

    oysa ki derbinin yıldızı sanchez'ti, attığı golle takımını öne geçirmiş, rakibin gol ayağı ımmobile'ye sahayı dar etmiş, yaptığı pas araları ile de beşiktaş ataklarını keserken, bir de devre biterken kendi kazandığı topla bir atağa çıkışı var ki, ıcardi iyi vursa asist yapacak, ıcardi pası düşünse ikinci golünü atacaktı kolombiyalı el patron. ikinci yarı muslera'nın koltuk altında geçen topta silva'dan önce kontrol etmesi ve ımmobile'ye atılan bir başka ara pasta araya girmesi gol değerinde müdahalelerdi.
    kaan'ın sakatlanması sonrası ikinci devre jelert sola, barış alper sağ beke geçerken, genç danimarkalı transferi sonrası gelen eleştirileri derbide gösterdiği performansla azaltıyordu. deplasman takıkımı ilk 45 dakikaya nazaran daha çok geldi muslera'nın koruduğu kaleye ama sanchez, abdülkerim ve muslera geçilmez bir duvar oluşturmuştu. deplasman takımı gol için ümitleniyordu...

    ve beşiktaş'ın hayallerini yine sara bitiriyordu: ceza sahası köşesinde kazanılan serbest atışta "kaş gözle" osimhen'e atacağı yeri gösteriyor, nijeryalı golcüye ise sadece kafayla dokunmak kalıyordu...

    ikinci gol sonrası tekrar oyun galatasaray'ın hakimiyetine geçmişti, sallai, osimhen, kerem demirbay ile sarı-kırmızılılar rakip kaleyi yoklarken, siyah-beyazlılar ise aradıkları pozisyonları bulmaktan uzaklardı. ve maç biterken, muçi'nin "kurtulmasına" vurduğu top, direğe çarpıp, jeneriklik bir gol olarak oyunun skorunu belirliyordu...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...aray2-1besiktas.html
  • 587
    haksız penaltı almadık -hakkımız olanı saymıyorum bile- ofsayttan gol atmadık. yine de yoruma açık pozisyonlardan ortalığın ayağa kaldırıldığı bir maç oldu.

    son dakika yemesek net bir skorla yendiğimiz için bu kadar konuşulmayacaktı belki de. şimdi herkes gri pozisyonları kendi lehine yorumlayıp maçın hakkının beraberlik olduğu havası yaratmaya çalışıyor.

    öyle mi? değil. olsun konuşsunlar. defoları ne kadar örtülürse bizim için o kadar iyi. ne kadar bizi provoke ederlerse takım motivasyonu için o kadar iyi. sonunda gülen yine iyiler olacak.
  • 588
    rakibi mat eden zekice bir planla kazandığımız maç.

    ama ne yazık ki bunu konuşmak yerine 24 saattir başka bi takımın kayığına binmiş ağlak bi camianın (bkz: beşiktaş) feryatlarını dinliyoruz.

    okan hocanın topu rakibe vererek kurguladığı bu oyunda, doğru baskıyla net pozisyon dahi vermeden duran toplarla kazanmasını bildik. beşiktaş'ın en güçlü olduğu ortadan delici koşuları ve rafa-gedson bağlantısını kesince hem rahat bir galibiyet aldık hem de sezonun geri kalanı için diğer takımlara yolu da gösterdik, artık işleri daha da zor olacak.

    ayrıca istatistiklerde geride olduğumuz tek done topla oynama idi, o da zaten maçı kazanmanın ana planıymış, teşekkürler hoca.
  • 589
    beni genel olarak mutlu eden bir okan buruk imzasıyla kazandığımız maç oldu.

    okan hoca göreve başladığı günden beri zorlandığımız bir rakip beşiktaş. bunun en önemli sebebi gedson olmuştu hep. ön alanda yaptığımız şiddetli baskı her kırıldığında gedson’u dünya yıldızı gibi gösterecek boş alan kalıyordu orta alanda. torreira yanında oliveira-kerem gibi tandemlerin de açık alanda zor durumda kaldığına tanıklık ettik defalarca.

    sezon başında aldığımız ağır yenilgide de, nelsson’un hatasıyla gelen erken gol sonrası ikinci yarıda verdiğimiz alanlarla dağılmıştık yine. gedson’a ek olarak rafa silva canımızı yakmıştı.

    bu sefer aynı hataya düşmedik. şiddetli presten vazgeçtik zaman zaman. alanı daraltarak orta sahada karşıladık rakibi. hal böyle olunca bize sorun yaratan orta saha far görmüş tavşan gibi kaldı. topu beşiktaş’a verdik ve geçiş üzerinden plan kuran beşiktaş antrenörü giovanni’ye de güzel sürpriz hazırladık. görmediniz mi maç sonu halini? sahada biz top oynadık diye barut gibiydi. valla haklısın hocam. siz top oynarken biz de 20 şut çektik, 2 gol attık bir o kadar da kaçırdık işte.
  • 590
    maçın sonunda 417'ye geçerek bjk taraftarıyla t*şak geçmenin hayaliyle gittiğimiz statta maç sonunda galatasaray marşları çaldı. senin gidip hakaretlere, yüksek sese ve hayvan gibi koşullara maruz kaldığın deplasmanda sana öyle mi yapıyorlar? bırakmadılar keyifle eğlenelim hemen marş. bok var marş çalıyorsunuz. 416-417 toplandı o doğu köşesine ama stattan gelen yüksek sesli müzik yüzünden küfür ettik çıktık gittik. umarım bjk deplasmanına gidince size daha beterlerini yaparlar da biz de buradan izleriz. biz nasılsa gidemiyoruz sucukçular biletleri aldığı için. etimle kemiğimle nefret ettim.
  • 593
    iyi oynadığımız konusunda şüphelerim olan ancak kazanılması gereken bir maçtı ve kazandık.

    kazanan haklıdır diyerek okan hocayı tebrik etmek gerek.

    iyi oynadığımız konuda şüphelerim ise sanırım takımın yeni oyun sistemine alışma süreci ile ilgili olduğunu düşünebiliriz. mevcut kadroya jakops ve kaan yerine daha tempolu bir bek eklendiğinde daha net bir oyun ortaya konabilir. jelert in oyuna girdikten sonraki performansı ise umut verdi. muçi'nin attığı gol ile ilgili de kendisini eleştirmek bence doğru olmaz dakika ve skor farklı olsa o an için alacağı aksiyon farklı olabilirdi.
  • 595
    mac oncesi ya super kupadaki skorun bir intikami, ya da immobile'nin yumrugunun bir intikamini almayi bekledigim derbiydi, ikincisi bir nebze gerceklesti ama hepsinden once de 3 puan cok iyi oldu elbette. net bir oyun ustunlugu kurdugumuzu dusunmuyorum, sut sayisi ve xg istatistigi biraz yaniltici. topa sahip olma ve pas sayimiz da acikcasi 3 senedir gordugumuz takimimiza oldukca uzak bir yerde kaldi, bunu bilerek taktik icabi yaptigimiz konusunda emin degilim. zira okan hoca bundan bir kac istisna mac haricinde, misal bayern maclari, hic vazgecmedi. topun bizde kalmasini hep istedik, bizim icin kotu biten maclarda dahi hep daha fazla topa sahip olmus pas yapmistik, gerci hatamiz oydu belki de. 4-4-2 bana gore iyi bir tercih olmadi bu mac icin, besiktas'in bize ustunluk kurabilecegi tek bolge merkez ortasahayken, burayi kalabalik tutmak gerekiyordu. torreira ve sara kalite olarak rakipten geride degiller ama ne olursa olsun sayica eksik kalmak dert. icardi-osimhen oynamak icin de tek secenek haftaici de denedigimiz 3lu savunmaydi. bana kalsa nelsson-davinson-apo 3lusuyle cikip kaan-torreira-sara ile ortasahayi tutmak, kanatlarda yunus ve baris/sallaiyle baslamak daha mantikli olabilirdi. rakibin en etkili adami olan rafa silva'ya top aldiginda ilk mudahale eden adamimiz baris oldu mesela, bu bana buyuk risk geldi.

    osimhen de geldiginden beri en etkisiz macini oynadi bana gore. besiktas stoperleri ve ozellikle emirhan'in iyi bir mac cikardigini dusunuyorum. yerden de havadan da gecilmedi osimhen'e, ilk topu alsa bile devaminda engelledi osimhen'i. neyse ki bu etkisizlik gol atmasina engel degil, cikti duran topta asti yine osimhen. bizim adimiza macin en iyileri kesinlikle davinson ve saraydi tabi. ciktigimiz seviyeyi gostermesi ve rakiplere verdigi mesaj acisindan onemli, icardi osimhen en buyuk psikolojik guc elbette ama onlarin etkisiz oldugu derbide saha icinin en iyisiyim mesajini veren davinson cikabiliyor yine de. 10 mac sonunda iki sampiyonluk rakibimizi de yenerek, 28 puanda lider olmak muazzam bir is oldu. kasimpasa macina keske deniliyor belki ama acikcasi enerji bosalmasi acisindan ben kotu gormuyorum oyle yol kazalarini, ha keske 3-0dan sonra olacagina 1-1 biten bir kaza olsaydi tabi. benim asil keskem riga maci bu surecte, su an tottenham macini da 36 takimli ligde lider olarak bekliyor olabilirdik, hayalim buydu, saglik olsun. belki de orayi kazanip cikariz liderlige :)
  • 598
    maçı izlerken beşiktaş'ın ağlayacağı bir şey yok, hakem kötü ama sanki icardi'nin pozisyonu penaltı, onun dışında majör bir hata yok derken yarım saat içinde bütün gündem galatasaray'ın aleyhine ve galibiyetine gölge düşürecek şekilde dizayn edilmişti bile. aynı maçı mı izledik acaba? galatasaray bu maçı hakemle de kazanabilirdi, beşiktaş da hakemle kazanabilirdi, ama bu maç o maç değil. daha önce de algı operasyonu çok yapıldı ama bu seferki bana çok suni geldi. konuşsak biz konuşurduk zaten. mesela davinson yumruk atmıyor ama rafa yumruk atıyor. immobile barış pozisyonu kırmızı kart ise osimhen emircan pozisyonu her türlü kırmızı kart. allahtan denk geldi, birebir pozisyon kıyaslayabiliriz. üstüne icardi'nin penaltısını düşününce bu kötü hakem birisini doğramışsa galatasaray'ı doğramış diyebiliriz.

    gerçekler madem kimsenin umrunda değil. galatasaray her daim sonuca bakıp, bu algı operasyonlarını boşa çıkarmalıdır. ligi dizayn eden ya da etmeye çalışan her kimse bu maçta galatasaray galibiyeti beklemiyordu. anormal tepki bu yüzden belki de. daha çok ayar bozarız biz, alışın kuşlar.
  • 599
    beşiktaş'ın gram top oynamadığı, bizim oyunun hakimi olduğumuz ve bariz bir kadro kalitesi farkıyla kazandığımız küçük derbi. birkaç gündür futbol kamuoyu hakem arda kardeşler'in kararlarını konuşuyor ama kimse de "beşiktaş doğrandı" veya "galatasaray hak etmedi" diyemiyor çünkü beşiktaş sahada resmen yoktu. aradaki bariz kadro kalitesi farkı da sahada varlık gösterebilmelerine müsaade etmedi zaten. üstüne daha çok isteyen taraf da biz olunca kendimizi kasmadan, zorlamadan güzel bir galibiyet almış olduk.

    neticede masuaku, onur bulut, emirhan topçularla oynayan bir takımdan bahsediyoruz. fark yaratabilecek ayakları immobile, gedson ve rafa'ydı bu maçta. davinson, torreira ve sara'nın muhteşem oyunları da bu saydığımız isimleri sahadan sildi adeta.
App Store'dan indirin Google Play'den alın