• 1
    ali sami yen stadyumunda oynanan,"olmayınca olmuyor" sözünü kafamıza vura vura öğreten bir garip maç. galatasaray'ın 14'ü kaleyi bulan 30 şut, 21 korner, 70 küsur orta ile rakibi bunaltıp 5 gol atmasına rağmen 2-2 sonuçlanan türkiye süper ligi 2002-2003 sezonu 29. hafta karşılaşması.
    adanaspor 21. dakikada cafer aydın'ın golüyle öne geçmiş, 2 dakika sonra galatasaray lukunku ile beraberliği yakalamış; akabinde lukunku ve bülent korkmaz birer gol daha atmış, ancak bu goller sayılmamıştı. 44. dakikada adanaspor volkan bekiroğlu ile yine öne geçmiş, uzatma dakikalarında kerem inan'ın cafer'e yaptığı müdahale beraberinde penaltı tartışmalarını da getirmişti. galatasaray 2. yarıya galatasaray dergisinde yazdığına göre totem yaparak forma değiştirerek çıkmış, nitekim 50. dakikada lukunku'nun golüyle skoru 2-2 ye getirmeyi başarmıştır.
    bu dakikadan sonrası tribünde ve ekran başındaki galatasaraylılar için sinir harbi içinde geçmiş; galatasaray durmadan orta, korner ve uzaktan şutlarla kaleyi yoklamış; kelimenin tam karşılığıyla adanaspor'a nefes aldırmamıştı. ama olmayınca olmuyordu işte. top ya direkten, ya murat şahin'den ya da adanaspor'lu bir futbolcudan dönüyordu. ümit karan'ın bir kornerden gelen topa vurduğu smaç ilk anda herkese gol sevinci yaşatmış ise de, pozisyona yaklaşık 60 metre uzakta olan erhan sönmez doğru bir karara imza atarak türk hakemliği adına tarihi bir başarıya imza atıyordu. ancak işin aslı sonradan ortaya çıkmış, erhan sönmez'in golü skorbordaki tekrarından izleyerek iptal kararı verdiği anlaşılmıştı.
    son dakikalarda maç neredeyse sahanın adanaspor kalesi önündeki çeyreğinde geçmiş, ancak bir türlü 3. gol gelmemiş; tribünde binler, televizyon başında milyonlar maçın bitiş düdüğüyle olduğu yerde donup kalmıştır.
  • 19
    zirve yolundaki rakibimizin bin bir pisliğine rağmen ligi ilk sırada bitirebileceğimiz 2002-2003 sezonunda, şampiyonluğu yitirdiğimiz maç bu maçtır. bir 98-99'daki bilbao maçını, bir kewell'ın stoper oynadığı hamburg maçını, bir de bu maçı hatırladıkça üzülüyorum, karnıma ağrılar giriyor. kaçırdıklarımız, atamadıklarımız, verilmeyenler, kahraman yaptığımız murat şahin, ve en iyi oyununu oynayan lukunku'yla kötü bir anıdır bu maç.
  • 10
    üzerinden 10 yıl geçse de dün gibi hatırladığım, yaklaşık 12-13 yıllık taraftar ömrümün en acı veren ilk beş maç sıralamsında her daim kafaya oynayacak olan dramatik doksan dakika.

    "hani herkes arkadaş, hani oyunlar sürüp giderken" yıllarının sonu, "birbirimize aşk acılarımızı pardon gözüme toz kaçtı hissiyatı ile anlattığımız" yılların başı; hayatım boyunca galatasaray'ı o kadar yürekten takip ettiğim ilk ve belki de en son sezonun dönüm maçıydı. göz göre göre, ya da güle oynaya, veyahut vura vura kaçıyordu şampiyonluk. az miktar beceriksizlik, makul miktar kerem inan, çokça talihsizlik, en çok da kaphece masa oyunlarıyla...

    taşşak geçer gibi verilmeyen goller, ceza saahasına yapılan ve bi yerden sonra her biri yüzde yüzlük pozisyon olan onyüzbin tane orta, 1 metreden çekilen şutu insanüstü reflekle çıkaran murat şahin ve hiç susmayan efsane kapalının "saldırın saldırın saldırın" haykırışları eşliğinde; sonlarına doğru kaleye bir şekilde iteklenen her topun geri döneceğini kabullenmiş bir ruh halinde ve gözyaşları içinde sona ermiştir...

    6-0'lık maçtan tut 19 mart 2009 galatasaray hamburg maçına, "kümede kal galatasaray" sloganının damga vurduğu 2010-2011 sezonundan 22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçına kadar bir dolu hüzünlü hatıram var sarı ve kırmızıya bezeli... hiçbiri, ama hiçbiri bu maç kadar ağlatmamış, yıkmamış, geçmemiştir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın