• 76
    bu maçtan alınacak galibiyete çok ihityacımız var. yaşanan sakatlıklar ve bursaspor maçında* kazanmayı hak etmeyen oyun ile yaşadığımız moral bozukluğuna ilaç gibi gelecektir.

    rakibin aynı bizim gibi bir sürü eksiği var. ancak onlarda olmayan 45-50 bin civarı taraftarımız bu maçta bir fiil görev alacak. stadı almanlara dar edeceğiz ve onları çıkarmayacağız.

    öylesi böylesi yok bu maçı bir şekilde kazanacağız, kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağız. gerekiyorsa kafamızı, gözümüzü feda edeceğiz.

    inandık biz sizlere
  • 80
    (bkz: bugün günlerden galatasaray)

    https://twitter.com/...840245240389632?s=19

    https://twitter.com/...976174609391618?s=19

    https://twitter.com/...839883079008257?s=19

    https://twitter.com/...793682606583808?s=19

    https://twitter.com/...843222437126145?s=19

    üsttekilerle havaya girdiyseniz ufaktan başlayalım...

    hayallerimiz dünyadan büyük!

    bu hayali her sene deneye deneye, zorlaya zorlaya, bugün olmazsa bir gün başaracağız, başarmak için uğraşacağız!

    2000 yılında 1'e 250 verilirken de hayaldi bir şeyler ama başkalarının hayallerinin bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başladı.

    efendim bu grupta kaderimizi öncelikle içerideki maçlar ve sonra 3. ve 4. haftalarda schalke 04 ile oynayacağımız maçlar belirleyecek. en kötü senaryoda ikili averajı vermediğimiz 2 maçlı bir eleminasyon eşleşmesi gibi bakmak lazım.

    bu 2 maçta toplamda 2 veya 3 puan almak kötü olmayacak ama dediğim gibi ikili averajı vermeden. tabii ki hedefimiz bu iki maçtan en az 4 puan almak ama şampiyonlar ligi'nin ilk kuralı kazanamıyorsan kaybetme.

    bu akşam mutlak galibiyet için çıkıp mutlak kaybetmediğimiz bir maç yapmamız lazım. kazanamazsan rakibin de kazanamadığından yarışta iddian değişmez(2 takım çıkıyor) ama kaybettiğinde işin çok zora giriyor.

    ben bunları yazıyorum ama açıkçası ben böyle bir grup kurası çekmişken bu grupta liderliği alabilir miyiz hesabı yapıyorum.

    çünkü grubu 1. bitirirsen çeyrek final yolunda kura çekiminde ufak da olsa bize denk bir takım gelme olasılığı olabiliyor.

    tabii ki hedef son 16 ama eminim hocanın aklının bir tarafında bu da vardır.

    maça gelirsek günlerdir galatasaray sözlük sinerji ekibini alexander nübel ismine yoğunlaştırmaya çalışıyorum. as kalecileri olmadığından ilk şampiyonlar ligi deneyimini ali sami yen cehenneminde yaşayacak olan bir kaleciden bahsediyorum.

    sürekli şutu denemeli, sürekli kaleciyi tedirgin edecek şekilde pres yapmalıyız, taraftarımız sürekli üzerine oynamalı ve oyundan düşürmek, konsantrasyonunu bozmak için her şey yapmalı. hatta kale arkasında ona yakın olan taraftarların almanca sataşmaları bile sağlanabilir ama o kadarını anca benim gibi çakallar kulüpte göreve gelirse yapabiliriz :(

    klasik bir iç saha ve şampiyonlar ligi maçı gibi başlayacağız. bu nedir? tabii ki pres!

    50 bin kişilik cephanemizle, 11 kişilik ordumuzla ve kumandamız fatih terim'le, türk olmayan takımları yenmek için saldıracağız!

    maçın başında galatasaray, temsili;

    http://gss.gs/PWq

    dilerim 18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçındaki gibi maçın başında golü buluruz ve maç tam da bizim istediğimiz hale bürünür ama olmazsa ve atamazsak bile ilk 20 dakikadaki tempodan sonra sabırlı oynayıp taraftarımızın da desteği ile sabırla golü kovalayacağız.

    kim oynarsa oynasın hata da yapsa, kötü orta da yapsa, top da kaptırsa alkışlayıp ayağa kalkmasını sağlayacağız. kimseyi demoralize etmeyip, konsantrasyonunu yüksek tutacağız.

    taraftar olarak top rakibe geçtiği anda tıp abdi ipekçi'de yaptığımız gibi agresif tribünle ıslıkla ve homurtuyla, o bilinen arena gürültüsüyle rakibin topu kaybetmesini sağlayacağız.

    bu sahadan çıkamayacağını, daha stadyuma ayak basar basmaz, sonra da ilk düdük çalar çalmaz hissetmeli oyuncular.

    (bkz: welcome to hell)

    biz bu sahada* kimleri kimleri yenmiş takımız. en zor günde, en zor şartlarda bile...

    dün schalke'nin oyuncusu guido burgstaller şöyle demişti;

    "saha içerisinde antrenman yaparken, atmosfere alışmamız için galatasaray'ın maç görüntülerini hoparlörden verdiler. oyuncu değişikliği yapılırken stadın çatısı çöküyor zannettik, öyle bir gürültü çıktı."

    tribünlerde kimse yokken hoparlörden duyduğu sesle çatı çöküyor sanan insan 50 bin agresif taraftarla avrupa'nın en iyi deplasmanını oluşturan insanları görünce çok daha fazlasını hissedecek...

    öyle gelsenkirchen'deki gibi lay lay lom tezhürat yapılmaz burada. this is ali sami yen!

    http://gss.gs/Lat

    http://gss.gs/rDu

    http://gss.gs/Wcp

    http://gss.gs/H8w

    anlayamazsınız...

    galatasaray sahaya 11 kişi çıktığı sürece eksik değildir. gerekirse formayı giyer biz oynarız.

    adettendir bir ilk onbir koyayım, zaten kalan sağlar bunlar,

    --------muslera----------
    linnes-ozan-maicon-yuto
    -----------donk-----------
    ---belhanda----ndiaye---
    sinan---------------garry
    ----------eren------------

    kaleyi gördüğümüz yerden vuruyoruz! o kaleci bugün hata yapacak ulan!

    bu akşam burada kutlama yapacağız. herkes dualarını etsin, totemlerini yapsın, elini kalbine koysun.

    avrupa'daki 100. galibiyetimiz bu akşam gelecek!

    (bkz: hedef son 16)

    konsantrasyon!
  • 81
    https://galatasaray11.com/42135

    benzeri bir kadroyla çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.

    temposu sıfır olan mariano’yu linnes’in önünde oynatmak delilik olur. ki rakibin asıl zayıf karnı kanatlarken...

    belhanda’nın kenarda takıma vereceği asimetri (rodrigues’le kanat değişebilirler) takımın oyun kurmasına bayağı yardımcı olacaktır.

    sinan’ın ve n’diaye’nin hatta yeri geldiğinde donk’un dribblingle merkezden kat edip kanattaki de marke oyuncumuzla topu buluşturduğumuz her an gol pozisyonu olacaktır çünkü kanat beklerinin savunma performansı bayğı kötü ve stoperleri çok yavaş.

    eren’in her kanat organizasyonunda ön direğe koşu yapması lazım. n’diaye’nin olabildiğince hücuma katılması, oyunun ters kanadının ve sinan’ın da her organizasyonda savunmanın dengesini bozucu çapraz koşular atması lazım.

    maicon’un geniş alan sıkıntısı gözümdeki en büyük soru işareti. embolo gibi bir forvetle karşı karşıya ne yapar aklımda soru işareti var. ozan bu maça özel hazırlanacaktır hoca tarafından ki öyle olmayıp kötü oynasa bile önemli değil, yeter ki her hatasından ders çıkarsın.

    beklerimize ve muslera’ya yazmam gereken ekstra bir şey olduğunu düşünmüyorum. standartlarında oynamaları bizim için yeterli olacaktır.

    rakipte naldo’nun ve fahrmann’ın olmaması bizim açımızdan olumlu.

    maçın sürprizi olursa o da pek ihtimal vermesem bile yunus’un ilk onbir oynaması olur gibime geliyor.

    skor olarak 2-0 veya 3-0 gibi bir skor düşünüyorum.

    iyi bir futbol göreceğimize inanıyorum, takıma güveniyorum. allah yardımcımız olsun.

    (bkz: bugün günlerden galatasaray)
  • 82
    (bkz: bugün günlerden galatasaray)
    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    fatih terim hocamız basın toplantısında fitili ateşledi. takım sakatlara gelse de tribündeki 50 bin cephaneyle onlara sahayı dar ederiz biz. birkaç gün önce çok güzel bir söz duymuştum eski ali samiyen cehennemi ile ilgili 'galatasaray taraftarı için maç, rakip takım sahaya ısınmaya çıktığı anda başlar.' gerçektende öyleydi. ali samiyen 'cehennem' namını bu şekilde aldı.

    yarın orda olmayı, ciğerimi orda bırakmayı o kadar isterdim ki neyse, taraftardan tek isteğim sakat oyuncuların eksikliğini hissettirmemeleri.

    edit: düzeltme
  • 86
    (bkz: bugün günlerden galatasaray)
    fazla söyleyecek şey kalmadı.
    aslan hocamız 23 ekim 2018 günü, basın toplantısında gereken her şeyi harika bir şekilde söyledi.
    geriye, sahaya çıkacak olan aslanlarımızın, 90 dakika boyunca konsantre olarak, galatasaray gibi oynamaları kaldı.
    iyi oynayarak kazanacağımızı düşünüyorum.
    zaten çok fazla seçeneğimiz yok ilk 11 konusunda.
    kim oynarsa oynasın, kaç dakika oynarsa oynasın kazanacağız.
    (bkz: konsantrasyon)
    (bkz: hedef son 16)
  • 87
    mutlak ama mutlak kazanmamız gereken maç. diğer maçta da moskova'nın alacağı puan yada puanlar her şeyi çok daha güzel yapar. bizim için kilit 9 puan almak, 10 alırsak kesin çıkarız, lider de çıkarız. bu puanı almak içinde içeride çatır çatır yenicez rakipleri, başka yolu yok.

    nasıl atarız, nasıl tutarız o kısımlara kafamı çalıştıramıyorum açıkçası ama evimizdeyiz ve rakibimizin bizden çok da yukarıda olduğunu söyleme gibi bir durum yok. gol yemeyelim, bir şekilde o gol gelir, gelecektir.

    başarılar sarı kırmızı sevdamız.

    6 puan ile şu maçı atlatırız inşallah.
  • 88
    https://galatasaray11.com/eleven/42141

    kadro beklentim bu.

    maça gelirsek, fark atsak da şaşırmam, fark yesek de. henüz tam organize olamamış, oyunu rakip sahaya yayamamış bir galatasaray’la karşı karşıyayız. forvet ve stoper mevkiindeki eksikliklere bir de sakatlıklar eklenince açıkçası çok bir umudum kalmadı bu maçla ilgili. kaybedersek üzülmem. bunun sorumlusu ne futbolculardır ne de hocadır. bir forvet bir stoper transfer edemeyen beceriksiz yönetimdir sorumlu der geçerim. kazanırsak herhalde sevinçten deliririm.
  • 89
    ligde lideriz takım olarak olumsuz durumlarda dahi mağlubiyeti kabul etmeme adına bir gelişme var. porto maçındaki güzel oyun var. takım içinde güzel bir hava var. başımızda türk spor tarihinin en başarılı ismi efsanemiz. harika bir stadımız ve inancımız var. sahaya çıkacak 11 aslan savaşacak ve bizler gururla takımımızı izleyeceğiz. allah yardımcımız 3 puan bizim olsun. kazanacağımıza tüm kalbimle inandığım maçtır.
  • 91
    şampiyonlar ligi d grubu'ndaki 3. hafta mücadelemiz. ben yine rakibe odaklı bir yazı yazmak istedim.

    schalke'nin yaz transfer sezonunu nasıl geçirdiğine bir bakalım.

    takımdan ayrılan üç önemli oyuncu var:

    -thilo kehrer ( stoper --> psg )
    -leon goretzka ( orta saha --> bayern münih )
    -max meyer ( orta saha --> crystal palace )

    gelenler:

    -sebastian rudy ( orta saha <-- bayern münih )
    -suat serdar ( orta saha <-- mainz )
    -omar mascarell ( orta saha <-- real madrid )
    -salif sane ( stoper <-- hannover )
    -hamza mendyl ( sol bek <-- lille )
    -mark uth ( forvet <-- hoffenheim )
    -steven skrzybski ( santrfor <-- union berlin )

    thilo kehrer'in yerini salif sane ile, goretzka ve meyer'in yerlerini rudy, suat ve mascarell ile doldurmuş gözüküyorlar. geçen sezon schalke'yi izlemedim o yüzden az sonra söyleyeceğim sadece bir tahmin. schalke'nin tedesco ile birlikte az gol atıp az gol yiyen bir takıma dönüştüğü yadsınamaz bir gerçek ancak schalke'nin bu sezonki gol yollarındaki etkisizliğinin nedenini ben, goretzka ve meyer'in yerlerinin yanlış oyuncularla doldurulmuş olması olarak görüyorum. dediğim gibi sadece bir tahmin çünkü hem izlemedim hem de bir takımın bir sezon sonra aynı teknik direktörle ve çoğunluğu aynı oyuncularla bu kadar kısır kalması bana mantıklı gelmiyor.

    tedesco, sezona geçen seneki gibi 3-4-3 ve versiyonlarını* oynatarak başladı. 4 lig ve 1 şampiyonlar ligi maçından sadece 1 beraberlik çıkarabildiler. bu arada orta sahada suat-mckennie, rudy-bentaleb ve mckennie-rudy ikililerini denedi tedesco. bu ikililerden suat-mckennie fena bir ikili değildi ama taktiğin de getirdiği etkiyle ikisi rakip orta sahayı karşılamada eksik kalıyordu. rudy-bentaleb yumuşak bir orta sahaydı. ayrıca rudy pek etkili gözükmüyordu. aynı şekilde mckennie-rudy ikilisinde rudy yine zaafiyet yaratıyordu.
    geçen seneki kadrodan iki önemli eksik daha vardı: oczipka ve stambouli sakatlıkları sebebiyle sahaya çıkamıyorlardı.
    tedesco geçen sezon stoper üçlüsünü genellikle stambouli-naldo-kehrer'den kurmuş. kanat-bekleri de sağda caligiuri ve solda oczipka imiş. şu an bu geri beşliden sadece naldo ve caligiuri'den faydalanabiliyor.
    oczipka'nın yerine geçen sezon uzun bir sakatlık dönemi geçirip gelen rahman baba'yı ilk iki lig maçında denedi tedesco ancak istediği verimi alamadı. bizim carole gibi uyuyakalma problemi mevcut kendisinde.
    kehrer'in yerini de zaten kadroda bulunan ve geçen sezon ilk maçlarda 11 çıkıp sonradan formasını kaptıran nastasic ile doldurdu. hoş nastasic var kararıyla ilk lig maçında oyundan atılıp ikinci hafta formayı yine kaptırdı. sonra tamamen kaptırdı zaten. nastasic demişken kendisine birkaç satır açmak gerek. bu adam tam bir kasap hanımlar* beyler. naldo'nun olmayışına acayip sevindim çünkü bu öküz oynayacak demek oluyor* ama şöyle bir sıkıntı var, bu adam eren oynarsa ki muhtemelen oynar eren'i kesin sakatlar* olmadı başka birini sakatlar çünkü adamın her müdahalesi tabanla. bu da bize bir şey sunuyor: kırmızı kart ihtimali. kesinlikle kırmızı kart görmesine oynamalıyız. bu bize avantaj olarak dönmeli. kazma falan derken ayağı* kötü değil ama baskı görünce topu ileri şişiriyor.

    ligdeki ilk iki maçlarında rakibe ileride baskı kurmadılar, ikinci bölgede presi tercih ettiler ancak üçüncü maçla birlikte ileride prese başladılar. çünkü baskı yapmadıklarında rakip rahatça kalelerine geliyordu.
    bir de ilk dört haftada üç korner golü yediler. bu da tedesco'nun değiştireceği şeylerden biri oldu. değiştirmeden önce şöyle bir alan savunması yapıyorlardı:

    http://gss.gs/lt5.jpg

    üç gol yiyince alan ve adam karışık olarak şu şekilde savunmaya başladılar:

    http://gss.gs/RK8.jpg

    ancak 6 ekim 2018 fortuna düsseldorf schalke 04 maçı'nda yine alan savunması yaptılar. bazen rakibe göre değiştiriyor olabilirler.

    değişikliklerden bahsetmişken galibiyetsiz 5 maçın ardından tedesco 4'lü savunmaya geçiş yaptı. 3'lü oynarken problemler şunlardı:

    -orta sahada iki oyuncuyla rakibi karşılamakta zorlanıyordu -bu oyunculardan biri rudy ise iş daha da zorlaşıyordu-
    -orta sahada bir kişi eksik olmak hücumda da schalke'yi zorluyordu.

    peki 4-3-3'e geçiş bu handikapları giderecek miydi ona girmeden önce oyunculara ve profillerine biraz bakmamız gerekecek.

    kalecileri bizim maçta oynayamayacak olan* fahrmann. bu herifte acayip güven veren bir tip var: http://gss.gs/8po
    zaten iyi de kaleci. ayakları fena değil bizim kedi gibi. neyse yok zaten.

    onun yerine oynayacak olan nübel'i tabiki bir maç izleyebildim. sözlükte de değinildiği üzere*) 20 ekim 2018 schalke 04 werder bremen maçı'nda uzaktan iki gol yiyerek ağzımızın suyunu akıttı*. uzaktan gol yemesi değildi mevzu, yer tutuşu ve adımlamasında sıkıntı vardı. bu da bize artı olarak yazdı.

    genelde sağ kanat-bek caligiuri üzerinden geliyorlar desek yanlış olmaz. aslında sol kanatta kimin oynadığına da bağlı olarak değişiyor bu. eğer konoplyanka oynarsa mendyl ile uyumları fena değil ve soldan da opsiyonları oluşmuş oluyor.
    caligiuri savunma yönünde sıkıntılar yaşayabiliyor. kaideyi taciz eden istisna da bunu belirmişti zaten. hücumda bence takımın da etkisiyle vasat diyebiliriz.

    şimdi stoperlere gelirsek özellikle sane ile başlamak istiyorum.
    rüdiger gibi biraz. davranışları tabi. rüdiger'in koşuşuna bayılırım zaten bi de böyle sayko bi havası vardır ya, heh işte koşuş değil de o sayko hava sane'de de var. neyse konuya gelirsek, uzunca bir abimiz kendisi naldo ile hava toplarını pek bırakmıyorlar rakibe. o yüzden naldo'nun olmaması forvetimizin işini bir nebze kolaylaştırdı ama auttan gelen topları genelde sane karşılar. uzun boyuna rağmen hızlı diyebiliriz. caligiuiri'nin geriye dönüşte yaşadığı sıkıntıların takıma gol olarak geri dönmemesinde sane'nin büyük katkısı var, kademeye çok iyi giriyor. bacaklar uzun olunca kayarak müdahaleleriyle caligiuri'nin arkasını baya topladı. asıl gelmek istediğim nokta ileri çıkma sevdası. chedjou yapardı bizde kafasına esip paldır küldür ileri giderdi*. sane'de de ileri çıkma sevdası var. bu da pozisyonunu boşaltma olarak geri dönüyor tabi. bundan faydalanmamız gerektiğini düşünüyorum. top sane'de kalacak şekilde bir pres sane'nin olası top kaybı veya alanını boşaltması olarak dönerse gol çıkartabiliriz. bunun için de hertha berlin'in uyguladığı şu tarz bir pres işimize yarayabilir:

    http://gss.gs/X0z.jpg

    sane ile ilgili bu ileri çıkma sevdasına dahil olarak rakip yarı sahanın ortalarında topla buluştuğunda önünü boş bıraktığınızda şut çekme sevdası da var. tabi dağlara taşlara gidiyor. bu da sane'den faydalanabileceğimiz başka bir nokta.

    naldo'yu konuşmaya gerek yok bence, hepimizin bildiği naldo. zaten maçta da yok.

    sol beke gelecek olursak dediğim gibi rahman baba ile başladı tedesco o olmayınca aslında sağ kanat olan schöpf'ü oraya çekti. o da olmadı en sonunda mendyl ile devam etti yola. mendyl konoplyanka ile oynayınca daha etkili oluyor. çizgiye inmede başarılı. çalım yeteneği de var ama ortaları berbat. bizim mariano'dan kötü öyle diyeyim. defolarına gelecek olursak defansta gereksiz çalımlara girebiliyor ve biraz agresif. üstüne oynayabileceğimiz bir diğer oyuncu da o.

    orta saha bence schalke'nin gol üretememesinin en önemli sebebi. suat serdar-mckennie- bentaleb-rudy-mascarell beşlisinden hiçbiri gerekli yaratıcılığı sağlayamıyor.

    suat serdar top tutmada ve kazanmada iyi bir isim. sahaya sertlik koyabilen bir oyuncu aynı zamanda. tedesco onu stoperlerden top alan değil de forvetlerin arkasında, pozisyon yaratabileceği noktada kullanıyor. tabi kanatlardan geldiklerinden pek topla buluşamıyor.

    mckennie için hırslı diyebiliriz. hani altyapıdan bir oyuncunuz çıkar sahada her şeyini verir siz de çok seversiniz işte o çocuk bu. tedesco hertha maçında sağ bekte başlattı bir kere ama maç içinde vazgeçti o sevdadan. ayağı temiz ve dönen topları toplamada da başarılı. bu da atak sürekliliğini getiriyor takıma. köşe gönderine yakın noktalarda taçları mckennie kullanıyor ve uzun atıyor. tedesco çok yönlü kullanmayı seviyor mckennie'yi. 4-2-3-1 çıktıkları bir maçta forvet arkası gibi gözüküyordu ama burgstaller ile birlikte preste takımı 4-4-2 haline getiriyordu. bu pres mevzusunda tedesco'nun kafasındakine dair bir teorim var ama oyuncu incelemeleri bitince yazacam.

    bentaleb'e gelirsek geçen sene orta sahanın aslarındanmış. bu sene de genelde oynadı. orta sahada en yaratıcı oyuncu olarak bentaleb'i söyleyebilirim. aralara top bırakmada başarılı ama tedesco onu sola yaklaştırıp sol kanat aksiyonlarının başlangıcı olarak kullanıyor genelde. ayrıca uzaktan iyi şutlar da çıkartabiliyor ama pek sert bir oyuncu değil bu da rakiplerin biraz elini kolunu sallayarak gelmesine neden oluyor.

    rudy ve mascarell'i aynı anda yazsam sıkıntı olmaz herhalde. tedesco ikisini de stoperlerden top alıp oyunu kuracak oyuncular olarak kullanıyor. mascarell rudy seviyesinde değil tabiki ama rudy çok isteksiz bir görüntü sergiliyor. gölge preste dahi topu almak için herhangi bir girişimde bulunmuyor. mascarell bu konuda daha iyi ama iş rakibi karşılamaya gelince iki oyuncu da çok yumuşak kalıyor. rudy tabi arada çaprazlara uzun toplarını yine gönderiyor.

    hücum hattına gelirsek burgstaller-uth-di santo-konoplyanka-harit-schöpf-embolo yedilisi karşımıza çıkıyor. burgstaller ve di santo pivot forvetler. uth'u sağ kanatta kullanıyor tedesco. uth'a dair şunu söyleyebilirim; stoperlerin arasına sol kanattaki oyuncuya güzel paslar bırakabiliyor.

    http://gss.gs/v5l.jpg

    burgstaller, di santo ve uth üçlüsü uzun bir üçlü ama hızları fena değil. yine de takım oyunuyla birlikte bu, statik kalmalarına engel olmuyor.

    tedesco'nun schöpf'ü sol bekte kullandığını söylemiştim ama herif sağ açık. bu aralar formayı kapmasının nedeni tedesco'nun caliguiri'nin açıklarını en iyi kapatabilecek oyuncunun o olduğunu düşünmesi olabilir. riera'nın bizdeki sol kanat performansı neyse schöpf için de aynısını söyleyebiliriz. ortalama bir oyuncu.

    embolo sağ kanatta kullanılıyor tedesco tarafından. çok büyük beklentilerle alınan bir isimdi ancak bir takım sakatlıklar geçirdi. geçen sezon yavaş yavaş oynamaya başladı. bu sezon sene başından beri yeterince forma şansı buldu ama şu anlık beklentilerin altında diyebiliriz. tabi bunda asıl mevkisinin forvet olması ve sağ kanatta oynaması da olabilir. 3 ekim 2018 lokomotiv moskova schalke 04 maçı'nda forvet oynadı bence fena değildi ama önünde burgstaller gibi bir isim var. embolo'da şöyle bir sıkıntı var: bizim sinan topu alıp herkesi çalımlayacağını düşünüyor ya embolo'da da aynısı mevcut. onun dışında 3 ekim 2018 lokomotiv moskova schalke 04 maçı'nda stoperleri baya bir rahatsız etmişti.

    yaratıcılıkta büyük sıkıntıları var demiştik. işte bu problemi çözebilecek iki isim konoplyanka ve harit. sadece 25 eylül 2018 freiburg schalke 04 maçı'nda ve 29 eylül 2018 schalke 04 mainz 05 maçı'nda birlikte 11 çıkabildiler. bence schalke'nin diğer maçlarına nazaran daha etkili oynadığı iki maçtı bunlar.

    konoplyanka hepimizin yakından tanıdığı bir isim. genel olarak bizim rodriguez'in yaptığı gibi içe kat ederek şut arıyor ama çizgiye de inebiliyor. mendyl ile tehlikeli pozisyonlar oluşturabiliyorlar. sağ kanatta oynayacak oyuncumuzun linnes'e yardıma gelmesiyle etkinliği azaltılabilir. ayrıca topu ayağında tutmayı da seven bir isim.

    harit konoplyanka'dan daha etkili diyebiliriz. rulet çalımını çok seviyor. başarılı da bu çalımda.

    zidane'dan gelsin: http://gss.gs/8TF

    adam eksiltmede başarılı. günümüz futbolunda adam eksiltmenin önemi bir hayli fazla. bu yüzden rakip savunmanın yerleşimi ve düzenini bozabilecek schalke'deki en etkili isim ama takım topu ileriye getiremeyince gelip kendisi almak istiyor. bu da rakibin savunma önündeki bir adamın boşa çıkması demek. konoplyanka gibi topu ayağında gereğinden fazla tutabiliyor.

    çok uzun sürdü ama schalke'nin problemini anlamak için oyuncular önemliydi.

    ayağa paslarla çıkmaya yönelik bir oyun anlayışları var. her şey de burada başlıyor. top stopere geldiğinde mascarell, rudy veya bentaleb topu alıyor, baskı varsa kanatlara, yoksa yazdığım üçlüden biri topla buluşuyor. kanatlar veya savunma önündeki üç oyuncudan biri topu aldı, tamam. pasları o kadar yavaş çeviriyorlar ki rakip kendi düzeninde çok rahat bir şekilde bekliyor schalke'yi. ileride bassalar bile oyun hızları çok yavaş olduğundan geri dönüp yerlerini almalarına yetecek vakti çok rahat buluyorlar. işte orta sahada, yaratıcı ve dikine oynayan oyuncu eksikliği schalke'nin oyunu hızlandırmasına ve rakibi hataya zorlamasına engel oluyor. kolay da gol yemiyorlar. ortaya golsüz orta saha mücadeleleriyle geçen maçlar çıkıyor. bence 3'lüden 4'lüye bu yüzden döndü tedesco, orta sahadaki iki isim ve kanat-beklerden verim alamıyor, alamayınca gol atamıyor, gol atamayınca gol yememenin de pek bir anlamı kalmıyor. stoperlerinden birini orta sahaya çekti ki bu problemi çözebilsin. çözebildi mi şu anlık hayır. belki ileriki haftalarda çalışmaları meyvesini verir ancak takımda hücum anlamında pek umut yok.

    duran topları nasıl savunduklarına gelirsek:

    http://gss.gs/yCU.jpg

    çok uzak olmadığı sürece ceza sahası çizgisi üzerinde sıralanıyorlar. santraya yakınsa 3-4 metre daha ileride durdukları da oluyor.

    duran topları nasıl kullandıklarına gelirsek:

    duran topları genelde caligiuri kullanıyor ancak kötü kullanıyor. tedesco da bentaleb,rudy veya uth'a kullandırtmaya başladı duran topları ama caligiuri'yi göreceğiz genelde. eğer orta sahanın ortalarından bir yerden duran top şansı kazanmışlarsa uzak direğe naldo'ya kesiyorlar. kornerlerde genelde ön direğe kesiyorlar. onda da yine sane'nin saykoluğu karşımıza çıkıyor. bir arkadaşının arkasına saklanıyor* sonra ön direğe veya ortaya doğru koşu yapıyor.

    http://gss.gs/7C9.jpg

    yaptıkları prese gelelim. 3'lü savunma yaparken:

    http://gss.gs/85T.jpg

    4'lü savunma yaparken:

    http://gss.gs/CHt.jpg

    ve

    http://gss.gs/HRF.jpg

    3'lüyü bize karşı kullanacaklarını düşünmüyorum o yüzden 4'lü üzerinden yürürsek ikinci paylaştığım yukarıda bahsettiğim mckennie'nin forveti ikilemesi üzerine ortaya çıkan yayılış. iki altıgen oluşturuyor tedesco. geometrinin güzelliklerinden. kaplayabileceğiniz bir alanı en iyi altıgen veya üçgenle kaplarsınız. arılar misali. tabi bu altıgeni bir maçta gördüm genelde ilk linkteki gibi yayılıyorlar. 3'lü baskıda da dikkat ederseniz bekler ileri baskıya çıkınca bir altıgen ortaya çıkıyor. bu da tedesco'nun alanları en iyi şekilde kapatmayı amaçladığının bir göstergesi.

    yavaş yavaş sona gelirken, bu maçta ileride presle karşılaşacağız. schalke oyun hızlandığında çaresiz kalıyor. bu çaresizlik yukarıda bahsettiğim gibi orta sahalarının yumuşaklığından ve ileride preslerinin kırılmasından meydana geliyor. ileride presleri nasıl kırılıyor, dikine paslar ve verkaçlarla. 3'lü oynarken zaafiyet gösterdikleri bir diğer nokta da linkte gösterdiğim gibi kanat-bekleri rakip beklerine baskıya gittiğinde ve rakip dikine paslar ve verkaçlarla çıktığında geride büyük boşluk vermeleriydi. sırf bu yüzden bize karşı 3'lü çıkmalarını isterdim. 4'lüye dönünce beklerin çıkmasına gerek kalmıyor çünkü kanat oyuncularıyla bunu yapabiliyorlar ama bizim yine dikine paslar ve verkaçları yapmamız lazım.

    bunun için de 19 ekim 2018 galatasaray bursaspor maçı çok önemliydi. ben schalke'nin ileride presini kırmak ve verkaçları yapmamız için zeki ve ayağı temiz oyuncuları kullanmamız gerektiğini düşünüyorum o yüzden sağ bekte mariano, stoperde ozan ve sağ kanatta da feghouli ile çıkmamız en doğrusu gibi duruyordu. hoca da belki böyle düşündü. schalke maçının provası olarak bu kadroyla çıktı ama feghouli sakatlandı mariano çok kötü performans gösterdi yani bütün hayallerim yıkıldı. linnes de mariano gibi verkaçlara girebilir ama iyi bir mariano bu konuda linnes'in önünde. yine bunlara ek olarak 19 ekim 2018 galatasaray bursaspor maçı'nda ayağa pasla çıkmamız çok önemliydi schalke maçı için onu da yaptık ama ondan sonrası çok kötüydü. sahaya hiçbir şey koyamadık. belhanda sonlara doğru bu verkaç işlerini yapabilecek oyuncu olduğunu gösterdi de beyefendinin keyfi gelecek de oynayacak. n'diaye dikine pas ve dikine oyunda schalke maçının muhtemel yıldızı. rakipte onun fizik gücüne karşı koyabilecek oyuncu da yok. belki suat serdar biraz zorlayabilir. ondan beklentim bu maç için çok daha fazla.

    ileride basmamıza gerek yok ikinci bölgede beklesek bile schalke bize tehdit oluşturamaz. savunma düzenimizi bozmayalım yeter. 4-1-4-1 mi oynuyoruz, ekranda öyle dizildiğimizi görelim yeter. hiçbir şekilde bizi zorlayamazlar düzenimizi bozmazsak. düzeni bozacak oyuncuları da harit dışında yok. onu da donk halleder diye düşünüyorum.

    eğer basacaksak da hertha berlin'i örnek alıp yukarıda paylaştığım gibi elmas düzeninde pres uygulamalıyız. bu sane'nin topla ileriye kat etmesine ve bölgesini boşalmasına neden olacak. gary koşularıyla oraya girip gol arayabilir. nastasic bastığınızda şişiriyor zaten top yine bizde.

    nübel'den herkes bahsetti. uzaktan şutları bol bol denemeliyiz. aşırtma vuruşları da denemekten zarar gelmez. yalnız nübel'in ayakları fahrmann'dan iyi gibi geldi bana.

    nastasic'ten açıkçası kırmızı kart bekliyorum bizim stadın ortamında. mendyl ve mckennie de üzerine oynayabileceğimiz oyuncular.

    savunma düzenimizi bozmazsak gol atabilecekleri tek şansları var: duran toplar.
    lanet olsun ki şu zaafiyetimizi halledemedik. sane bizi zorlayacaktır.

    evet gol atmakta zorlanıyorlar, ileride bir planları yok gibi gözüküyor ve yukarıda yazdığım gibi birkaç şekilde onları zora sokabiliriz ama savunma güçlerini de göz ardı etmemek gerek. caligiuri savunma zaafiyeti gösteriyor ve orta sahaları biraz yumuşak fakat savunmada takım olarak iyiler. zor gol atıyorlarsa zor da gol yiyiyorlar. porto'nun savunma gücü hücumdaki gücünden geliyordu. hoca'nın en iyi savunma hücumdur cümlesindeki gibi. schalke'de bu durum farklı. schalke'nin savunma gücü savunmadaki gücünden geliyor*. savunması ile öne çıkan bir takım schalke. alametifarikaları yani, tabi bu savunmada gedikler var biz de inşaallah en iyi şekilde bunlardan faydalanıp üç puanı alacağız.

    allah yardımcımız olsun.
  • 94
    saatler kalan maç. ancak bu saatler yıllar gibi geliyor.

    dün geceden bu yana aklımda bu maçta başka bir şey yok. sağ olsun twitter adresimiz de dün akşamdan bu yana taraftarın ateşine odun üstüne odun atıyor.

    şampiyonlar ligi bizim evimiz diyoruz. o zaman bunu hem takımle hem de tribünlerla kanıtlama zamanı.

    sahada günahınız kadar sevmediğiniz oyuncular olsa da, saçma sapan hatalar yapılsa da fatih hocanın istediği gibi 90 dakika sonuna kadar takıma destek olmalıyız. sadece ufakcık, saniyenin onda biri gibi bir anlık olayla maçı alıp götürebileceğimizi unutmayalım. schalke'yi geldiğine geleceğine pişman edelim. idmanda hoparlörden sesimizi dinlenmesi ile kanlı canlı bizim karşımızda oynamanın bir olmadığını onlara gösterelim.

    sakatlar var ama sahada 11 aslan olacak. tribünlerde 50 bin cephane, başımızda da imparator. 90 dakika susmadan, yılmadan, durmadan maçı kazanmak için her şeyi ama her şeyi yapacağız. schalke nasıl bir cehenneme düştüğünü anlayamayacak.

    bu maçı öyle ya da böyle kazanacağız. belki ite kaka olacak belki de bir sürpriz ile çok rahat olacak bilemiyorum. ama bu maçı kazanacağız ve gruptan çıkmak için önemli bir adım atacağız.

    göreyim benim aslanlarımı, allah yardımcınız olsun!

    inandık biz sizlere
  • 95
    kafamdaki tek soru isaretinin maicon'un sol stoper oynayacak olmasi.

    sag ayakli ve surekli terse top atmaya meyilli bir oyuncunun sol stoper oynamasi bende sikinti yaratiyor.

    yeterine hizli ve seri de degil.

    bunu gercekten bu mevkide oynayan tecrube edenler bilir. benim icin macin en zor adami maicon olacak eger sol stoperde oynarsa. fatih hoca' dan bu konuda bir supriz bekliyebilirim.

    en iyi sartlarda belki ozan sol stoper olarak oynayacak ama onunda suana kadar verdigi izlenim yine bana maicon ile ayni dusunduruyor.

    ahmet calik hamlesi gelir mi onu hoca bilir.

    gerisini halledebiliriz diye dusunuyorum.
  • 98
    son düdük çaldığında skorbordda galibiyetimizden başka bir sonucun yazmayacağına inandığım maç.

    ben özellikle ali sami yen'de oynanacak avrupa mücadeleleri öncesi pek sağlıklı düşünemediğim için teknik, taktik, kadro analizi gibi şeyler hakkında konuşamıyorum.

    bu akşama dair görmek istediğimiz ilk ve en önemli şey, fatih hocanın da söylediği gibi tribünde 50000 aslan.

    sahadaki 11 ile birlikte hakeme, rakibe isyan edecek, susmayacak, parmakları dudaklarının arasında ıslıklarla kulakları sağır edecek, yaratacakları atmosfer ile son 16 kuralarında diğer takım yetkililerine galatasaray adını duymamak için dua ettirecek 50000 aslan.

    ordasınız, hepimiz biliyoruz...

    allah yardımcımız olsun!
  • 99
    normalde avrupa'da yaptığımız maçlar öncesinde inanılmaz bir heyecan olur bende. bugün nedense pek giremedim o havaya. bir kaç maçtır oyun anlamında da tatmin değilim halbuki. ama örümcek adam hislerim galatasaray'ımızın rahat kazanacağını söylüyor. kolay geçeceği konusunda da hiç bir somut delil de gösteremem bu konuda sadece his.
    şans yanımızda olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın