3
benim de areyouplayer ile birlikte aralarına dahil olduğum kapalı'nın maç öncesi sadece inamoto'yu yumruğu çağırdıkları maçtır. malum japon ön liberomuz, 3 gün önce bordeaux karşısında şeref golümüzü atmıştı. ama amaç, kesinlikle onu golünden ötürü onore etmek değildi. kapalı, zaten lig ve şampiyonlar ligi'nde tepetaklak giden takıma tepkiliydi ve doğal olarak hiçbir oyuncuyu yumruğa çağıracak taakati kalmamıştı. inamoto'yu da onu gözümüze yıldız transfer diye sokanlara dalga geçmek adına çağırmışlardı.
o zamana kadar kafayı inamotove futboluyla bozmuştum. amma ve lakin o gün bu durum karşısında önce ben, sonra da areyouplayer kötü oldu. ne olursa olsun o sarı-kırmızı formayı giyen futbolcuyla dalga geçmem. evet yeri gelir küfrederim hatta oyundan çıkarken yuhalarım ama espri malzemesi yapmam.
inamoto her ne kadar çapsız olsa da bir sonraki hafta kadıköy'deki deplasmanda adamım sabri sarıoğlu'ndan sonra takımın en iyisi olmayı başarmıştı ama yine de yenilgiyi önleyememişti.
neyse maça gelirsek.. ilk yarı fırtına gibi başlamıştık maça.. maç öncesi susan tribünler, başlama düdüğüyle takımı muazzam gaza getirmişti. zaten bu yüzden de oldum olası maç öncesi yumruk şova ya da binbir türlü aktivitelere karşıyım. ilk golü atan arda turan, golden sonra kapalı'ya golü attığı kafasını gösterdi. ama niyet "kafam çalışıyor" değil; bordeaux maçında rakibine kafa attığı için gördüğü kırmızı karttan dolayı kendisine yüklenen basına en güzel cevabı vermekti.
sasa iliç'in golü garip bir goldü. ben kapalı'nın yeni açık'a yakın tarafındaydım, maçtaki tüm goller eski açık'a atıldı ve sasa'nın pozisyonuna biraz uzaktım. ama sanki şöyle olmuştu: sasa karambol sonucu topu tam önünde bulmuştu. kaleye inanılmaz yakındı ve topla kaleciyi birlikte içeri sokabilirdi. abanmak istedi ama vuramadı. top da mesafe çok yakın olduğundan plase şekilde ağlarla buluşmuş oldu.
ümit karan'ın golü tam statta görmek istediğim gollerdendi. süper bir kontratak sonucu karşı karşıya kalma ve "zıng" diye topu ağlara yollama...
peşin edit: arda da o bordeaux maçında tam kafa atılması gereken çirkef ve sinsi bir topçuya kafa atmıştı. o yüzden zerre kızmamıştım. en azından hislerime tercüman olmuştu.
o zamana kadar kafayı inamotove futboluyla bozmuştum. amma ve lakin o gün bu durum karşısında önce ben, sonra da areyouplayer kötü oldu. ne olursa olsun o sarı-kırmızı formayı giyen futbolcuyla dalga geçmem. evet yeri gelir küfrederim hatta oyundan çıkarken yuhalarım ama espri malzemesi yapmam.
inamoto her ne kadar çapsız olsa da bir sonraki hafta kadıköy'deki deplasmanda adamım sabri sarıoğlu'ndan sonra takımın en iyisi olmayı başarmıştı ama yine de yenilgiyi önleyememişti.
neyse maça gelirsek.. ilk yarı fırtına gibi başlamıştık maça.. maç öncesi susan tribünler, başlama düdüğüyle takımı muazzam gaza getirmişti. zaten bu yüzden de oldum olası maç öncesi yumruk şova ya da binbir türlü aktivitelere karşıyım. ilk golü atan arda turan, golden sonra kapalı'ya golü attığı kafasını gösterdi. ama niyet "kafam çalışıyor" değil; bordeaux maçında rakibine kafa attığı için gördüğü kırmızı karttan dolayı kendisine yüklenen basına en güzel cevabı vermekti.
sasa iliç'in golü garip bir goldü. ben kapalı'nın yeni açık'a yakın tarafındaydım, maçtaki tüm goller eski açık'a atıldı ve sasa'nın pozisyonuna biraz uzaktım. ama sanki şöyle olmuştu: sasa karambol sonucu topu tam önünde bulmuştu. kaleye inanılmaz yakındı ve topla kaleciyi birlikte içeri sokabilirdi. abanmak istedi ama vuramadı. top da mesafe çok yakın olduğundan plase şekilde ağlarla buluşmuş oldu.
ümit karan'ın golü tam statta görmek istediğim gollerdendi. süper bir kontratak sonucu karşı karşıya kalma ve "zıng" diye topu ağlara yollama...
peşin edit: arda da o bordeaux maçında tam kafa atılması gereken çirkef ve sinsi bir topçuya kafa atmıştı. o yüzden zerre kızmamıştım. en azından hislerime tercüman olmuştu.
