öncelikle bu maç öncesinde gerçek galatasaraylılık örneği gösteren
eg2203 ve
hypnotised abilerime karşılıksız bilet verdikleri için çok teşekkür ederim.
istanbul'un son günlerdeki yağmurlu havasından dolayı hasta olmama, tüm gün yatmama rağmen bu maça mutlaka gitmeliydim ve belki de son enerjimi kullanarak maça 1 saat varken stada ulaştım. passolig kartımın henüz elime ulaşmamasından dolayı abimle beraber tam 1 saat bekleyerek tek girişlik kartımı aldım. bu bekleyişte demirören'e, passolige ve maalesef ordaki görevlilere yüzlerce küfür edildi(neresinde hepsinde haklıydık). tüm bu olumsuzluklara rağmen maçın 5. dakikasında stada girdik ve aynı heyecanı bir kez daha yaşadım. anderlecht maçına da gittim ancak fark edilmiştir ki bu maç seyircimiz çok farklıydı. evet sayımız belki çok azdı ama herkes fazlasıyla katılımda bulundu ve tüm maç takımına destek oldu. her hatada takımı alkışlayan, arkalarında olduğumuzu hissettiren bi anlayışla bugün herkes ordaydı ve gerçek galatasaraylılık budur dedirtti. öyle ki; küfür eden 1-2 kişi olduğunda çevresindekiler alkışlayarak oyuncuya destek veriyordu ve bu kişiler yalnız kalınca mecburen susup diğerlerine uyuyordu. yani aslında her şey bu 1-2 çürük elmaya rağmen destek olmaktaydı. hava soğuktu, ben hastaydım, abimle aram limoniydi ama alınan galibiyet sonrası, takımın tekrar sahada kenetlendiğini gördükten sonra ne hissettiğim soğuk kaldı ne hastalık. maç sonunda metroya giderken abimle omuz omuza yağmurun altında marşlar söyleyerek gittik.
iyi ki varsın galatasaray!