• 427
    takımın yükleme yaptığının çok bariz olduğunu gördüğümüz maç oldu. daha ilk yarının sonundan itibaren oyuncular yorgunluktan kendini yere attı. koordinasyon eksiklikleri ve takımın yükleme yapmasından mütevellit hamlelerde ve son dokunuşlarda sahanın her bölgesinde ağır kaldık. zamanla rayına oturacaktır her şey. bir ara 20 dakika çok yüksek tempo yaptık bu da maç sonu dökülmemize sebep oldu. kondisyon oturdukça o baskılı 20 dakikalık periyodun süresi artacaktır.
  • 430
    ilk yarı rüya gibiyken ikinci yarı kabustu.

    okan hocayi ilkyari icin ovelim ama ikinci yari icin sert bir elestiriyi hak ediyor. ustelik ilk yarinin son 10 dakikasi her seyi belli etmisti.

    pozisyonlari gole cevirmedeki beceriksizligimize ve ciddiyetsizligimize 15 haftada cozum bulabilmis degiliz. icardi'nin eksikligi hissediliyor. kerem simarik oyununa devam ediyor. mertens'in pili 90 dakikayi kaldirmiyor.

    son olarak takimda genel bir ciddiyetsizlik sorunu var. okan hocanin iyi yonettigini dusunmuyorum. surekli hakem ve fiksturden, cok mac yapmaktan bahsediyor. avrupa'da bile oynamiyoruz. senin gorevin genis kadroyla 5 oyuncu degisikligi yapabilecegin ortamda takimi yonetmek. bunlari yapmayacaksan hocaya be gerek var?

    son basaksehir macinda muslera'nin sari kartina ceza gelmedigi icin torreira da kafasina gore kart gorup cezali duruma dustu. ciddi bir otorite zaafiyeti var burada.
  • 435
    ligin en kötü takımına karşı 70 dakika bir şey oynamayan, laubali, umarsız bir galatasaray gördük. bu istanbulspor ki gerçekten kadrosu en kötü takım olabilir bu ligde. bir o kadar da amaçsız, plansız bir oyunları var. bu da doğal çünkü teknik direktörleri daha yeni gelmiş takımını ezbere sayamaz.
    buna rağmen rakip yüzde yüzlük birçok pozisyon buldu ve kaçırdı. bu istanbulspor'a kendi evimizde bu havada 45 -50 bin seyircinin gittiği maçta akan oyunda bir tane gol atamıyorsunuz. şu da kaçar mı denilen bir pozisyona da giremedik bence. zorlama şutlar var. 3. bölgede ne yapacağını hiç bilmeyen, yaşlıların jubile maçı gibi bir maç. bu kadar kötü oynamak için son 1 aydır futbol değil voleyball antrenmanı falan yapmak lazım. yok aradan sonraki ilk maç, yok kırismıs falan diye kimse de bu rezilliğe kulp bulmasın. şu kadroyu taktiksiz sahaya salsan bu kadar kötü oynamaz, 3 tane sallar geçer bu zayıf rakibe. biz son 10 dakika kaleye gömülüp gol yemeyelim dua ettik.
  • 438
    1,5 aylık ara rakiplerimizdeki gibi bizim de ritmimizi epey düşürmüş. tüm oyuncularımızın maç kondisyonu oldukça düşük.

    takımlar bu süreci atlatana kadar tüm maçlarda sürpriz puan kayıpları yaşanacak, bunu minimum seviyede tutmak lazım. evet bugün iyi oynamadık ama en azından kayıpsız geçtik. şahsi fikrim; okan hocanın burada yapacağı en önemli şey oyuncularımızı laubaliliğe karşı uyarmak olacaktır.
  • 439
    son 15 dakikayı kötü geçirsek de lider olarak ayrıldığımız maç oldu. icardi olsaydı 5-0 bitecek maç son anlarda şansımızın da yardımıyla 2-1 bitti. son dakikada rakibin kaçırdığı gol şampiyonluk alametidir, geçen senelerde olsa o top girerdi ve liderlik şansımız giderdi ama artık şans bizim yanımızda. son 15 dakikaya kadar iyi gidiyorduk, saçma sapan goller kaçırdık ama yine de bi kaza yapmadık. dünya kupası dönüşü zor olur hep, hazır fb ve bjk de puan kaybetmişken kazanıp liderliği almamız çok iyi oldu. artık sezon sonuna kadar liderlik koltuğundan kalkmadan devam edeceğiz.
  • 441
    kendi kendimizi zora soktuğumuz maç. takım hızlı başladı ama 2-0'dan sonra psikolojik ve fiziksel düşüş içerisine girdi oyuncular. rakip üç pas üst üste çeviremiyor, koşmaya mecalleri yok kendi kendimize zorluk çıkaralım dediler herhalde çünkü başka açıklaması yok şu performansın. eksik bile oynasan puan bırakılacak bir takım değil istanbulspor. 30'dan sonra başka bir takım sahadaydı sanki. bu düşüşü sadece değişikliklerle ilişkilendirmemek gerekir ama sonradan giren mata'nın ve berkan'ın sürekli pozisyonlarını kaybetmesi de ortasahayı rakibe teslim edilmesinde etkili oldu. skoru aldıktan sonra başta kerem olmak üzere oyuncuların pozisyonları bitirme konusunda laubaliliği bir kenara bırakması lazım. bitirici dediğimiz gomis bile sayısız gol kaçırdı. bu şekilde devam edersek öne geçtiğimiz maçlarda son bölümleri diken üzerinde izlemeye devam ederiz. dersler çıkarılması gereken bir maç oldu.
  • 443
    2. yarı takımda bir ciddiyetsizlik yarışı vardı. kerem de durmadan şu topu soluna çekip sol ayağıyla şut çekip durdu. abi vursana plaseyi sağ köşeye sağ ayağınla.

    kalenin ağzına gelince istisnasız tüm takımda belirli seviyede bir beyin hasarı oluşuyor, pasları birbirlerinin ya ilerisine ya gerisine atıyorlar. ama yine de işi ciddiye alınca fena oynuyor keratalar. sadece biraz çabuk şımarıyorlar. okan hocam'a da tebrikler.

    lider galatasaray!
  • 444
    kazandık ama uzatmalar dahil son 20 dakikadaki elin ayağa tutuşması can sıktı. yani bu kadar rahat bir maç ancak bu şekilde sinir bozardı. ne güzel bulmuşsun rahat bir takım, kendi evinde 40 bin kişinin önündesin, ilk yarı 2 farklı öne geçmişsin ama gel gelelim son dakikalarda taraftarda tırnak bırakmıyorsun. 5 olacak maç kendi beceriksizliğimiz yüzünden kâbusa dönüştü. hele rakibin uzatmalarda kaçan golü yok mu! allah dedim, şu maçta da puan kaybedersek inanılmaz bir özgüven eksikliği yaratır.

    paşalar ne bu stres? yapmayın, etmeyin... daha 20 küsür maç var. yazıktır okan hocaya, sizi sevenlere ve en önemlisi emeklerinize. koskoca galatasaray futbolcusu mata'sından, kerem'ine kadar bu kadar heyecan yapar mı? niye bu acele? mücadele müthiş, paslaşmalar ince ince. ne olduysa son 20 dakika şampiyonluğun son maçına çıkan fener'e bağladınız. bir daha lütfen olmasın, olur mu?
  • 445
    maç başakşehir maçı hariç bu sezonki tipik bir galatasaray maçıydı bu hepimizin bildiği bir şey. buna sebep olarak söyleyebileceğimiz üç şey var. 2'si direkt okan hocayla alakalı; değişiklikler ve oyun planı diğeri de futbolcuların beceriksizliği. ben burada 3'ünde de okan hocaya keserim cezayı. kerem 11'e girdiyse kaçırmayacak o golleri, gerekirse özel olarak çalıştırılmasını isteyeceksin...

    her neyse, değişikliklerde ikisi zorunlu oldu. van aanholt mecburiyetten olması gereken değişiklik. midstjö'nün yerine ise mata veya berkan hangisini aldıysa ikisi de fantezi değişikliğiydi. o adamın yerine girecek oyuncu sergio oliveira'dır ki kendisini de heralde 10-15 dk sürmedi oyuna aldı. gomis'i çıkartıyorsun yorgun bir mertens'i hücuma atıp rakip defans çizgisini daha da kendine getirtiyosun. ya bunu yap yine yap da atletik bir oyuncuyla yap, barış alper'le yap. gomis'i çıkarıyosun yedekte 2 forvetin var hadi biri aşırı formsuz diğeri tam bu maça uygun ne diye almıyorsun oyuna allah aşkına okan hocam? bu kadar basit bir maçta hem kendini hem takımı hem taraftarı strese sokmanın ne alemi var? berkan'ı oyuna alacaksan torreira yerine, mata'yı oyuna alacaksan mertens yerine ya, kaç zaman geçti hâlen bazı şeyleri oturtamadın, öyle böyle liderliğe çıktık. bundan sonraki süreci allah için düzgün yönetin de en azından şu gariban taraftar 3-5 hafta lideriz, ona göre de oynuyoruz desin. ilk yarıdaki oyunu gören taraftarların ikinci yarıdaki oyun kursağında kaldı resmen. yazık ki ne yazık!
  • 446
    kazandığımız maç. lig maratonunda böyle maçlar her zaman olur. gerekli dersler alınır ve yola devam edilir.

    ayrıca unutmamak lazım ki üç büyükler içinde dünya kupası arasından en çok etkilenen takım biziz. bugün ilk on bir oynayan çoğu oyuncu hazırlık maçlarında ortada yoktu gerek sakatlık gerek hastalık gerekse de kupaya gittikleri için. uzun bir aradan sonra takımın ilk yarı oynadığı oyun keyif verdi. daha da iyi olacağız. eleştirinin dozunu abartmadan liderliğin tadını çıkartmak lazım.
  • 447
    son dakikalarının rezil bir hale dönüşmesinin tek sebebi koca bir ikinci yarı boyunca "yerine sevemem" şarkısı söyleyen, 75.dakikada ışık şov yapan ve bunlarla sahadaki takımı şımartıp uyutan ultraslan öncülüğündeki şımarık, oyundan kopuk, hatalarından ders almayan taraftardır.

    ne okan hocanın, ne takımın ne de oyuncuların başlığına bakma gereği duydum. bu işin tek sebebi stadyumdaki hava.

    sahamızda bize karşı şok geri dönüşler yüzünden son yıllarımız zehir oldu. bunun sebebi bazen oyuncular, bazen taktik hatalar, bazen fırsat kollayan hakemler bazen de yine taraftar oldu ama hala ders alınmadı. bugün için averaj yapacağımız maçın bu hale gelmesi, bu kadar zayıf bir takıma karşı son dakikalarda bir anda bu duruma düşmenin tek sorumlusu stadyumdaki taraftardır.

    hadi kuzey imkansız, güneyde de ultraslan çoğunluk ama doğu ve batı tribünün bu işe dur demesi, bu adamların yanlış zamanda yanlış tezahürat yapmasını engellemesi, bastırması lazım.

    ultraslanın içinde çok iyi insanlar, çıkarsız saf galatasaraylılar var biliyorum, tanıyorum. ancak bazen çok iyi işler çıkarıyorlar, her deplasmana gidiyorlar diye de bu yanlışların mazur görülmesinin lüzumu yok. taraftarlık ve futbol bilincinin baştan oturtulması lazım bu stadyumda.
  • 448
    kendi kendimizi zora soktuğumuz maç oldu.

    ilk yarının 10. dakikasından sonra oyun hakimiyeti tamamen bizdeydi. takım da maça hızlı başladı ama gollerden sonra psikolojik ve fiziksel düşüş yaşadı sahadaki oyuncular. özellikle ikinci yarı resmen sahada yoktuk.

    ligin en kötü takımlarından birine karşı ilerde ne top tutabildik ne de organize gelebildik. berbat bir son bölüm geçirdik. eğer kendi evinde 2-0 öndeyken bu kadar zorlanıyorsan bazı eksiklerin olduğunu gösterir. bu saatten sonra hem teknik heyete hem de sahadaki futbolculara görev düşüyor. umarım buradan çıkarılacak dersler sivasspor maçına etki eder.

    her şeye rağmen liderliği almış bulunuyoruz.

    (bkz: bekledik bunu çok bekledik)
App Store'dan indirin Google Play'den alın